Kim demiş Taliban yalnızca Afganistan’da diye? Taliban zihniyeti her yerde, kıtalar dolaşıyor.
Kimi modern görünümlü, kimi geleneksel. Kimi cübbeli kimi cübbesiz!
Neticede aynı skolastik kafayı taşıyan bir zihniyet yapısı.
Bu zihniyete göre en doğru anlayış kendi anlayışlarıdır!
Başka yorumlara asla yer yoktur.
Bu anlayışa göre İslam, 14 asır önce gelen şekliyle yaşanır ve revize ihtiyacı yoktur.
Onlara göre Kur’an ve Sünnet’in zahirine bakılır, te’vil edilmeden öylece kabul edilir.
Akıl, mantık, bilim, felsefe, reform gibi değerler bidattir asla kabul edilemez.
Bu kafa yapısına göre Müslümanın kıyafeti 14 asır önceki Hz. Peygamberin Arabistan iklim şartlarında giymek durumunda kaldığı kıyafetlerdir.
Yine bu kafaya göre Hz. Peygamber sakallı olduğu için sakal bırakmak gerekir, dahası bir beşer olarak yaptığı sıradan davranışlar bile icra edilmesi gereken sünnetlerdendir. (Ebu Cehil de sakallıydı ve benzer kıyafetleri kullanıyordu)
Oysa unuttukları bir şey vardır; Fussilet suresi 6. Ayetinde geçen “De ki: “Ben sadece sizin gibi bir beşerim; bana tanrınızın tek tanrı olduğu vahyedilmiştir.” İbaresi ve gayet sade bir hayat yaşamasıdır.
Bu zihniyette otoriteye mutlak itaat söz konusudur; Sormak, sorgulamak, araştırmak, yeniliklere açık olmak diye bir mefhuma rastlanmaz.
Tabi burada da ıskaladıkları nokta; Allah Resulü’nün yeri geldiğinde ashabın ileri gelenleriyle istişarelerde bulunduğu ve dünyevi işlerde sözü onlara bırakmasıdır.
Bu yüzdendir ki bu zihniyetin mensupları soran, sorgulayan, akıl ve bilimi öne çıkaran Müslümanlara ve kurumlarına iyi gözle bakmazlar.
Onların nazarında bu kurumlardan yetişenler İslam’ı sulandıran bid’atçi, sapık, tavizkar Müslümanlardır.
Bu noktada da görmedikleri/görmek istemedikleri husus ise, Kur’an’da ve Sünnet’te geçen yüzlerce akıl ve bilime göndermede bulunan ayet ve hadislerdir.
Tarihi süreç içerisinde aynı düşüncede olmadıkları yüzlerce Müslüman bilgin ve düşünür, bu zihniyete göre boş işlerle uğraşmıştır.
Oysa geldiğimiz dünya kimin boş işlerle uğraşıp kimin insanlık yararına dolu işler yaptığının acı faturasını Müslümanlar dahil herkese ödettiriyor.
Aynı skolastik zihniyeti orta çağ karanlığında yaşayan Batının bugün geldiği noktayı hep birlikte gıptayla izliyoruz.
Batılıların bir zamanlar öykünerek baktıkları örnek tarihimizi bugün tersinden okuyarak biz onlara yapıyoruz.
Tabi böylesi sübjektif ve tekdüze bir İslam yorumu ve algısını Batılıların baş tacı edip koruyup kolladıkları izahtan varestedir.
Peki burada sorun olan “din” mi? Yoksa dini o günün Müslümanları gibi değil de bugünün Taliban zihniyeti gibi yorumlamak mı dersiniz?