Yalnızca birkaç dokunuş veya tıklama ile dünya avuçlarımızın arasına giriveriyor. Haz ve hız çağında her şey çok hızlı şekilde değişiyor, dönüşüyor.

Yalnızca birkaç dokunuş veya tıklama ile dünya avuçlarımızın arasına giriveriyor. Haz ve hız çağında her şey çok hızlı şekilde değişiyor, dönüşüyor. Ama bir şey var ki o hiç değişmiyor; “Allah’ın Adaleti” Biz kısır aklımızla ne kadar aceleci davransak da nihai noktada ilahi hüküm tecelli ediyor. Ve günün sonunda, “Kimsenin yaptığı yanına kâr kalmıyor.” Meselelere at gözlüğüyle bakanlar yanılıyor. İdeolojik yaklaşanlar aldanıyor. Hamasi duygularla hareket edenler kaybediyor.

Mezhebini, meşrebini, nesebini dinin önüne geçirenler, düşmanın ekmeğine yağ sürüyor.

Dün Kerbela’yı “Körbela”ya çeviren çarpık zihniyetten ders çıkarmayanlar, bugün “Her gün âşûra, her yer Kerbela” narasını söylettiriyor.
Nepotizm, asabiyet ve mezhep taassubu olduğu müddetçe değişen bir şey olmuyor.

“Bizden olsun çamurdan olsun” kısır döngüsü yerine “Kim olursa olsun ancak ehil kimse olsun” mantalitesine evirilmediğimiz müddetçe sorunlar artamaya devam edecek.
Şimdilerde unuttuğumuz, “Zulüm kimden gelirse gelsin kime yönelik olursa olsun, zalime karşı mazlumdan yana olmak” gibi bir yükümlülüğümüz var.

Soylu bir ailenin hırsızlık yapan kızları için hatırlı kişileri araya koyanlara, “Kızım Fatıma da olsa cezasını veririm” diyen bir peygamberin ümmetinin adalet ve hakkaniyetle sınanır olması çok düşündürücüdür.

Atadığı yöneticilere, “Halka karşı merhametli olmayı, sevgi ve iyilikte bulunmayı kendine şiar edin. Kesinlikle onların malını ganimet bilen yırtıcı bir canavar olma. O insanlar iki sınıftır: Birincisi, dinde kardeşin, ikincisi ise yaratılışta senin eşindir.” diyen ilmin kapısı Hz. Ali’den alacağımız çok ders var herhalde.
Bugün Müslümanların coğrafyasında cirit atanların en büyük silahı nedir? Sorusuna farklı cevaplar verilebilir.
Bize göre düşmanın en büyük silahı, Müslümanların acziyeti ve dağınıklığıdır.

O yüzden Milli Şairimiz Mehmet Akif Ersoy; “Girmeden tefrika bir millete düşman giremez/ Toplu vurdukça yürekler onu top sindiremez” mısralarıyla bu ince noktaya parmak basmıştır.

Tefrika illetini yok etmek için kardeşlik hukukunu uygulamaktan başka çare gözükmüyor. Ayrıntıya takılmak yerine ortak noktalara odaklanıp farklılıklarımızla bir arada yaşamak zorundayız. 

Nurettin Topçunun sözüyle bitireyim; “sabır gıdamız, gayret duamız, birlik en büyük silahımız” olsun.

Selam ve dua ile…

11.12.2024
İHSAN ÜNLÜ