Ezan sesini can kulağıyla beklemenin adıdır ramazan. Paylaşmaktır, sabırdır, sofra önündeyken yemiyebilmektir. Eskiden daha bir başkaymış derler ya büyükler. Şimdi bizde o tadı yakalamak için elimizden geleni yapalım. Çocuklarımız mahrum kalmasın o eski lezzetlerden. Onlara anlatmayalım, yaşatalım her iftarı, her sahuru. Bir sokağı da gözü yaşlı bırakmayalım. O çok sever ayların en hayırlısını.
'Tok açın halinden anlamaz' demiş ya atalarımız. Açlığı yaşarsak aç olan kardeşlerimizi daha iyi anlarız. Midemizin de dinlenmesini sağlamaktır bereket ayının bir başka sebebi. Oruç tutmak manen hemde vücuden iyileşmeyi sağlar. İftar sofralarını şenlendirelim dostlarımızla. Oruç tutan insanlara hizmet edelim. Bu aydan da sebeplenelim.
Bayramlıklarımızı giymek için sabırsızlanırdık ya hep, içimizde o istek hep taze kalsın. Büyüklerimizi ziyaret edip, kendi yaşlılığımızı düşünelim. Sokakta üzülür yoksa onlarla. Kimse anlamasın diye ağladığını yağmurla birlikte gözyaşı döker. Bir sokak çok iyi bilir ramazanın kıymetini.
Gece olunca derin bir uykuya dalar. Sahurun olmasını bekler. Davulcunun manisiyle uyanır, evlerden yanan lambalar onun gözleridir. Kahkahaları, şenlikleri dinler. Ramazan gereğince yaşandıkça gülümser.
Ramazana yakışır insanlar olabilir miyiz peki? İstersek neden olmasın! Dalga dalga yayılsın bereket ve huzur. Ramazan davulcusunun sesini dinleyelim, misafirperver olalım. Berrak bir su gibi ışıldasın yüzümüz. İç karartan sebepler buhar olup uçsun. Gökyüzü gibi temiz olsun hayatımız. Parlasın dünyamız, bir ayımız hatta ömrümüz. Günahlardan arınıp Ramazana layık olarak yaşayalım. Kuş gibi hafifleyelim, ceylan gibi sekelim. Sofralarımızdan tuzu eksik etmediğimiz gibi yüzümüzü de tebessümsüz bırakmayalım. Ayların sultanı gönlümüzde misafirken boşu boşuna aç kalmayalım. Ramazanı içtenlikle misafir edip bayramı da bayrammış gibi yaşayalım.