Yaratıcı fikirlerin akla en sık geldiği yerlerin başında banyo ve duş geliyor. Birçok insan, sıcak suyun altında, ya da spor salonunda egzersiz yaparken beklenmedik şekilde ilham aldığını iddia eder. Peki, bu fenomenin ardında ne yatıyor? University of Virginia’dan Zac Irving ve University of Minnesota’dan Caitlin Mills’in yürüttüğü yeni araştırma, beynimizin yaratıcı düşünceler üretmek için neden "orta derecede katılımcı" aktiviteleri tercih ettiğini anlamamıza yardımcı oldu.
Araştırmacılar, bulgularını "The Shower Effect: Mind Wandering Facilitates Creative Incubation During Moderately Engaging Activities" başlıklı çalışmalarıyla Psychology of Aesthetics, Creativity, and the Arts dergisinde yayınladılar. Bu çalışma, duş almak gibi basit bir etkinliğin aslında zihinsel süreçlerimize nasıl fayda sağladığını ortaya koyuyor.
Zihinsel Dolaşımın Gücü
Zac Irving, araştırmanın baş yazarı ve üniversitenin felsefe doçenti, “Bir problemle karşılaştığınızda ne yaparsınız? Muhtemelen monoton bir şey yapmak yerine, yürüyüşe çıkmak, bahçeyle ilgilenmek ya da duş almak gibi bir şey yaparsınız. Bu tür aktiviteler, beynimizin yaratıcı düşünmesini sağlayan ‘orta derecede katılımcı’ aktiviteler olarak adlandırılabilir" şeklinde açıklıyor.
Irving ve Mills, bu konuyu araştırmadan önce 2012 yılında yapılan "Inspired by Distraction" adlı çalışmaya atıfta bulundular. O dönemde yapılan araştırma, insanların daha monoton işlerden ziyade dikkat dağıtıcı ve eğlenceli aktivitelerle daha yaratıcı hale geldiğini keşfetmişti. Ancak, bu çalışma zihinsel dolaşımı doğrudan ölçmüyordu. Yeni çalışmada ise katılımcılara bir tuğla veya ataş gibi nesnelerin alternatif kullanım yollarını önerme görevi verildi.
Araştırmanın Sonuçları
Katılımcılar, iki gruba ayrıldılar. Bir grup sıkıcı bir video izlerken, diğer grup ise eğlenceli bir film sahnesi izledi. Sonuçlar oldukça ilginçti: Eğlenceli video izleyen grup, yaratıcı fikirler üretmede daha başarılı oldu. Araştırma, yaratıcı düşüncenin odaklanmış ve doğrusal düşünme ile özgür ve rastlantısal bağlantılar kurma arasında bir denge gerektirdiğini ortaya koyuyor. Bu da duş almak gibi, fazla düşünmeyi gerektirmeyen ama zihnin aktif olduğu aktivitelerin, yaratıcı fikirlerin ortaya çıkmasını kolaylaştırdığı anlamına geliyor.
Beynin Rahatlayarak Yeni Bağlantılar Kurması
Zihnimiz, orta derecede katılımcı aktiviteler sırasında fazla bir odaklanma gerektirmediğinden rahatlar ve yeni bağlantılar kurmaya başlar. Duş almak, yürüyüş yapmak ya da bahçeyle ilgilenmek gibi basit aktiviteler, beynin olası bağlantıları keşfetmesine yardımcı olur. Bu nedenle birçok kişi, bu tür aktivitelerde en yaratıcı fikirlerini bulur.
Yaratıcılığın Sırrı: "Zihinsel Dolaşım"
Bu araştırma, yaratıcılığın bir denge ve "zihinsel dolaşım" ile ilgili olduğunu gösteriyor. İnsanlar, fazla zorlanmadan, rahat bir ortamda yeni fikirler üretebiliyorlar. Artık banyoda aklınıza gelen yaratıcı fikirlerin rastlantı olmadığını biliyoruz; bilimsel olarak, beynimizin bu tür aktiviteler sırasında daha verimli çalıştığı kanıtlanmış durumda.