Yapılan araştırmalardan elde edilen verilere göre;”Kural tanımaz toplum olmuşuz.” Uzmanların bu şekildeki ifadeleri, kuşkusuz üzerinde önelme durulması gereken bir tehlikeli gidişin habercisi olarak değerlendirilmelidir. Zira bireylerin kural tanımadığı bir toplumda her türlü kötülük olabilir. Toplumun düzeni bozulur, huzuru kaçar.
En fazla kural ihlalinin, trafikte yer alan sürücüler, hatta yayalar tarafından yapıldığı biliniyor. Hemen her yıl 3500-4000 vatandaşımızın trafik kazalarına kurban gittiğini, bu konudaki istatistiklerden öğreniyoruz.
O nedenledir ki kazaların önlenmesi için Emniyet Müdürlüğünce sürücülerin eğitimine dönük olarak yeni düzenlemeler yapılıyor. “Yaşam için kısa bir mola projesi” sözünü ettiğimiz yeni düzenlemelerden biridir. Proje kapsamında, aşırı hız, emniyet kemeri takmama, araç kulanırken cep telefonu ile konuşmak, trafik ışık ve işaretlerine uymamak, dikkatli ve tedbirli olmamaktan kaynaklanan kazaların en aza indirilmesi hedefleniyor.
Aslında kurallara uymama hali; yabancıların “ Şarkın bencilliği” diye tanımladığı, insanımızın tutum ve davranışlarına ters düşmüyor. Bencil olan insan, yalnız kendi çıkarlarını düşünür. Başkalarının çıkarını hiçe sayar. Amacına ulaşmak için kural tanımaz. Kurallara uymaz. Kural dışı tutum ve davranışları mübah sayar. O nedenledir ki bencillik dinimizcede yasaklanmıştır. Toplum içinde de iyi karşılanmaz. Ama bütün bunlara ragmen, araştırmadan çıkan sonuç, bir bakıma bencilliğimizi göstermektedir.
İyi insan, iyi vatandaş olmanın gerektirdiği koşullardan en önemlisi sanırız bencil olmamaktır. Zira o takdirde, insanlar başkalarının hakkına, hukukuna daha saygılı olacaktır. Toplum düzenine uymıyan, kurallara ters düşen işler yapmıyacaktır. Yasaklara titizlikle riayet edecektir.
Medeni, toplum düzenine saygılı insanı tarif ederken bir örnek verilir. Denilir ki; “Herhangi bir görevlinin ve hiç bir insanın bulunmadığı sırada, trafik ışıklarına uyan insan, medeni insandır.” Kuşkusuz bu örnekte gerçek payı çoktur. Kurala uymaması halinde hiç kimsenin göremiyeceğini, bir ceza işleminin yapılmayacağını bildiği halde, yeşil ışığın yanmasını bekliyen insan, bunu kurallara ve toplum düzenine olan saygısından yapar. Ama eğer topluma ve kurallara saygınız yoksa, işte o zaman; Kurala saygılı olduğu için sırasını bekliyen insanın önüne geçmeyi göz açıklık telakki edersiniz. Duygu sömürüsü yaparsınız. Hakkınız olmıyanı elde etmek için, her yolu denersiniz.
Yeri geldiğinde, toplum bireylerinin çok büyük çoğunluğu dürüstlükten söz eder. Ahlaklı olduğunu söyler. Tutum ve dvaranışlarının “Ahlaki” olduğunu vurgular. Ama eğer böyle olsaydı, yazımıza konu ettiğimiz ve araştırmalara dayalı uzman görüşleri olan, “Kural tanımaz toplum” olma yolunda olduğumuzu, kimse söyliyemezdi.