Yıllardan beri Erzincan’daki mevcut kaynakları değerlendiremediğimizi söyler dururuz. Erzincan’daki maden potansiyelinin , tarımsal üretimin, hayvancılığın yeterince ekonomiye katkı sağlayamadığımızı yazar çizeriz. Bu sektörlerde Yapılan çalışmalarda başarıya kavuştuğumuz söylenemez. Kaç madencinin battığını, kaç işadamının sıfırı tükettiğini bu şehirdei yaşayan çık sayıda insan bilir. Yaylaların terör nedeniyle yıllarca kapalı kalmış olması hayvancılığı tükenme noktasına getirdi. Peynirimizin adı kaldı o da başka iller tarafığndan kullanılıyor.
İnsanlarımızın bir araya gelerek oluşturdukları birlikler, ekonomiye katkı sağlaması gereken tesisler nedense tam isabet bulamamış ki, yapılan çalışmalar zaman içerisinde akamete uğramıştır.
Kötü örnekler insanımızın hafızasında birliklere olan güveni de sarsmış, bir araya gelerek bir tesis kurmak isteyen insanları birlikte çalışmaktan alıkoymuştur.
Hafızalarımızda kara bir leke gibi duran örnekleri sıralamak gerekir ise, bunlardan birisi BETON İŞ şirketidir ki bu şirkette pek çok Erzincanlının olduğu gibi benim de hissem mevcuttu. Zaman içerisinde bu hisseler yenildi yutuldu. Hisse senetlerini eline alıp bir yetkili arayan Şirket zedeler bir muhatap bulamadılar. Sadece ellerindeki hisse senetleri ile baş başa kaldılar. Onlar da beş para etmediler. Paralarını alacak muhatap bulamadılar.
Başlangıçta başarılı olan sonraki yıllarda gün geçtikçe alta giden ERSAN tesisleri birkaç el değiştirdikten sonra bugün atıl bir vaziyettedir.
Yine kamu yatırımları olarak kurulan Sümerbank Bez fabrikasının özelleştirilmesinin ardından içerisine düştüğü durum inciticidir. Bir şeker fabrikasını baştan aşağıya yapabilecek güce, birikime sahip olan Makina Fabrikamızın şu anki durumu da içler acısıdır. Şeker fabrikasının geleceği belli değildir.
Kurulan Kooperatifler, birlikler sadece milletin sırtına kambur ve yük olmuştur. Bu güne kadar yaşadığımız bu olumsuz örneklerin yanı sıra henüz kendisini ispat edememiş projeler de var. Bunlardan birisi ERGAN tesisleridir ki. Umduğumuz çok şey var. Ama ne bulacağımızı kestiremiyoruz. Çok büyük yatırımlarla umut bağladığımız tesislerin umudun kapısı olmasını diliyoruz. Organize sanayiinde açılan büyüklü küçüklü çok sayıdaki tesisin de başarıya ulaşmasını temenni ediyoruz. Daha proje inşaat aşamasındayken yarım kalanlar olsa da başarılı olanlar yok değil.
Olumsuzlukların tamamında amatör ruhla yola çıkan işi profesyonelce götüremeyen anlayışların payı olduğunu unutmamak gerekir.
Erzincan’da 1930 lu yıllardan beri üretilen maden suyu tesislerinin başından geçenler pişmiş tavuğun başına gelmedi. En ilkel yöntemlerle başlayan madensuyu üretimi en modern makinalarla da üretildi ama başarılı olamadı. Sonunda tesisler sökülüp götürüldü. Erzincanlı maden suyunu 10 kilometre gitmeden içemedi. Bir Allah’ın kulu hemen yanı başımızdaki maden suyunu şişeleyip te Erzincanlıya sunamadı. Bu kadar badirelerden geçmiş olan maden suyumuzun önceki tesislerin akıbetine uğramamasını diliyoruz.
Özellikle pazara uzaklığı sebebiyle pazarlanamaması önemli bir sıkıntıdır. Oysa o sıkıntının avantajları da yok değildir. Batıdan doğuya dolu gelen nakil araçları batıya genel olarak boş gitmektedir. Bu boş araçları değerlendirip batıdaki maden suyu tesisleri ile rekabet edecek konuma gelmememiz durumunda aynı sıkıntının tekrar yaşanmaması mümkün değildir.
Madensuyu şişesi bulamadığımız, bu yüzden üretim yapamadığımız günler uzak değil.
Kızılay Afyon’da Kızılcahamam’da üretilen ve pazara çok yakın olan bu sularla rekabetini ona göre ayarlamalı, maliyetini düşürmeli, pazarı doyuracak kaliteli su ile madensuyu pazarına sunumu yapabilmelidir.
Ayrıca suya bizden daha çok ihtiyaçları bulunan Ortadoğu ülkeleri ile İran, Azerbaycan Pazarlarında da ağırlığını hissettirmelidir.
Endişelerimizle birlikte bu tesisin şehrimizin adını mesafe kavramı olmaksızın her yere her bölgeye gönderebilmesini umut ediyor, başarısız örneklerin üzerine bir sünger çekerek başarının ilk adımı olmasını diliyorum.
Bu değerlendirilemeyen diğer kaynakların da değerlendirileceği için iyi bir örnek teşkil edecektir
Hayırlı uğurlu olsun.