“İzzet Paşa” veya “Hacı İzzet Paşa” ismi değişik zamanlarda sık kullandığımız isimlerden birisidir. Halen Erzincan’da bir mahalleye , bir camiye adını verdiğimiz Hacı İzzet Paşa gerçekte kimdir? Erzincanlılara sorsak bu isimle ilgili olarak söz söyleyebilecek, anlatabilecek kişi sayısı pek azdır. Oysa içinde yaşadığımız bu şehrin sokaklarında o ismin etkisini görmemek mümkün değildir.
1939 Depreminden önce yapılmış Erzincan’ın en ünlü camilerinden birisi “İzzet Paşa Camii” diğer adıyla “Yeni Cami” şehrin alameti farikalarından birisiydi. Ve bugün yine geçmişten günümüze miras kalmış bulunan “İzzetpaşa Hamamı” da şehrimizin en eski tarihi eserlerinden birisidir. Hamam bulunduğu yer itibariyle 59. Topçu Tugayı’nın içerisindedir. Şehrimizde yaşayan pek çok insan bu tarihi mekanı görmemiş ve tanıyamamıştır. Hamamın askeri birliğin içerisinde bulunması hem bir şans, hem de bir şanssızlık olarak karşımıza çıkmaktadır. Şanstır, çünkü askeri bir alanın içerisinde aslı korunarak bu güne kadar gelmiştir. Eşsiz tarihi yapılarımızdan birisi olarak kendisini muhafaza etmiştir. Şanssızlıktır bu güzel yapı halkımız tarafından bilinmemekte ve tanınmamaktadır. Askeri birliğin dışında olması durumunda diğer hamamlar gibi yıkılması mukadder olacaktı. Korunması mümkün olamayacak ve yıkımdan kurtulamayacaktı.
Peki kimdir adını sıkça telaffuz ettiğimiz Hacı İzzet Paşa?
Hacı İzzet Paşa Kemah’ın Muratboynu Köyünden Osmanlı sarayına kadar giden sarayda vezirlik makamına kadar yükselen Türk Osman Paşa’nın oğludur. Türk Osman Paşa’nın Girit Bölge Valiliği sırasında Girit’in Resmo kasabasında doğmuştur. Yıllar önce Yazdığım “Eyvah” isimli romanım Türk Osman Paşa’yı anlatmaktadır.
Eski Ordu Komutanlarından 12 Eylül darbesinden sonra İstanbul Belediye Başkanlığına getirilen hemşerimiz Merhum İsmail Hakkı Akansel “Eyvah” isimli romanımı okumuş ve bana; Madem Türk Osman Paşa’yı yazdın, oğlu İzzet Paşayı da yaz diyerek ısrar etmiş, bazı belgeler de göndermişti. Ama yazma işi hemen olacak bir iş değildir. Onun altyapısını hazırlamanız, detaylı bir bilgiye sahip olmanız gerekiyor. Eğer o altyapıyı sağlayamazsanız yaptığınız çalışmanın kimseye faydası olmayacaktır.
Daha önce “Şeyh Hacı Fevzi Efendi” isimli kitabı ile okuyucuların önüne çıkan Kadir Aşcı’nın yaptığı yeni çalışmanın adı “Hacı İzzet Paşa” adını taşıyor. Kitabı Türkiye Yazarlar Birliği’nin Erzincan Valiliğine teklifi ile başlanan “Erzincan Kitaplığı” serisi içerisinde bastırmayı düşünmüştük. Ancak Hacı İzzet Paşa’nın torunlarından İşadamı Cengiz Aktürk kitabın basımına destek verince kitap İstanbul’da ‘Kutupyıldızı Yayınları” arasında çıkmış oldu.
Çalışmadan haberdar olunca İsmail Hakkı Akansel tarafından bana gönderilen elimdeki bazı bilgileri de Kadir Aşçı ile paylaşmıştım. Kitap elime ulaşır ulaşmaz bir solukta okudum. Türk Osman Paşa’nın biyografik romanını yazmış bulunmam sebebiyle aşinası bulunduğu İzzet Paşa’nın ilginç kişiliğini tekrar hatırladım. Kıvrak zekası, nüktedanlığı , devlet adamlığı, yurdun değişik yörelerine Necip Fazıl’ın ifadesi ile “ Çil çil kubbeler serpen” camiler, yollar, köprüler inşa eden ve harcamalarını hep kendi cebinden yapan bir vali.
Erzincan’ın değil Türkiye’nin pek çok yerine hizmet etmiş bulunan İzzet Paşa bugün en az Erzincanlılar tarafından bilinmektedir. Kadir Aşçı, “Hacı İzzet Paşa” isimli kitabıyla önemli bir kişiliği bütün yönleri ile ortaya koymuş. Bu Erzincan için de önemli bir kazançtır. Kendisini tebrik ediyorum. Kitaba katkıları sebebiyle Cengiz Aktürk’ü de kutluyorum.
Kitabı okurken devletin büyüklüğünü, haşmetini hissettiğim gibi, İzzet Paşa’nın Naif nüktedan kişiliğini de hissettim. Bir devlet ciddiyeti içerisinde bir fıkra kitabı okur gibi haz duydum. Umarım kitabı okuyanlar da aynı hazzı duyacaklar ve şehrimiz için yitik bir kişiliği Kadir Aşçı’nın çalışması ile tanımış olacaklar.
İyi ki yazı var, iyi ki, yazarlar var. Onlar olmasa geçmişi bu güne nasıl taşırdık? İyi ki Kadir Aşçı gibi köprüler var. Yoksa dünden bugünlere nasıl köprüler inşa ederdik.
Her Erzincanlının okuması gereken “Hacı İzzet Paşa” isimli kitabı hemşerilerimize tavsiye ediyorum.