Geçenlerde kuzey Kore uzaya füze göndermişti bunun ardından hemen dünyanın jandarması olan Amerika dışişleri sözcüsü aklı sıra alaylı bir ifade kullanarak ‘’ Kuzey Kore uzaya bir nesne fırlattı.’’ Demişti. Ama asıl olan çekik gözlünün ilk kez fırlattığı nesne değil ki. Kim bilir kaçıncı füze fırlatıyor uzaya hatta ben kendimi bildim bileli Kuzey Kore Allah’ın her günü füze uzaya füze fırlatıyor üstelik Kuzey Kore devleti bunu haftalık ibadet haline getirdi. Yani bir çeşit devlet ibadeti desek yerinde olur.
Sonra emperyalistler de çekememezlik sendromu genlerine kadar işlediği için çıkar densizce Kuzey Kore uzaya nesne fırlattı gibi basit açıklamalar yaparak düşmanını küçük göstermeye çalışma propagandasının mayası tutmadı. Olsun beyler sonuçta adamlar her hafta bir nesne mi dersiniz füze mi dersiniz fırlatıyor mu siz ona bakın. Keşke bizde nesne fırlatsak füzeye nesne diyen süper güç Amerika neden o nesneyi fırlatana askeri müdahale yapamıyor veya ne kadar güçlüdür sizce artık siz düşünün. Gel gelelim bizim memleketin haline… bak şu Türkiye Cumhuriyeti Devleti Aliyye’nin nevi şahsına münhasır manzar i umumiye si fevkalâde iç açıcı bir ne kadar da inandırıcı gel de inanma gerçi ben olup bitenlere inanmadığım için bana vızz geliyor. Ya Allah Bismillah… yani uydu fırlatırken geri sayımın Türk vizyonu veya muhafazakarlık ruhunun dile yansımış hali. Aman her neyse Göktürk 2’yi ateşledik ateşlemesine de ya hu arkadaş adama sormazlar mı birader daha önce Göktürk 1’i fırlatmıştınız acaba Göktürk 1 nerelerde görünmez oldu artık haberde alamıyoruz demezler mi. Tabi ki Göktürk 1 sizlere ömür bey amca fırlattık galiba Göktürk 1 değil mi. Evet nerde o Göktürk 1 efendim Göktürk 1’i kaybettik hükümsüzdür. Şimdiden zayi ilanı benden olsun. Niye zayi ilanı verdim çünkü Göktürk 1 fırlatılmadı ki yani fırlatmaya beyefendi tipli fırlatmalar müsaade etmedi. Çünkü uyduların hiçbiri %’de % yerli değil de ondan sadece kılıfı yerli ondan bile tam emin değilim. Bir zamanlar 2011’de uzaya bir uydu göndereceğiz diye yerimizde duramadığımız Göktürk 1’i İtalyan – Fransız firması tarafından önerildiği için üstelik Göktürk 1’in en hassas tanrı parçacıklarının ancak ve ancak İsrail ( teokratik ) devletinden mecburen alınması zorlanarak ancak böylece uzaya fırlatılacağı benimsettirilmiş. Yani artık savaşarak uluslararası antlaşmalar yapmaya gerek olmadan tıpkı Sevr’de ve Lozan’da ‘’ ya bu olacak ya da bu olacak ‘’ diyenlerin torunları veya takipçileri fırlatmadan çok fırlatma çıktı. Yani İsrail dünyada kimsenin kafasına göre ‘’ ya Allah Bismillah…diyen herkesin uydu veya füze fırlatmasına izin verir mi öyle dünyada yaşamayı kolay mı sandın. Geçti o eski devirler kalkan kılıç at ve süvariler sür uyduyu uzaya devri. İşte İsrail köy kadar devlet köy kadar nüfuzun alsana gücü çünkü İsrail Göktürk 2 ile Türkiye Cumhuriyeti devletinin topraklarını daha rahat görebilmek ve kolayca izleyerek olası bir askeri hareketliliği sıcağı sıcağına takip ederek önleyici hizmetler kapsamında suikastlar ve kaos oluşturacak suni gündemler oluşturmaktır. Üstelik İsrail kendi topraklarını izlenmesini engellemek ve 3 saat içerisinde Emevi camisinde namaz kılmayı düşünenlerin planlarını suya düşürmektir. Ne kolay öyle İsrail Bey’den izin almadan bırak uydu fırlatmayı Suriye’ye top bile attırmazlar. Birkaç defa top attın diye maç bitmez. Üstelik Göktürk 2’yi biz fırlatmadık yani ihaleyi Çin’ e verdik Çin’de fırlattı. Ne kadar da % de % yerli malı senaryosu değil mi sadece ismi Türkçe gerisi teferruat. Yani Türkiye’ye şöyle bir cevap verildi aslında. İsrail bey diyor ki ‘’ bakın ey Türkler Göktürkleri Tarihten Çinliler yok etmişti.’’ Diye bir subliminal mesaj olmasın. Her neyse daha düne kadar Burnu pervaneli pırpır uçak veya en eski model bez kanatlı uçak bile yapamayan devlet nasıl oldu da yüzde yüz yerli Uyduyu fırlattı diye niçin merak etmiyoruz.
En basit örneği iş bulamadığı için mecburen Polis olan ‘’ astronomi ve uzay bilimleri ‘’ mezunu polisimizin şehit düştüğü hafta, uydu fırlatma töreni yapılırken… üstelik alay edercesine ‘’ ya Allah Bismillah’’ diyerek… işte emperyalist hayranlığının sonu böyle rezilliktir. Daha o uyduları bir gün gerçekten ‘’ yüzde yüz yerli ‘’ yapacak olan ODTÜ’lü gençleri, o şehidin meslektaşlarına coplatmak, gazlatmak ve dövdürmek ne kadar etiktir.