Dışarıya çıkıyorum ya da arkadaşlarla şöyle bir kahve içelim diyoruz bir yerlere gidiyoruz daha yoldayken otobüste bile insanlar sizi istemeyerek eleştirilere yöneltiyor.. Önümüzde iki sevgili ya da adı her neyse hangi dilde hangi lügatta hangi gelenekte oluşturulduysa adı yan yana oturmuş bir çift görüyoruz.. El ele diz dize kol kola tüm duyguları teşir edilmiş ve hislerini ortada yaşamayı tercih eden insanlar… Olur bunlarda olur herkesin kendi hayatı böyle yaşamayı tercih ediyorlar diyip başımı çeviriyorum cama doğru cama bakayım da kalbimden eleştiri geçerde günahlarına girerim diye çeviriyorum da başımı camdan birkaç durak sonra parklarda ya da herhangi bir bankta belki yolda yürürken aynı manzara…. Yine birkaç çift mahremiyetlerini ortaya sermiş kişiler.. Buna da olur diyorum başımı başka yana çevirip düşünceme bile haram ediyorum onların yaptıklarını anlayışla karşılayıp susuyorum günahlarına girmemek ve mahşerde helallik almak zorunda kalmamak için susuyorum… İneceğim durağa gelmiştim otobüsten indim gideceğim cafeye yürüyorum kapıyı açıyorum dostalar la buluşmanın mutluluğu ile daha ilk bakışta yine aynı görüntü…. Karşı masada ya da yan masada fark etmez belkide arka masada yine bir çift oturmuş yan yana eller ellerde gözler gözlerde ……
Biraz arkadaşlarla sohbet ettim fakat hala aklımda nasıl olur nefsimiz bizi bu kadar mı emret mi bizlere ve biz allah ı bu kadar mı unuttuk….
Duramadım yerimde konuşmamak için eleştirmemek için sustum aklıma bile getirmemeye çalıştım fakat ne mümkün…. Kalktım arkadaşlarımdan müsaade isteyerek evimin yolunu tuttum o kadar sinirliydim ki insanlara caddenin ortasınada allah var haram var mahrem var ve helal var diye bağırmak istedim,herkese bir farkındalık yaratmak için ama cesaretsizlik mi yoksa sesimin bile mahrem oluşundan mı çıkmadı sesim bilemiyorum içimde vaveyla etmemin sebebini anlayamadım… Tekrar otobüse bindim fakat o kadar üzüntülüydüm ki yolculuk boyunca aklımdan geçmeyen kalmadı sevgi anlayışı , inançlar, gelenek ler anaanneler, ve her şey bir kenara ben mi yanlış düşünüyorum diye iç sorgulamam yol boyunca bitmedi… Eve geldim oh be nihayet dedim gözlerim dört duvarı gördü diye daha montumu bile çıkarmadan oturdum koltuğa uzun uzun daldım ne düşündüm bilmiyorum öfke kızgınlık ama anlayış yargılamama tüm duyguları aynı anda yaşadım ve bir ses ile irkildim…. “Allahü Ekber Allahü Ekber”….(Allah birdir….) eşhedü ella ilahe illah ve eşhedü enne muhammeden abduhu ve rasulühü( ben şahadet ederim ki allah tan başka ilah yoktur ve hz Muhammet sav allah kulu ve elçisidir…. Hayya ley selaa hayya lel felahhh “ haydi namaza haydiii kurtuluşaaa,,,” ezan nida ları ile kendime geldim kalktım namazımı eda ettim ve sonra duaaaa….. Tek ihtiyacım olan ve tek sığınağım duaaa…..
Sadece pişmanım allah ım pişmanım affet diye yalvarıyorumdum… onlar adına ben pişmanım ve onlar adına yalvarıyorum sana affet bizleri ne olur… Harama değmiş ellerimi sana açtım bu ikindi vaktinde sen geri çevirme cemal sıfatında ellerimi haramdan temizle… Haram konuşmuş ve harama değmiş duduklarım la utanç içinde sana yalvarıyorum ne olur ya tevvab affet bizleri…. Harama bakan gözlerimle senin rasülünü hayal ediyorum onun ümmeti olma hatrına gözlerimin haramlarını affet ve haram kıl tüm mahremleri benim gözlerime… Lütfennn ya Rabbb şu an şu anda şu seccademin başında nasıl açtıysam elimi nasıl damlıyorsa gözyaşlarım dizlerime sen akan gözyaşlarım gibi akıt tüm günahlarımı dilim nasıl kuruduysa şu an sana yalvarmaktan sen dilimi kurut haram konuşmalara… Abdestli namaz kılarken nasıl melekler beni izliyorken ve senin rahmetinle beni koruyorlarsa sen koru benim tenimi haramlardan ve değdirme tenimi yarın hesap vereceğim herşeye nasıl setrediyorsan günahlarımızı öylece setret mahremiyetimizi…. Harama konuşmuş ve mahremiyetini anlamamış utanç ve titrek ses tonumla nasıl yalvarıyorsan şu an sana sen tüm haramlara kıs sesimi….
Sonra kalktım seccademi topladım hala aklımda nefs ya işte geçemedim nefs i emareden hala kızgınlığım bitmedi ve doymadı ki dudaklarım sevgilisi ile konuşmaya… Ve devam ettim….
Rabbim sevgi evet anlıyorum ama insan sevdiğini nasıl sürekler ki harama nasıl bu dünyada ki nefs için öte dünya da ki ateşi göze alıyoruz… İnsan kıyar mı hiç sevdiğine ve dayanırmı sevdiğinin günahlarının artmasına anlamıyorum bir türlü aklım almıyor ki rabbim nasıl oluyor onlar birleştirmek için tuttukları elin yarın yanacağını bilmiyorlar mı kı harama konuşulan dillerinden ve tenlerinden hesaba gireceklerini onlar farkında değil mi harama yürüyen ayaklarının mahşerde onlardan hesap soracağını düşüncelerinde bile hayal olan şeyleri yaparken yarın kalplerinden ve beyinlerinden bile sorguya çekileceklerini…. Onlar bilmiyor mu yaptıklarının kalplerinden geçirmenin bile kalplerini karartığını….
Tamam tamam rabbim susuyorum evet bunları söylerken bunları yapanları düşünmek bile günahtı değil mi … Tamam özür dilerim Rabbim ama biliyorusun sen içimi sadece seninle konuştum napayım ya Rabbim sesim çıkmıyor senin çizdiğin hududu geçemiyorum ki haykırayım onlara yaptıklarının yanlış olduğunu anlatayım ama…. Sadece içimde feryat ediyorum sen duy feryadımı ve affet bizleri tüm Müslümanları….
Hala caddede bu kadar sinirliyken ve cesaretle bağırmak isterken neden sustuğum aklıma geldi ve gözümün önünde Peygamberimin siyerini okurken okuduğum bir yazı film şeridi derler ya tıpkı onun gibi gözümün önünden geçti yazıda şöyle yazıyordu…
“ Hz Aişe annemiz ilk Müslümanlar edepli ve iffetli kadın Aişe annemiz kuran öğretiyor medine halkına Allah Rasülünün kitabını öğretiyor…Bir gün neredeyse çocuklarından bile küçük olan 14-15 yaşında bir erkek çocuğu Aişe annemizin yanına geliyor namaz hakkında birşeyler soracak hz aişe perdenin arkasına geçiyor ve kısık bir sesle konuşuyor çocukla kısa görüntüsüz ve değişmiş bir sesle konuşan bir annenin evlatları…. Şimdi anlıyorum neden bağırmak isterken sesimin çıkmadığını sesimin bile haram olduğun işte şimdi daha iyi idrak ediyorum… Selam olsun Allah rasülüne selam olsun hz Aişe annemize ve selam olsun mahremini korumaya toplu iğne başı kadar da olsa özen gösteren tüm Müslümanlara….