Özellikle eski yılların vazgeçilmez parçalarından biri olan Acem çay tabağının kökeni, binlerce yıl öncesine, İran’a dayanıyor. İran’da “nalbeki” olarak bilinen bu çay tabağı, hem tasarımı hem de kültürel anlamlarıyla dikkat çekiyor. 15. yüzyıldan itibaren kullanıldığı düşünülen Acem çay tabağının tasarımının kime ait olduğu ise hala bilinmiyor. Ancak, bu eşsiz obje, zamanla Türkiye’de de büyük bir yer edinerek, kültürümüzün önemli bir parçası haline geldi.

İlk Üretimi Türkiye’de 19. Yüzyılda Gerçekleşti

Acem çay tabağı, 19. yüzyılda Türkiye’de üretilmeye başlandı. Ülkemizde, özellikle geleneksel çay saatlerinin vazgeçilmezi olan bu tabağın, zamanla farklı anlamlar taşıyan motiflerle bezenmiş hali, halk arasında “Acem tabağı” olarak tanındı.

Baraj sularının çekilmesiyle gün yüzüne çıktı! 816 yıllık Selçuklu Hanı Baraj sularının çekilmesiyle gün yüzüne çıktı! 816 yıllık Selçuklu Hanı

Tabağın Motifleri ve Anlamları

Acem çay tabağında yer alan motiflerin her biri, kendine özgü anlamlar taşıyor. Örneğin, tabağın kırmızı kısmının, Anadolu’daki kadınların parmaklarındaki kına izlerini ve parmak izlerini temsil ettiği söyleniyor. Ayrıca, kırmızı alanın kenarları, haftanın yedi gününü simgeliyor. Orta kısmındaki desen ise "penç" adıyla anılıyor ve tasarımın en dikkat çeken öğelerinden biri. Kırmızı renkli alanın etrafında yer alan çiçek motifleri ise “rumi” olarak biliniyor ve geleneksel Türk sanatlarının izlerini taşıyor. Çayın rengini daha parlak ve canlı göstermek amacıyla tercih edilen kırmızı, tabağın estetik ve fonksiyonel anlamda önemini arttırıyor. Bu çay tabağının tarihi geçmişi, hem İran hem de Türk kültürlerinde önemli bir yer tutuyor. Acem çay tabağı, bugün hala hem geleneksel hem de modern mutfaklarda yerini koruyarak, kültürel bir köprü işlevi görmeye devam ediyor.

Editör: Yasemin Dülgeroglu