Mart Ayının  Kolon Kanseri Farkındalık Ayı olarak belirlenmesi sebebiyle dünyanın birçok ülkesinde hastalığa dikkat çekmek üzere farkındalık etkinlikleri düzenlenmekte.

Bu kapsamda İl Sağlık Müdürlüğü Sağlıklı Hayat Merkezi Kanser Erken Teşhis, Tarama ve Eğitim Birimi personelleri tarafından Erzincan Terzibaba Cami ve Camii Kebir de Cuma Namazı çıkışında 50-70 yaş arası vatandaşlarımıza Kolorektal Kanser Taraması kapsamında Gaitada Gizli Kan kiti dağıtımı gerçekleştirildi.
Etkinliğe başvuran vatandaşlar  kolon kanseri erken teşhisinin önemi hakkında bilgi verildi.

Kolon kanserleri, dünyada en sık görülen kanser türlerinden. Sağlık Bakanlığının istatistiklerine göre ülkemizde de en sık görülen ilk 5 kanser türü arasında kolon (kalın bağırsak) kanseri yer almakta. Kolon kanserinin her yaşta görülme riski olsa da en sık 50 yaşından sonra gözlenmekte. Cinsiyete göre dağılımı incelendiğinde ise tüm kanserler arasında kolon kanseri kadınlarda ikinci, erkeklerde üçüncü sırada yer almakta.

Kolon (Bağırsak) kanserinin belirtileri nelerdir?

Kolon kanserinde sıklıkla dışkılama alışkanlığında farklılaşma durumu yaşanır. Belirti verdiği için birçok kanser türünden daha kolay farkedilme olasılığı bulunur. Belirtiler dışkılama ile ilgili olsa da kolon uzun bir organ olduğu için vücudun sol tarafında kalan kısmı ile sağ tarafında kalan kısmında olan tutulma farklı belirtiler verebilir. Kolon yapı olarak sol kısımda daha da daralır. Bu da dışkının daha ince olması, dışkılarken kanama, düzenin değişmesi vb. durumlar yaratabilir. Sağ taraf ise nispeten daha geniş olduğu için belirtiler daha geç ortaya çıkar ve erken tanı daha zorlaşır. Ancak genel anlamda ortak belirtiler:
Dışkılama yapılsa dahil bağırsağın tam boşalmamış hissedilmesi
Dışkılama düzeninin bozulması (ishal, kabız)
Kanama veya dışkıda kan görülmesi
Dışkılama yaparken ağrı hissedilmesi
Dışkıda şeffaf bir salgı görülmesi
Karın ağrısı ve şişlik

Bu belirtiler hem erken zamanda görülür hem de hasta tarafından fark edilmesi kolaydır. Bu belirtilerin sonrasında dolaylı olarak kilo kaybı, kan değerlerinde düşme ve kansızlık, karında kitle oluşması, ilerleyen durumlarda bağırsak tıkanabileceği için ağrı hissinin artması gibi belirtiler de gözlenir. Erken tanı için hastanın dışkılama düzenin farkında olması ve kendi normalini takip etmesi gerekmektedir.

Kolon kanseri neden olur?

Araştırmacılar hala kolon kanserinin nedenlerini keşfetmek için araştırmalarını sürdürmektedir.
Kanser, kalıtsal veya edinilmiş genetik mutasyonlardan kaynaklanabilir. Bu mutasyonlar, kolorektal kanser geliştireceğinizi garanti etmez, ancak kanser geliştirme riskinizi artırır.
Bazı mutasyonlar, anormal hücrelerin kolonun iç yüzeyinde birikmesine ve polip oluşturmasına neden olabilir. Bunlar küçük, iyi huylu hücre büyümelerdir. Bu büyümelerin ameliyatla giderilmesi önleyici bir önlem olabilir. Tedavi edilmeyen polipler ileride kanserli hale gelebilir.

Kolon Kanseri Taranması Yaptırılmalı Mı?

Erken tanı ve tedavi ile hastaların sağkalım süresi uzun ve yaşam kalitesi yüksek olduğu için 50-70 yaş grubu tüm toplum bireylerinin kolon kanseri taraması yaptırması gerekir.

Kolon Kanseri Evreleri Nelerdir?

Kolon kanser tanısının netleştirilmesinin ardından evreleme yapılır. Evreleme sürecinde sıklıkla tomografi, manyetik rezonans görüntüleme (MRG), akciğer grafisi, PET gibi radyolojik görüntüleme yöntemlerinin yanı sıra vücuttan alınan doku örneğinin patolojik incelemesiyle elde edilen veriler değerlendirilir ve hastalığın evresi belirlenir. 

Kolon kanserler 1 ila 4 arasında evrelendirilir. Tedavi de hastalığın evresine göre uygulanır.

Kolon kanser evreleri şu şekildedir:
Evre 1: Kanser, bağırsak duvarını invaze etmiştir (yayılmıştır). Ancak tüm bağırsak katlarına ulaşamamıştır.
Evre 2: Kanser, tüm bağırsak katlarını invaze etmiştir.
Evre 3: Kolon kanser metastaz yaparak bölgesel lenf bezlerine yayılmıştır.
Evre 4: Kanser, karaciğer, karın zarı ve akciğer gibi uzak doku ve organlara yayılmıştır.

Kolon Kanserinden Korunmak İçin Nelere Dikkat Etmelidir?

Kolon kanserinden korunmak için sağlıklı beslenmek, belirtilen öneriler dahilinde tarama testlerini doğru zaman aralıkları ile yaptırmak gerekir. 

Sebze meyve ve liften zengin beslenme, işlenmiş ve hayvansal protein ağırlıklı besinlerden uzak durma, düzenli egzersiz, sigara kullanmama bağırsak kanserinden korunma yöntemleridir.

Tedavi Yöntemleri

Kolon ve rektum kanserleri çeşitli yöntemlerle tedavi ediliyorlar. Cerrahi, kemoterapi (ilaç tedavisi) ve radyoterapi (ışın tedavisi) bu tedavilerden en sık kullanılanları.

Kolon ve rektum kanseri tedavi planlaması yapmadan önce hastanın genel durumu ve hastalığın yaygınlığı hakkında bilgi edinilmesi önemli. Bu nedenle tedavide KRK’nın kaçıncı evresinde olduğunun bilinmesi şart.
Günümüzde Kolon ve rektum kanserinin cerrahi tedavisinde laparoskopi uygulamaları giderek yaygınlaşıyor.

Uygulanan başlıca teknikler şunlar:

Bazı küçük rektum tümörlerinde anüs yoluyla sadece tümörlü kısmın kesilip çıkartılmasına lokal eksizyon deniyor.
Tümörün yerleşim yerine bağlı olarak kalın bağırsağın bir bölümünün (veya tümünün) ve rektumun bir bölümünün (veya tümünün) kesilip çıkartılmasına rezeksiyon deniyor.

Bu cerrahi teknikte bağırsak ile birlikte komşuluğundaki lenf düğümleri de birlikte çıkartılıyor. Eğer tümör komşu organlara yayılmışsa, radikal cerrahi sırasında bu organların da çıkartılması gerekiyor. Çıkartılan bağırsaktan geriye kalan sağlıklı bağırsak uçları karşı karşıya getirilerek dikiliyor (anastomoz).

Kolon ya da rektum rezeksiyonları sonrasında çeşitli nedenlerle ince bağırsak ya da kolon karın duvarına dikilerek bir yapay anüs (ileostomi veya kolostomi) oluşturulabiliyor. Bağırsak içeriği, bu yapay anüsten karın duvarına yapıştırılan plastik torba içine boşalıyor. Bu durum bazı hastalarda kalıcı olabiliyor. Ancak bazı hastalarda tıbben ihtiyaç kalmadığı için yapay anüs kapatılarak, hastaların normal yolla dışkılaması sağlanıyor.

Uygun sayıda ve boyuttaki karaciğer ve akciğer metastazları, cerrahi teknikle çıkartılabiliyor (metastazektomi).
Radikal cerrahi tedaviden yararlanamayacak ileri evredeki kolon ve rektum kanserlerinde hastanın yaşam konforunu artıracak palyatif cerrahi girişimler uygulanabiliyor (örneğin kolostomi açılması gibi).
III. ve IV. evredeki hastaların ameliyatlarından önce ve/veya sonra tedaviye kemoterapi ve/veya radyoterapi ekleniyor.

Kalın Bağırsak (Kolon Ve Rektum) Kanserinin Sistemik Tedavisi

Kalın bağırsak kanserlerinin sistemik tedavisi damar yolu ile bazı ilaçların uygulanması şeklindedir. Bu ilaçlar kemoterapi ilaçları ve bazı hedefe yönelik ilaçlardır.

Kalın bağırsak kanseri erken evrede teşhis konulup ameliyat ile tamamen vücuttan temizlense dahi, bazı tümör hücreleri lenf ve kan damarları yoluyla vücudun çeşitli yerlerine gidebilirler. Yapılan tüm görüntüleme ve teşhis yöntemlerine rağmen “mikrometastaz” denilen bu hücreler saptanamayabilir.

Bu hücreler yok edilmediği takdirde zaman içinde çoğalıp büyüyerek hastalığın vücudun herhangi bir yerinde yeniden ortaya çıkmasına (metastaz) neden olurlar. Bu nedenle kalın bağırsak kanserlerinde evreye bağlı olarak ameliyat sonrası koruyucu (adjuvan) kemoterapi uygulanır.

Hedefe yönelik ilaçlar kalın bağırsak kanserinin tedavisinde çok sık olarak kullanılmaktadır. Bu ilaçlar sadece evre IV hastalıkta kullanılırlar, erken evre hastalığın koruyucu tedavisinde etkileri yoktur. Kemoterapi gibi damar yoluyla uygulanırlar ve tüm vücutta etkilidirler.

Kimi çalışmalarda bu ilaçların kemoterapi ile birlikte kullanıldıklarında kemoterapinin faydasını %25-30 civarında arttırdıkları gösterilmiştir. Bu sayede vücuttaki tümör kütlelerini küçülterek kalın bağırsak kanserli hastalarda çok önemli olan ve sık olarak yapılan karaciğer ve akciğerden tümörlü alanların ameliyatla çıkarılması (metastazektomi) işleminin başarı olasılığını da arttırırlar.
Ayrıca yaşam süresini uzatma anlamında da olumlu etkileri vardır. Bunun yanında bu ilaçların halsizlik, yorgunluk, bulantı ve kusma gibi kemoterapiye benzer yan etkileri genellikle yoktur.

Birçok kemoterapi ilacının kullanılmasına rağmen ilerlemeye devam eden, dirençli kalın bağırsak kanserlerinde yeni geliştirilen bazı hedefe yönelik ilaçların yaşam süresini uzattığı ve hastalığın seyrini yavaşlattığı bulunmuştur.

Merve KİRAZ

Editör: Merve Kiraz