Zonguldak’ın Ereğli ilçesinde, tarihi ve mitolojik bir zenginliğe ev sahipliği yapan Cehennemağzı Mağaraları, yalnızca doğal yapısıyla değil, aynı zamanda geçmişin izlerini taşıyan tarihi yapılarıyla da büyülüyor. Roma ve Bizans dönemlerinde kullanılan bu mağaralar, bugün hem arkeolojik hem de turistik anlamda büyük bir öneme sahip.
Cehennemağzı Mağaraları, antik dönemde Acheron Vadisi olarak bilinen alanda yer alıyor ve üç yan yana mağaradan oluşuyor. Bu mağaralar, volkanik kayaçların tüflerinde gelişen doğal yapılarıyla dikkat çekerken, insanların zamanla bu mağaraları oyup kullanmasıyla yapay özellikler kazanmıştır.
Birinci Mağara: Kilise Mağarası
Cehennemağzı Mağaraları’ndaki ilk mağara, Kilise Mağarası olarak biliniyor. İki bölümden oluşan bu mağaranın zemininde, bitki ve geometrik motifli mozaikler dikkat çekiyor. Ayrıca, doğu duvarındaki küçük bir apsis kalıntısı ve önündeki kademeli basamaklar, bu mağaranın antik bir kilise olarak kullanıldığını gösteriyor. Hristiyanlığın ilk yıllarında, yasaklı bir ibadet yeri olarak hizmet vermiş olan Kilise Mağarası, Erken-Hıristiyanlık döneminin izlerini taşıyan sütunlar, sütun başlıkları ve mozaik döşemeleriyle dikkat çekiyor.
İkinci Mağara: Heracles Mağarası
Diğer bir mağara ise, mitolojik bir kahraman olan Herakles’in (Herkül) izlerini taşıyor. Herakles Mağarası, 1960 yılında yaşanan kaya düşmesi sonucu uzunluğunda bir kısalma yaşasa da, hala dikkat çekici özelliklere sahip. Üzerinde insan eliyle yapılan genişletmeler ve iki fil ayağıyla desteklenen mağara, mitolojiye göre Herakles’in en zorlu görevlerinden birini gerçekleştirdiği yerdir. Efsaneye göre, Herakles bu mağaradan geçerek ölüler diyarı Hades’e inmeyi başarmış ve burada cehennem köpeği Kerberos’u yeryüzüne çıkarmıştır. Yöre halkı ise bu mağarayı "Koca Yusuf Mağarası" olarak adlandırmaktadır.
Üçüncü Mağara: Ayazma Mağarası
Cehennemağzı Mağaraları'ndaki üçüncü mağara, Ayazma Mağarası olarak biliniyor. Yüzölçümü bakımından diğer iki mağaradan daha geniş olan Ayazma Mağarası, iki salondan oluşuyor. Bir salondaki su tabanı, kutsal kabul edilen bir özelliğe sahipken, geçmişte sarnıç olarak da kullanılmıştır. Bugün, özellikle festivallerde kullanılan bir alan olarak bilinen Ayazma Mağarası, aynı zamanda bölgedeki su ihtiyacını karşılayan önemli bir kaynak olmuştur.
Kehanet Merkezi ve Ziyarete Açık Ören Yeri
Cehennemağzı Mağaraları, tarihsel olarak da önemli bir yere sahiptir. Antik çağda bu mağaralar, kehanet merkezlerinden biri olarak kullanılıyordu. Şimdi ise, Zonguldak Ereğli Müze Müdürlüğü’ne bağlı bir ören yeri olarak ziyarete açıktır ve ziyaretçiler, bu mistik mağaralarla tarihe adım atma fırsatı bulmaktadır.
2008 yılında doğal ve arkeolojik sit alanı olarak tescil edilen Cehennemağzı Mağaraları, hem tarih hem de mitoloji meraklıları için vazgeçilmez bir ziyaret noktası olmayı sürdürüyor.