Mardin'in güneydoğusunda yer alan Oğuz Köyü'ndeki Dara Antik Kenti'nde yürütülen kazı çalışmaları, tarihe ışık tutan önemli bir keşfi gün yüzüne çıkardı. Daha önce ahır olarak kullanılan bir binanın altındaki 6. yüzyıldan kalma su sarnıcı, Roma döneminin izlerini taşıyan eşsiz bir yapı olarak dikkatleri üzerine çekti.
Roma Garnizon Kenti Dara, Bizans İmparatorluğu döneminde büyük bir askeri ve ticaret merkezi olarak biliniyordu. Ancak kent, zamanla köy evlerinin altına gömülerek unutulmaya yüz tuttu. Kazılar ilerledikçe, Roma ve Pers dönemine ait eserler de bir bir ortaya çıkmaya devam ediyor. Yaklaşık 40 bin nüfuslu bu kentin su ihtiyacı, inşa edilen sarnıçlar aracılığıyla karşılanıyordu. Bu su sarnıçları, kentin günlük yaşamında kritik bir rol oynuyordu.
Son olarak yapılan kazılar, 18 metre derinliğinde ve 15 metre genişliğinde olan bir su sarnıcının ortaya çıkmasını sağladı. Sarnıç, uzun yıllar toprakla dolmuştu, ancak yapılan temizlik ve restorasyon çalışmaları ile yeniden gün yüzüne çıkarıldı. Bu sarnıcın en dikkat çeken özelliği, derinliği bakımından İstanbul’daki 6. yüzyıl Bizans dönemi eseri Yerebatan Sarnıcı’ndan 6 metre daha derin olması. Ayrıca sarnıcın kapasitesi, yaklaşık 10 bin metreküplük su alma kapasitesine sahip.
Dara Antik Kenti, Bizans’ın güneydeki en büyük sahra ordusunun merkeziydi ve o dönemin en büyük şehirlerinden biri olarak biliniyor. Surlar, hamamlar, su sarnıçları ve kamu yapılarıyla oldukça gelişmiş bir yerleşim yeri olan Dara, Bizans İmparatorluğu’nun son kalelerinden biri olarak önem taşıyor. 4 kilometre uzunluğunda ve 3 metre kalınlığında, yaklaşık 18 metre yüksekliğinde olan surlarıyla, bölgedeki en sağlam savunma sistemlerine sahip kentlerden biri olarak tarihe geçti.
Dara, tarih boyunca sayısız medeniyete ev sahipliği yapmış ve hala ayakta duran en önemli Bizans yapılarından bazılarına ev sahipliği yapmaya devam ediyor. Günümüzdeki kazı çalışmaları, bu kadim kentin gizemlerini bir bir ortaya çıkararak, bölgenin tarihine dair yeni bilgiler sunuyor.