Mari Antik Kenti'nde bulunan İnanna Tapınağı, Sümer kültürünün izlerini taşıyan önemli bir keşfe ev sahipliği yapıyor. Bölgede bulunan heykelcik, Sümerler’in tanrıça İnanna’ya olan derin bağlarını ve ilk şiirsel ifadeleri nasıl hayata geçirdiğini gözler önüne seriyor. Suriye’deki bu antik tapınakta yapılan kazılar, tarihin en eski metinlerinden bazılarını da günümüze taşımış durumda.
Antik dönemde, şairler önce tanrılara şiir yazmaya başlamış, zamanla bu şiirler gündelik yaşamın bir yansıması haline gelmiştir. Sümerler’in yazılı kaynakları, İnanna’nın sevgilisi Dumuzi için yazılmış olan metnin, tarihteki en eski şiirlerden biri olduğunu ortaya koyuyor. Ancak, bu önemli metnin yazarı hala gizemini koruyor ve kayda geçirilmesiyle ilgili bilgiler eksik.
Sümerleri keşfeden önemli isimlerden biri olan Samuel Noah Kramer, Asur yazıtlarından yaptığı çevirilerle bu metinleri günümüz dillerine kazandıran ilk kişi olmuştur. Ayrıca, Türk uzmanı Muazzez İlmiye Çığ, Sümer metinlerinin sınıflandırılması ve dilimize kazandırılması konusunda büyük katkılar sağlamıştır.
İnanna’ya yazılan ilk metinlerden biri de Akkad Kralı Sargon’un kızı Enheduanna'ya aittir. Enheduanna, İnanna’yı sadece bölgesel bir tanrıça olmaktan çıkarıp, daha geniş bir coğrafyada tapılan bir tanrıçaya dönüştürmüştür. Bu metinler, Sümerlerin sanatsal ve edebi mirasının ne denli derin olduğunu gözler önüne seriyor.
