İran’ın binlerce yıl öncesine uzanan çöllerinde, su bulmak yaşamla ölüm arasındaki farkı belirliyordu. İşte bu zorlu doğa koşulları, insan zekâsını sıra dışı bir çözüme yönlendirdi: Qanat sistemi. Günümüzden yaklaşık 3.000 yıl önce geliştirilen bu yeraltı su taşıma sistemi, sadece antik dünyanın değil, bugünün de en sürdürülebilir mühendislik başarılarından biri olarak kabul ediliyor.

Qanatlar, dağ eteklerinde bulunan yeraltı su kaynaklarından başlıyor ve çok hafif bir eğimle, kilometrelerce yol kat ederek yüzeye ulaşıyor. Bu sistem; birbirine bağlı tüneller ve dikey havalandırma kuyularından oluşuyor. Kuyular, hem kazı sırasında hava akışı sağlayarak işçilerin güvenliğini artırıyor, hem de toprağın yüzeye çıkarılmasına yardımcı oluyordu.

Kimi zaman 100 kilometreyi aşan uzunluklara ulaşabilen bu tüneller, tamamen yerçekimiyle çalışarak suyu yüzeye taşıyor. Böylece buharlaşma minimuma indirilirken, yıl boyunca kesintisiz ve verimli bir sulama imkânı sağlanıyor. Özellikle tarım alanları, köyler ve şehirler için hayati önem taşıyan bu sistem, yüzyıllar boyunca binlerce insanın hayatını şekillendirdi.

Dünya’nın Manyetik Alanı ve Dönüşüyle Elektrik Üretmek Mümkün mü? Dünya’nın Manyetik Alanı ve Dönüşüyle Elektrik Üretmek Mümkün mü?

Qanat sistemi yalnızca İran’la sınırlı kalmadı. Zamanla Orta Asya’dan Kuzey Afrika’ya, oradan da İspanya’ya kadar yayılarak farklı coğrafyalarda da kendine yer buldu. Bugün bile başta İran olmak üzere birçok ülkede hâlâ aktif olarak kullanılan bu antik yapı, geçmişin çevre dostu mühendislik zekâsını günümüze taşıyor.

İnsanoğlunun doğayla uyum içinde yaşama çabasının ve kaynakları akılcı kullanma yeteneğinin çarpıcı bir örneği olan qanatlar, bize sürdürülebilirliğin binlerce yıl öncesine dayandığını hatırlatıyor.

Editör: Merve Kiraz