İspanyol Dansçısı olarak bilinen Hexabranchus sanguineus, büyüleyici savunma mekanizması ve çarpıcı görünümüyle okyanusların en dikkat çekici canlılarından biri. Yeni araştırmalar, bu türün aslında birden fazla türe ev sahipliği yaptığını ortaya koydu.
Ona "İspanyol Dansçısı" diyorlar… Ancak bu baş döndürücü lakabın arkasında sadece estetik değil, aynı zamanda oldukça karmaşık bir biyolojik hikâye yatıyor. Bilimsel adıyla Hexabranchus sanguineus, yani “kan renkli altı solungaçlı”, dünyanın en göz alıcı deniz yumuşakçalarından biri.
Bu büyük ve renkli deniz sümüklüböceği, tropikal suların derinliklerinde yaşasa da, hareketleriyle adeta bir sahne sanatçısını andırıyor. Tehlike hissettiğinde mantosunu açarak suyun içinde kıvrak bir şekilde dans edercesine yüzmesi, ona “İspanyol Dansçısı” unvanını kazandırmış. Ancak onun dansı sadece güzellik değil, aynı zamanda hayatta kalma mücadelesi.
Yapılan son araştırmalar, bu dikkat çekici canlının tek bir tür olmadığını ortaya koydu. 2023’te yayımlanan moleküler ve morfolojik analizlere göre, H. sanguineus adı altında aslında en az beş farklı tür gizleniyor. Yani doğanın bu “tek kişilik gösterisi”, aslında birden fazla biyolojik oyuncuya ait olabilir.
Kızıldeniz'den Batı Pasifik'e kadar uzanan geniş bir coğrafyada yaşayan bu canlı, genellikle 25 cm'ye kadar büyüyebiliyor. Kızıldeniz’de ise boyu 40 cm’ye kadar ulaşabiliyor. Renkleri bölgeden bölgeye değişse de, onların DNA'sı bu canlıları bir arada tutan gerçek şifreyi taşıyor.
Gün boyunca mercan kayalıklarının gölgelerinde saklanmayı tercih eden İspanyol Dansçısı, gece olunca süngerlerle dolu menüsünü keşfe çıkıyor. Üstelik yediği süngerlerden elde ettiği kimyasallarla hem kendisini hem de yumurtalarını potansiyel yırtıcılardan koruyabiliyor. Bu kimyasallar, yumurtalarına bile toksik bir kalkan sağlayarak yaşam zincirine güvenlik ağı örüyor.
Ama bu büyüleyici canlının yalnız yaşadığını sanmayın. Ona eşlik eden bir de komensal arkadaşı var: İmparator karidesi (Periclimenes imperator). Bu küçük ama etkileyici karides, Hexabranchus’un zarif bedeninde hem korunaklı bir yaşam hem de dikkat çekici bir vitrin buluyor.
Göz kamaştırıcı dansıyla okyanusların sahnesinde süzülen İspanyol Dansçısı, doğanın zarafet ve zekâyı nasıl ustaca harmanladığını bir kez daha gösteriyor.