Eğitim Fakültesi Başöğretmen Konferans Salonunda düzenlenen çalıştaya, Erzincan Valisi Selman Yenigün, Belediye Başkanı Yüksel Çakır, Üniversitemiz Rektörü Prof. Dr. İlyas Çapoğlu, İl Emniyet Müdürü Mustafa Elaman, Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Halil Koca, Özel Eğitim ve Rehberlik Hizmetleri Genel Müdürü Prof. Dr. Mustafa Baloğlu, İl Milli Eğitim Müdürü Necmi Özen ile eğitimci ve akademisyenlerin yanı sıra çevre illerden çok sayıda davetli katıldı.Erzincan Valisi Selman Yenigün, çalıştayda yaptığı konuşmada, özel yetenekli çocukların imkan verildiğinde güzel başarılar ortaya koyabileceklerini, ancak onları bulup topluma yararlı hale getirmenin uzmanlık istediğini söyledi. ‘’Öyle çocuklarımız var ki ilgi gösterildiğinde çok güzel şeyler ortaya çıkarıyorlar’’ diyen Yenigün, ‘’Özel yetenek bir kaçımızda var, onu da bulmak ve işlemek uzmanlık ister. Özel yeteneklileri işleyecek olanlar da alanında yetkin ve eğitimli olmalıdır. Bu açıdan Özel Yeteneklilerin Eğitimi Çalıştayı son derece değerlidir, burada ciddi bir strateji kapsamında faaliyetlerin yürütülmesi bizi ayrıca mutlu ediyor. İyi bir eğitimle çocuklarımızı ülkemiz geleceğine kazandırmalıyız, çünkü çocuklarımız ülke sanatına, bilim ve edebiyatına damga vuracaklardır, bu konuda yapılan çalışmaları önemsiyoruz’’ dedi. Özel Yeteneklilerin Eğitimi Çalıştayının Erzincan’da yapılmasından duyduğu memnuniyeti dile getiren Vali Yenigün, ‘’Çalıştay süresince, uzmanların deneyimlerini paylaşmaları çok değerli bir çalışmadır, bu fikri açanlara ve vesile olanlara candan teşekkür ederim’’ diye konuştu. Üniversitemiz Rektörü Prof. Dr. İlyas Çapoğlu da, eğitimcinin eğitiminin önemine dikkat çektiği konuşmasında, ‘’Eğitimcilerin eğitimi, ihmale gelmeyen önemli bir husustur, kendimizi sürekli yenilememiz gerekir. Sıkıntılara rağmen hepimiz canla başla çalışıyoruz, bazı olumsuzluklar olsa da hepimiz umutluyuz. İmkansızlıkları olumluya dönüştürmede yılmayacağız. Her emek sonunda muhakkak ürüne dönüşür, önemli olan eldeki imkanlarla en iyi ürünü elde etmektir, bu açıdan eğitimin önemi büyüktür, yeter ki bilinçli yapalım’’ dedi. ‘’Özel Yeteneklilerin Eğitimi’’ çalıştaylarının yaygınlaştırılması gerektiğini belirten Rektör Prof. Dr. Çapoğlu, ‘’Çalıştayın gerçekleşmesinde öncü olan İl Milli Eğitim Müdürlüğü ve Eğitim Fakültesi ile çalıştaya katılan eğitimcilere ve diğer tüm katılımcılara teşekkür ederim. Kendimizi geliştirmemizi sağlayacak bu çalıştayın yaygınlaştırılmasını diliyorum’’ şeklinde konuştu. Milli Eğitim Bakanlığı Özel Eğitim ve Rehberlik Hizmetleri Genel Müdürü Prof. Dr. Mustafa Baloğlu da, Müdürlük bünyesindeki birimlerin yeni yapılanması ve Özel Yeteneklilerin Geliştirilmesi Grup Başkanlığının orta ve uzun vadeli stratejik hedeflerine ilişkin bilgi verdi. Özel yetenekli öğrencilerin ülkelerinin doğal zenginlikleri olduğunu dile getiren Prof. Dr. Baloğlu, bu öğrencilerin fazla kategorize ve ihmal edilmeden geliştirme politikası uygulanması gerektiğini belirtti ve şöyle konuştu: ‘’Ülkemizin, bazı ülkelerin nüfusundan fazla öğrenci potansiyeli var. Gelişme ve genişlemenin getirdiği bir takım sıkıntılar olsa da bunları olumlu sıkıntılar olarak görüyoruz. Müdürlüğümüz bünyesinde Grup Başkanlıklarımızın oluşturulması önemli bir adım. Özel Yetenekli Öğrencilere yönelik eğitim modeli geliştirip uygulamak; Modellerin yaygınlaştırılıp sürdürülebilmesi stratejik hedeflerimizdendir. Yapılan bu tür konferans, sempozyum ve çalıştaylar büyük çalışma ve emeklerin ürünüdür, bu çalıştayda görev alan, görünen görünmeyen herkese teşekkür ederim.’’ 
             Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Halil Koca da, özel yetenekli öğrencilerin her yönüyle özel olduğunu, onların erken yaşlarda tespiti ve yeteneklerini kullanmalarına imkan tanınmasının, ülke, toplum ve insanlığa sağlayabileceği katkı adına büyük önem taşıdığını ifade etti. Ülke geleceğine damga vuracak, milletini geleceğe taşıyacak bilim insanlarının belki bu özel yetenekli öğrenciler arasından çıkacağına işaret eden Prof. Dr. Koca, yetişmiş akademisyen bulmanın özel eğitimde temel sıkıntılardan biri olduğunu belirtti ve şöyle devam etti: ‘’Küreselleşen dünyada sıçrama yapmak istiyorsak özel yetenekli öğrencilerimiz ile onları eğitecek eğitimcilerin eğitimine önem vermeliyiz. Bu Milli Eğitim ve bizim görevimiz ve seve seve bu görevi yapıyoruz, çalışmalarımızda Valimiz ve Rektörümüzün desteklerini aldık. Rektörümüzün bize bu konuda teşvikleri oldu, bundan sonra da olacağına inanıyorum, özel yeteneklilerin eğitiminde yeni bir yol haritası oluşumuna katkı sağlayacağına inandığım bu çalıştayın gerçekleşmesinde emek ve destek verenlere teşekkür ediyorum.’’  İl Milli Eğitim Müdürü Necmi Özen de, Erzincan Valiliği ve Üniversitemizin destekleriyle gerçekleştirilen çalıştayın Erzincan’da yapılmasının heyecan ve mutluluğunu yaşadıklarını belirterek, ‘’Ülkemizin değişik illerinde yapılan bu çalıştaya, Erzincan’ın da ev sahipliği yapmasının heyecan ve mutluluğunu yaşıyoruz. Desteklerinden dolayı Valimiz, Rektörümüz ve gecesini gündüzüne katarak çalışan Bilim ve Sanat Merkezi ve diğer tüm görevlilerimize teşekkür ederim’’ dedi.Konuşmaların ardından Vali Yenigün, Özel Eğitim ve Rehberlik Hizmetleri Genel Müdürü Prof. Dr. Mustafa Baloğlu’na günün anısına bakır işlemeli tabak takdim etti. 
          Programda, Eğitim Fakültesi Müzik Öğretmenliği Anabilim Dalı öğrencilerince verilen yarım saatlik müzik dinletisi ardından çalıştay konferansına konuşmacı olarak katılan Gazi Üniversitesi Gazi Eğitim Fakültesi Özel Eğitim Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Ayşegül Ataman, ‘’Üstün Yeteneklilerin Eğitiminde Personel Sorunu’’ konulu, sunum yaptı. Özel yetenekli çocukların özellikleri, onların nasıl tanılanabildiği ve ülkemizde özel yetenekli çocuklarla ilgili uygulamaları hakkında, slaytlar eşliğinde bilgi veren Prof. Dr. Ataman, ‘’Çocuklara etiket koymaktan kaçınmalıyız. Üstün yerine ‘özel yetenekli’ denilebilir. Her yaşı bir kere yaşarsınız, çocuklarımız için öncelik içinde bulunduğu yaşını yaşayabilmesidir. Üstün denildiğinde çocuk arkadaşları ile problem yaşayabilmekte. Bu çocuklar, erken okuma, yoğun odaklanma ve gevşeme, dağınık, iletişim becerileri gelişmiş, hızlı ve derinlemesine öğrenme, sonu gelmeyen ısrarlı sorular, etkinlikler yoluyla öğrenme gibi özelliklere sahip olabiliyorlar’’ diye konuştu. Ebeveynlerin çocuklarıyla ilgili kayıt tutmaları halinde onların gelişimini daha kolay takip edebileceklerini kaydeden Prof. Dr. Ataman, sevgi, güven, disiplin ve bakıp-gözetmenin çocuğun karşılanması gereken temel gereksinimleri olduğunun da altını çizdi. 
       Konferansın ardından çalıştay, ‘’Öğretmen Eğitimi’’ konusunun ele alındığı oturumlarla devam etti. Başöğretmen Konferans Salonunda yarın (5.04.2013) da devam edilecek çalıştay, ikinci gün oturumları sonunda Çalıştay Raporlarının sunumuyla tamamlanacak.  
Editör: Doğu Gazetesi