Şizofreni, genellikle genetik ve çevresel faktörlerin karmaşık etkileşiminden kaynaklanan bir psikiyatrik hastalık olarak bilinse de, son yıllardaki yeni araştırmalar beynin yapısal bozukluklarının da bu hastalığa sebep olabileceğini gösteriyor. 5 Aralık'ta Nature Communications dergisinde yayımlanan bir çalışmada, kafatasındaki şekil bozukluklarının şizofreni gelişimiyle bağlantılı olabileceği ortaya kondu. Özellikle DiGeorge sendromu taşıyan bireylerde bu tür bozuklukların şizofreni riskini artırabileceği vurgulanıyor.

DiGeorge Sendromu ve Şizofreni Bağlantısı

DiGeorge sendromu, 22. kromozomun bir parçasının eksikliği sonucu meydana gelir ve her 2.150 doğumda bir görülen bu genetik bozukluk, kalp problemleri, bağışıklık sorunları ve gelişimsel gecikmelere yol açabilir. Çalışmalara göre, DiGeorge sendromu taşıyan bireylerin ergenlik ya da erken yetişkinlik döneminde şizofreni geliştirme olasılığı %25 ila %30 oranında olur.

Yapılan araştırmalarda, bu sendromu taşıyan bireylerin beyin gelişimiyle ilgili dikkat çekici bulgulara ulaştı. Çalışmayı yapan bilim insanları kafatasındaki şekil bozukluklarının şizofreninin başlangıcında rol oynayabilecek bir faktör olabileceğini belirtiyor.

Kafatasındaki Şekil Bozuklukları Beynin Gelişimini Sınırlıyor

Çalışmada, DiGeorge sendromu taşıyan farelerin beyinlerinde gözlemlenen farklılıklar dikkat çekti. Farelerin serebellum (beyincik) bölgesinde, özellikle de serebellumun iki lobunda %70'e kadar küçülme yaşandığı görüldü. Bu küçülme, farelerin hareket öğrenme yeteneklerinde zorluklara yol açtı. Ayrıca, görsel stabilizasyon eksikliği nedeniyle, fareler görsel alanı baş hareketleri sırasında sabitlemekte zorluk yaşadı. İnsanlarda benzer görsel sorunlar, yüzleri tanımada zorluklarla ilişkilidir ve şizofreninin yaygın belirtileri arasında yer alır.

Tavuk Etindeki Değişim ve Tüketici Endişeleri Tavuk Etindeki Değişim ve Tüketici Endişeleri

Araştırmacılar, serebellumun küçülmesinin, bu bölgeyi çevreleyen kafatası kemiğinin şekil bozukluklarından kaynaklandığını keşfetti. Normalde, serebellumu barındıran kemik kısmının daha derin bir "cep" şeklinde olması gerekirken, DiGeorge sendromu taşıyan farelerde bu cep normalden çok daha sığdı.

İnsanlardaki Bulgular da Benzer

Araştırmacılar, bu bulguları insanlarla da karşılaştırarak, DiGeorge sendromu taşıyan 80 kişiyi inceledi. Sonuçlar, farelerdeki gözlemlerle paralellik gösterdi: Sendromu taşıyan insanlarda da serebellumun loblarında boyut kaybı gözlemlendi. Ancak, bu kayıp farelere kıyasla insanlarda daha az belirgindi. Araştırmacılar, insanlardaki farklılıkların nedenini henüz açıklığa kavuşturamadı.

Şizofreni ile Kafatası Şekli Arasındaki Bağlantı Araştırılmaya Devam Ediyor

Bu bulgular, DiGeorge sendromu ile şizofreni arasındaki potansiyel ilişkiye dair yeni bir bakış açısı sunuyor. Henüz erken aşamalarda olan araştırmalar, kafatasındaki şekil bozukluklarının şizofreni gelişimine nasıl zemin hazırladığını daha ayrıntılı bir şekilde incelemeyi amaçlıyor. Gelecek araştırmalar, bu mekanizmanın psikoz gibi şizofreninin ana belirtilerini nasıl tetikleyebileceğini ve serebelluma bağlanan diğer beyin bölgelerinde nasıl etkiler yaratabileceğini keşfetmeye odaklanacak.

Editör: Yasemin Dülgeroglu