Japonya'nın önde gelen otomotiv markaları Nissan, Honda ve Mitsubishi, bugün düzenledikleri ortak basın toplantısında, tarihi bir birleşme kararını kamuoyuna duyurdu. Honda ve Nissan, satış hacmi bakımından dünyanın üçüncü büyük otomotiv üreticisi olma potansiyeline sahip bu birleşme için 2025 yılının Haziran ayında nihai karar almayı planlıyor.

Shiftdelete'nin haberine göre, Honda CEO'su Toshihiro Mibe, birleşmenin her iki şirket için büyük bir stratejik avantaj sağlayacağını belirtti. Mibe, özellikle elektrikli araçlar ve otonom sürüş gibi gelişen teknolojilerde hızlı ilerleme kaydedebilmek adına, mevcut işbirliği modelinin yetersiz kaldığını ifade etti. Birleşme sonrası elde edilecek yıllık gelir, 30 trilyon yen (yaklaşık 191,4 milyar dolar) olarak öngörülürken, faaliyet kârının ise 3 trilyon yenin (yaklaşık 19,1 milyar dolar) üzerinde olması bekleniyor.

Yeni yapının Tokyo Borsası'nda işlem görecek bir holding şirketi olarak kurulacağı duyuruldu. Bu yapıda yönetim kurulunun çoğunluğunu Honda oluşturacak. Ancak her iki markanın da kendi bağımsız kimliklerini koruyarak, mevcut müşteri kitlesine hitap etmeye devam edeceği vurgulandı.

Birleşme görüşmelerine katılan Mitsubishi, Nissan’ın stratejik iş ortağı olarak bu yapıya dahil olmayı değerlendirecek. Mitsubishi'nin katılımıyla birleşmenin yıllık satış hacminin daha da artması ve sektördeki etkisinin güçlenmesi bekleniyor. Mitsubishi, kararını Ocak 2025 sonuna kadar verecek.

YouTube'da Yeni Bir Dönem: Yorumlara Sesli Yanıt! YouTube'da Yeni Bir Dönem: Yorumlara Sesli Yanıt!

Bu birleşme, otomotiv sektöründeki küresel rekabetin hızla arttığı bir dönemde, Japon otomotiv üreticilerinin Tesla ve Çinli BYD gibi güçlü rakiplerle mücadele etme stratejilerinin bir parçası olarak görülüyor. Her iki şirket de birleşme ile maliyetleri düşürmeyi, kaynakları daha verimli kullanmayı ve teknolojik gelişmelerde daha hızlı yol almayı hedefliyor.

Nissan CEO’su Makoto Uchida, bu hamlenin Nissan’ın yeniden yapılanma sürecinin bir parçası olduğunu belirterek, birleşmenin sadece bir teslimiyet değil, gelecekteki büyüme ve rekabet gücünü artırmaya yönelik bir stratejik adım olduğunu ifade etti.

Editör: Merve Kiraz