"Şakir Paşa Ailesi" dizisi, 1900’lerin başında geçmesi ve çarpıcı hikayesiyle büyük ilgi görüyor. Güçlü oyuncu kadrosu ve tarihi atmosferiyle dikkat çeken dizinin senaryosunu Hande Altaylı yazarken, yönetmenlik koltuğunda Bahadır Karataş oturuyor. Kostümleri ve görselleriyle de izleyiciyi büyüleyen dizi, Halikarnas Balıkçısı olarak tanınan ünlü yazar Cevat Şakir Kabaağaçlı’nın hayatını da konu alıyor.
Dizide, Cevat’ın babasını öldürdüğü iddialarının da arka planına inilerek, Halikarnas Balıkçısı’nın kimliği ve yaşamı keşfe çıkıyor. Halikarnas Balıkçısı adı, Bodrum ile özdeşleşmiş ve Bodrum’un gelişiminde önemli bir rol oynamıştır. Cevat Şakir Kabaağaçlı, 17 Nisan 1890’da Girit adasında dünyaya gelmiş ve 13 Ekim 1973’te İzmir’de hayatını kaybetmiştir.
Yazarın çocukluğu, babasının görevinden dolayı Yunanistan’ın Atina şehrinde geçmiştir. Türkiye’ye döndükten sonra eğitimine devam eden Cevat Şakir, dört yıl boyunca Oxford Üniversitesi’nde Yakın Çağlar Tarihi okuduktan sonra Türkiye’ye geri dönmüştür.
Ferik Mehmed Şakir Paşa ile Sare İsmet Hanım'ın çocukları olarak 7 Nisan 1890'da dünyaya gelen Cevat Şakir Kabaağaçlı, 1913'te İtalyan bir kadınla evlenerek bir müddet İtalya'da yaşadı. Halikarnas Balıkçısı mahlasını alan Cevat Şakir Kabaağaçlı ilk evliliğinin ardından İkinci evliliğini dayısının kızı Hamdiye, üçüncü evliliğini Hatice Hanım'la yaptı. Peki, Cevat Şakir Kabaağaçlı kimdir? Halikarnas Balıkçısı babasını neden öldürdü?
Babasının çiftlikte bir tartışma anında Cevat Şakir'in silahından çıkan kurşunla vurularak ölmesi üzerine cinayet iddiasıyla yargılandı ve 15 yıl kürek cezasına çarptırıldı. Cezasının yedi yılını çektikten sonra baş gösteren verem hastalığından ötürü tahliye edildi.
Cezasının 7 yılını tamamladıktan sonra verem olan Kabaağaçlı, serbest bırakıldı. Serbest kalınca İstanbul'a dönen yazar basın dünyasına girdi ve "Güleryüz", "Yeni İnci", "Resimli Gazete", "Resimli Hafta", "Zümrüd-i Anka", "Resimli Ay" adlı dergilerde yazılar yazdı, karikatürler çizdi, kapak resimleri ve desenler yaptı.
Cevat Şakir Kabaağaçlı, yazdığı yazılar ve çizdiği karikatürlerle tanınan bir isim haline gelmiştir. Özellikle asker kaçakları hakkında yazdığı yazının ardından Bodrum’a sürgün edilmiştir.
Bodrum’a gelişinin ardından, burada birçok farklı meslekle uğraşmış ve yazılar yazmaya devam etmiştir. Ayrıca, Bodrum’u çok sevmiş ve burada geçirdiği yıllarda yazarlığının dışında bir bahçıvan, öğretmen ve balıkçı kimliğiyle de anılmıştır. Bodrum’un güzelleşmesi için büyük çaba sarf eden Cevat Şakir, burada ektiği tohumlarla Bodrum’a katkı sağlamıştır. Bodrum’a olan sevgisi, onu hiç terk etmemiştir; İzmir’e taşınsa da Bodrum’a her zaman geri dönüp, diktiği ağaçları kontrol etmiştir.
Cevat Şakir Kabaağaçlı, Bodrum’a olan bağlılığını öyle büyük bir sevgiyle yaşatmıştır ki, yaşamının sonunda da Bodrum’da gömülmesini vasiyet etmiştir. Şu an Bodrum’un Türbe Tepesi’nde yatmaktadır.
Cevat Şakir’in edebiyat dünyasında büyük bir yeri vardır. "Mavi Sürgün" adlı anı eseri ve "Aganta Burina Burinata", "Uluç Reis", "Deniz Gurbetçileri" gibi romanları ile tanınan yazar, aynı zamanda çok sayıda deneme, hikaye kitabı ve derleme eserler de bırakmıştır.