Problemli ergen bir çocuğa sahip olmak birçok ebeveynin dramı desek yanlış olmaz. Bu konuda problem yaşayan anne ve babalar için uzman uyarı ve önerilerini sizlerle paylaşıyoruz. işte çeşitli uzmanların görüşlerinden derleyerek hazırladığımız içeriğimiz;
Herkes hayatta çeşitli korkular, endişeler ve öfkeler yaşar. Bunlar, değişimin yakın olduğunu belirten doğal ve önemli duygulardır. Yine de bazen öfke abartılı ve sağlıksız bir tepki haline gelebilir. Normal bir gencin karşılaştığı değişiklik ve belirsizlikler dizisi göz önüne alındığında, öfke nöbetleri çoğu kez göz ardı edilebilir. Bazı gençler için bu okula devam etme ve akademik potansiyellerini gerçekleştirme yeteneklerine ket vurarak kronik, ileri düzey bir durum haline gelir. Ders dışı etkinliklere katılmak, arkadaş edinmek, arkadaşlıklarını sürdürmek ve aile içinde destekleyici, esnek bir ilişki sürdürmek böylece zorlaşır.
Hal böyleyken, “ergen siniri” denilen fenomenin ailenin yanı sıra ergeni de tümüyle olumsuz etkilediği gerçeğini göz ardı etmemek gerekir. Bu bilinçle, ergen gence anlayışla ve hoşgörüyle yaklaşmalı, “onun tarafında” olduğunuzu hissettirerek davranmalısınız. Aşağıda, “ergen siniri” ile baş etmede uygulayabileceğiniz bazı öneriler bulabilirsiniz.
İnatçı ve zorlu bir ergenle baş etmenin yolları;
• Kararlı olduğunuzu hissettirin, dengeli davranın, özellikle anne ve baba olarak paralel yaklaştığınızı gösterin.
• Körükleyecek davranışları önceden sezmeye ve önlem almaya çalışın.
• İnatlaşarak huysuzluk yaptığında ilgi göstermeyin, sakinleştiğinde ilgi gösterin.
• “Hayır” kelimesini kullanmamaya çalışarak, beklentinizi anlatın (“hayır, çiçekleri kopartma” yerine “çiçekleri koruyacağını biliyorum, aferin” gibi).
• Kendini sözel olarak ifade etmesi için destekleyin, siz de model olun. Amacınızın kimin güçlü kimin güçsüz olduğunu kanıtlamak olmadığını hissettirin.
• Kalabalık bir yerde tutturma, inat ve huysuzluk olduğunda, herkesin size baktığını düşünerek geri adım atmayın, olduğunuz ortamdan uzaklaşın (“sakinleşene kadar arabada bekleyeceğiz” gibi).
• Dikkatini başka bir noktaya çekmeye çalışın. Bu durum pazarlık yapmak olarak anlaşılmamalı.
• Kendi yapmak istediği işlerde destekleyin (giyinmek, yemek…)
• Aynı takımda olduğunuzu hissettirin, rakip değil.
Öfke kontrolü nasıl sağlanmalı?
- Öfke günlüğü ve öfke barometresi tutmasını isteyin. Burada gün içinde sinirlendiği durumlar ile ilgili düşüncelerini ve davranışlarını yazması ve onu en çok kızdıran durumlar için bir değer vermesini isteyin. Durumlar için 1-10 arası bir değer vermesini isteyin.
- Ergeni en az öfkelendiren ve en çok öfkelendiren durumları neler olduğunu tespit edin. Öfkesini tetikleyen işlevsiz düşünceleri fark etmesine yardımcı olun. Varsayım ve niyet okumaların her zaman gerçekle örtüşmeyeceğini bunun yerine karşısındaki kişilere sorular sorarak net bir bilgiye ulaşabileceğine söyleyin.
- Zarar verici olumsuz düşüncelerinin yerine kendisine güç veren olumlu düşüncelerini sıklığını çoğaltmasını vurgulayın. Hatta kendisini güçlü hissettirecek olumlu özelliklerini listelemesini isteyin.
- Öfkelendiğinde yapabileceği alternatif davranışlar konuşulmalıdır. Kızgınlık ve öfkesini başkasına yansıtmak ve kendine zarar vermek yerine neler yapılabilir sorulmalıdır. Ortamdan ve kişiden uzaklaşma, içinden sayma, tepkilerini geciktirme, nefes egzersizleri, başka konudan konuşma, yürüyüş yapma, müzik dinleme, başka şey ile meşgul olma gibi.
- Kendini kontrol etme becerisini geliştirmek için dur, düşün, sonra harekete geç adımlarını anlatılmalıdır.
- Canlandırmalar yapılarak öfke anının nasıl yönetileceğine, öfkenin kontrol edilemediğinde nasıl sonuçlar doğuracağına dair oyunlar kurgulanmalıdır.
- Öfke ile güçlü olmak arasında ki farkı anlamasını sağlayın .”Kontrolsüz güç, güç değildir. ”Öfkenin kişiyi güçlü kılmayacağını, kontrolsüz güç gösterileri haksızlık yaratacağını vurgulayın.
- Büyük öfke anında sakinleşmesi için kendisine okulda ve evde güvenli bir alan seçmesini ve öfke anında bu alanda sakinleşene kadar beklemesini söyleyin.
Kaynak; www.ekipnormarazon.com - https://hisarhospital.com/ - www.fenomenpsikoloji.com