Kış aylarında soğuk hava ve rüzgar, göz sağlığını olumsuz etkileyerek birçok kişiyi rahatsız edebilecek göz yaşarmasına yol açabiliyor. Özellikle dışarıda uzun süre vakit geçiren kişilerde sıkça karşılaşılan bu durum, aslında gözlerin savunma mekanizması olarak kendini gösteriyor. Uzmanlar, soğuk havalarda gözlerin neden yaşardığını ve bu durumun hangi sağlık sorunlarını işaret edebileceğini açıklıyor.
Soğuk havalar, gözlerin nem tabakasını hızla buharlaştırarak kurumasına neden olabilir. Gözdeki bu kuruma, vücudun aşırı gözyaşı üretmesine yol açar. Uzmanlar , bu gözyaşı fazlalığının aslında bir göz kuruluğu belirtisi olduğunu söylüyor. Soğuk hava ve rüzgarın, gözyaşını dengelemek amacıyla gözyaşı üretimini artırdığını belirten uzmanlar, kışın gözlerdeki bu tepkimenin genellikle zararsız olduğunu, ancak uzun süre devam ederse bir göz doktoruna başvurulmasının faydalı olacağını vurguluyor.
Uzmanlar tarafından bu durum "kuru göz sendromu" olarak adlandırılıyor. Gözlerin kuruması, görme kalitesini etkileyebilir ve zamanla daha ciddi göz problemlerine yol açabilir. Soğuk havalarda göz yaşarması, gözyaşı üretimini artıran bir refleks olarak gelişse de, bu durum uzun vadede göz sağlığını tehlikeye atabilir.
Bunun yanı sıra, bilgisayar ekranı karşısında uzun süre vakit geçiren kişiler, göz kuruluğuna daha yatkın olabilir. Ayrıca makyaj, bazı kimyasal maddeler ve göz kapağındaki meibomian bezlerinin tıkanması, gözyaşı üretimini engelleyerek bu durumu şiddetlendirebilir.
Uzmanlar, gözleri nemlendirmek için koruyucu içermeyen yapay gözyaşı kullanmayı tavsiye ediyor. Yapay gözyaşları, gözdeki nem seviyesini artırarak kuruma ve yaşarmayı önleyebilir. Ancak, göz yaşarması ve kuruluğu devam eden kişilerin bir göz doktoruna danışmaları, olası sağlık sorunlarının önlenmesi adına önem taşıyor.
