Erzincan’da Kamu Birliği Konfederasyonuna bağlı olan Teç-Sen, Sevdes-Sen, Diva-Sen ve Genç Sağlık-Sen üyelerinin katılım sağladığı basın açıklamasında yanlarında getirdikleri simitler ile eylem yaptılar.

Cumhuriyet Meydanında bir araya gelen sendika üyeleri  adına konuşan Kamu Birliği Konfederasyonu Erzincan İl Başkanı Hasan Demir, ‘zamdan söz edebilmek için mevcut durumun çoğalması, şartların iyileşmesi, alım gücünün artmış olması gerekmektedir’ dedi.

Konuşmasının devamında Demir şunları kaydetti: ‘ TÜİK tarafından Aralık ayı enflasyonu açıklandı ve kamu çalışanlarının 2025 yılı ilk altı aylık dönemi için maaşlarında yapılacak artış oranı kesinleşti. TÜİK aralık ayı enflasyonunu yüzde 1,03 olarak açıklanmış olup, 6 aylık enflasyon yüzde 14,82 olmuştur. Bu durumda kamu çalışanları toplu sözleşmede bizim asla kabul etmediğimiz ancak yetkili ve etkisiz sendikaların altına imza attığı yüzde 6 zammın üzerine yüzde sadece 5,54 enflasyon düzeltmesi alacak ve totalde memur ve emeklileri maaşında yalnızca yüzde 11,54 artış olacaktır.Zamdan söz edebilmek için mevcut durumun çoğalması, şartların iyileşmesi, alım gücünün artmış olması gerekmektedir. Oysa kamu çalışanlarının maaşlarında sayısal olarak artış olsa da, alım gücü azalmış, her geçen gün kamu çalışanlarının alım gücü düşmüştür, Bundan 15 yıl önce kamu çalışanları birikim yapabiliyor, borç harçta  olsa en azından bir evini bir arabasını alabiliyordu…

Bugün ise bırakın birikim yapıp ev araba almayı, bekar memurlar evlenemiyor, evliler geçinemiyor, emekliliği hak edenler emekli olamıyor, emekli olanlar ise insanca yaşayamıyor.

Bu bir zam değil, bu olsa olsa cüz-i bir miktarda enflasyon düzeltmesidir!

7 dönem imzalanan toplu sözleşmede, nerdeyse hiçbirinde gerçekleşen enflasyon üzerinde bir anlaşmaya imza atılamamış, enflasyon altında kalan maaş zammı sonrası aradaki fark 6 ay gecikmeli olarak maaşlara yansıtılmıştır. İşte bu yüzden biz buna zam değil enflasyon düzeltmesi diyoruz. Kamuoyunda da bunun böyle bilinmesini ve telaffuz edilmesini arzu ediyoruz.

Kamuoyunda yerleşen ve bizlerin asla kabul etmediği bir başka tabirde ‘’açlık sınırı ve yoksulluk sınırıdır.’’  Biz hangi çağda nerede yaşıyoruz ki memurlar, emekçiler, üreten insanlar açlık ve yoksullukla sınanıyoruz? Memurlar devleti temsil eden, devletin büyüklüğünün ve gücünün ete kemiğe bürünmüş halidir. Bizler memurlarımızı açlık sınırında, yoksulluk sınırının altında çalıştırarak mı büyüklüğümüzü göstereceğiz? Ölümü gösterip sıtmaya razı etmek amacı taşıyan açlık ve yoksulluk sınırı gibi kavramların artık kamuoyunun gündeminden çıkmasını, bunun yerini İNSANİ YAŞAM ENDEKSİ’nin almasını istiyoruz. Artık kamu çalışanlarının gelirleri, ücretleri, zamları konuşulurken İNSANİ YAŞAM ENDEKSİ üzerinden konuşulmalıdır. Ancak bugün açıklanan enflasyon oranları ile bir kez daha gördük ki kamu çalışanları açlık sınırı ile yoksulluk sınırı arasına sıkıştırılmıştır. Bu durumu asla kabul etmiyoruz ve kamu çalışanlarının insani yaşam endeksi doğrultusunda bir ücret alması için yetkilileri harekete geçmeye davet ediyoruz.

Yeniden değerleme oranının yüzde 43,93 olduğu, asgari ücretin- bizce de yeterli olmasa da- yüzde 30 artırıldığı bir durumda kamu çalışanlarının maaşlarında yapılacak yüzde ….’lık bir artışı asla ama asla kabul etmiyoruz. Kamu çalışanlarına, yapılacak bir yasal düzenleme ile en az yüzde 30 refah payı verilmek suretiyle toplamda yeniden değerleme oranı kadar bir artış yapılması gerekmektedir. Hatta biz diyoruz ki, öyle iki yılda bir toplanıp kamu çalışanlarına ne kadar zam verelim diye günlerce tartışmaya gerek yok! Bir yasal düzenleme yapalım, kamu çalışanları her yıl yeniden değerleme oranı kadar zam alsın.

Böylece kaşıkla verip kepçeyle alma dönemi son bulacaktır!

İnsani yaşam endeksi ve ülkenin büyüme oranları baz alınarak en düşük memur maaşı belirlenmeli ve bu tutar insan onuruna yaraşır bir hayat sürmemizi sağlayacak düzeyde olmalıdır.  Benzer şekilde Emekli maaşı ve ikramiyesi insani yaşam endeksi dikkate alınarak yeniden düzenlenmeli ve tespit edilmelidir…Bilindiği üzere 2023 yılı Temmuz ayında kamu çalışanlarının maaşlarına 8077 TL ilave ödeme yapılmış, ancak bu ödeme memur emeklilerine verilmediği gibi kök maaşa da eklenmediği için mevcut kamu çalışanlarının emekliliklerine de yansımamaktadır. Yapılacak yasal düzenleme ile bu sorunun çözülmesini, ilave ödemenin kök maaşa eklenmesini ve emekli kamu çalışanlarının da bu ilave ödemeden yararlandırılmasını talep ediyoruz…

Sayın basın mensupları, kıymetli kamu çalışanları…Çalışma hayatında ikramiye almayan tek kesim maalesef kamu çalışanlarıdır. Biz Kamu Birliği Konfederasyonu olarak tüm kamu çalışanlarına Ramazan ve Kurban Bayram’ında birer maaş ikramiye verilmesini talep ediyoruz…

Bugün kamu çalışanları aldıkları ücretlerle artık geçinemez durumdalar. Ancak özellikle büyükşehirlerde yaşayan memurlar ev kiralarındaki artış ve hayat pahalılığı karşısında çok daha zor durumdalar. Kamu Birliği Konfederasyonu olarak büyükşehirlerde görev yapan tüm kamu çalışanlarına kalkınmada öncelikli bölge tazminatından az olmamak üzere “Büyükşehir Tazminatı” ödenmesini talep ediyoruz…

Kamu çalışanlarına verilen giyecek, yiyecek, aile, çocuk, doğum, ölüm, evlilik vb. sosyal yardımların insani yaşam endeksi dikkate alınarak yeniden belirlenmesini talep ediyoruz.

Kamu çalışanlarının önemli sorunlarından biride fazla mesai ücretleridir. Günümüzde memurun fazla mesaisinin saat ücreti 12 lira 80 kuruştur. Evet yanlış duymadınız, saati 12 lira 80 kuruş… 8 saat fazla mesai yapan bir kamu çalışanı vergiler düştükten sonra 80 TL ücret almaktadır. Düşünebiliyor musunuz, bir gün çalışıp karşılığında 80 TL ücret… Bunun izah edilebilir ve kabul edilebilir bir yanı yoktur!Kamu Birliği Konfederasyonu olarak, daha önce sözü verilen birinci dereceye gelmiş tüm kamu çalışanlarına 3600 ek göstergenin verilmesini talep ediyoruz…

“Yardımcı Hizmetler Sınıfının” kaldırılmasını, mevcut personelin eğitim ve kadrolarına uygun diğer hizmet sınıflarına atanmasını talep ediyoruz. Sözleşmeli personelin kadroya geçme süresinin 3+1’den 1+1’e indirilmesini ve becayiş hakkı verilmesini talep ediyoruz…

Kamuya alımlar ile görevde yükselme ve unvan değişikliği sınavlarında mülakatların kaldırılmasını talep ediyoruz…Mobbing Kanunu çıkarılmasını, kurumlarda Mobbing ile etkin bir şekilde mücadele edilmesini talep ediyoruz…Banka maaş promosyon sözleşmelerinin Cumhurbaşkanlığı veya görevlendireceği Bakanlık tarafından tek elden yapılmasını ve kurumlar arasındaki adaletin sağlanmasını talep ediyoruz.

Şef, Müdür Yardımcısı ve Müdür kadrolarında görev yapan orta düzey yönetici personele “görev ve makam tazminatı” verilmesini talep ediyoruz…Kamu mühendislerinin ve Teknik Hizmetler Sınıfı personelin mali haklarının yeniden düzenlenmesini, teknik sorumluluk tazminatı verilmesini talep ediyoruz…Eğitime hazırlık ödeneğinin tüm eğitim çalışanlarına verilmesini talep ediyoruz. Kamu çalışanlarının uğradığı şiddetin önüne geçilmesi için kurumların girişine x-ray cihazları konulmasını ve Kamu Çalışanlarına karşı şiddetin cezalarının artırılmasını talep ediyoruz.

Sendika üyelik ve istifa işlemlerinin e-devlet sistemi üzerinden yapılmasını talep ediyoruz.Çok kıymetli kamu çalışanları, Biz Türkiye’nin siyasetten uzak, yeniliğe yakın, tam bağımsız en genç memur konfederasyonu olarak bu sorunların hepsini çözmeye kararlıyız. Bunun için sizlerin vekaletini istiyoruz. Bu güne kadar yetkiyi verdikleriniz sizleri açlığa ve yoksulluğa mahkum etmişlerdir. Kamu çalışanlarının kurtuluşu tam bağımsız sendikaların toplu sözleşme masasına gitmesidir. Tüm kamu çalışanlarını Kamu Birliği Konfederasyonu çatısı altında birleşmeye davet ediyor, katılımlarınızdan dolayı her birinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum.’ Dedi.

Erzincan'ın meşhur keşkeği Erzincan'ın meşhur keşkeği

Basın açıklamasının ardından grup olaysız şekilde dağıldı.

D S C 1210 1280X850

Editör: Doğu Gazetesi