Erzincan denilice akla; Cimin üzümü gelir, tulum peyniri gelir, sakı elması gelir, dermasyon fasulyesi gelir. Bağlarıyla bahçeleriyle meşhur bu doğu şehrinin dut ağaçları nedense hiç kimsenin aklına gelmez. İlçe ve köylerinin, bütün bağ ve bahçelerinde yol kenarlarında kocaman dut ağaçlarını görürüsünüz. Hatta şehrin bahçelerinin hepsinde bu ağaçtan vardır. Bu mübarek ağacın bir adı da bal ağacı olsa gerek. Çünkü meyvesinden bal akar, şerbet akar.
Türkiye’nin en kaliteli dut meyvesi bu şehirde yetiştiği halde bu güne kadar tanıtımı yapılmadığı gibi, dut pekmezi, dut şerbeti, dut meyve suyu ve en önemli şifa kaynağı olan dut sirkesi üretimi içinde bu güne kadar bir tesis açılmamıştır.
Yapılan araştırmalarda taze beyaz dut, kalsiyum, demir, B1, B2 ve C vitaminleri içeren dut, kan yapıcı ve enerji verici özelliğe sahip olduğu tesbit edilmiştir. Taze olarak yenilmesi halinde tam bir antibiyotik ve kalori hazinesidir. Dut pekmezinin karaciğer hastalıklarını tedavi edici özelliğe sahip olduğu, ülser, dalak, bronşit ve astım hastalıklarına iyi gelmekte keza dut şurubu kandaki, mide ve barsaklardaki iltihaplanmaları önler karın sancılarına karşı iyi gelir. Eskideniyileşmeyen grip ve boğmaca hastalıklarında, pekmezle karabiber karışımı içilmesi halinde şifaya kavuşturan en iyi tedavi şekliydi.
Tahin ile karışımıyla sofraların tat ve lezzet veren şifa kaynağıdır. Yöre- mizde kesmece, dut pestili ve pestilinden çeşitli hamur işleri yapılır, taze yaprak-larından sarması yapılır. Damağa lezzet veren cevizli dürümü ve cumuru yapılır. Erzincan’a özgü fındık dövmeci yapımında, keza meyve karışımlı korava yapımında tam bir doğal şifa kaynağıdır. Eskiden çay şekeri yerine kullanılırdı.
Dut kurusuna yöremizde çemiç adı verilir. Çemiç, kaysı ve çekirdekleriyle birlikte kış gecelerinde ve bayramlarda ürünleriyle birlikte misafire ikram edilirdi. Çemiç çıtır çıtır ağzı tatlandıran doğal bir antibiyotiktir. Aç karnına yenildiği takdirde bağırsakları çalıştırıcı özelliğe sahiptir. Olgunlaşmamış dut kurusu salata ve yemeklerde sumak olarak kullanılır.
Dut sirkesi: Bağışıklık sistemini güçlendirir, kalbin korunmasını sağlar, yaşlanmayı geciktirir, mide salgısını artırır. Hemoroit tedavisinde kullanılır. Şeker ve tansiyon hastalarının en iyi ilacıdır. Saçların ve diş etlerinin güçlenmesini sağlar, yorgunluğa ve bitkinliğe iyi gelir. Şifalı bitkilerde adı geçen, her hastalığa, bilhassa kalp hastalıklarına şifa veren Seksecebin, dut sirkesi ile dut pekmezinin karışımından oluşur. Keza temizlik işlerinde kullanılır. Sirke hakkında Peygamber Efendimizin rivayet edilen bir hadisi şerifi vardır. ‘’Evinde sirke olmayan ev ehli açtır.’’Burada sirkenin sağlık açısından ne derece önemli olduğu bildirilmiştir. Her sofranın salatası ve her salatanın da sirkesi olmalıdır.
İpek böceğinin tek besin kaynağı olan dut yapraklarından hazırlanan çay; Bir litre suya 15, 20 gram dut yaprağı ilavesiyle kaynatılarak yapılır. Ateş düşürücü özelliğe sahiptir, idrar söktürür, kan şekerini düşürür, boğaz ağrısına, bronşite öksürüğe iyi gelir, vücut direncini artırır. Hazırlanan çayı kahvaltıdan veya yemekten önce içilmelidir. Beyaz dut ve yapraklarının bazı iltihaplı hastalıklara karşı kullanıldığı Osmanlı Döneminden beri bilinmekte ayrıca dutun yapraklarında kendine özgü doğal antibiyotik ve antiseptik özelliği olan etkin maddeler bulunduğu saptanmıştır.
Şeker hastalarının derilerinde, kapanmakta geciken yaralarına karşı taze dut yaprağından hazırlanmış dut yaprağı çayının pansumanı iyi geldiği bilinmek-tedir. Japonya da yapılan araştırmada dut yapraklarından yapılan çayın damar sertliğine iyi geldiği anlaşılmıştır.
El ve ayaklarda oluşan egzamalara karşı; Bir avuç beyaz dut kurusunu kaynamakta olan yarım litre su içerisinde 5, 10 dakika kaynadıktan sonra geriye alınız ellerinizi veya ayaklarınızı yakmayacak şekilde en az 10 dakika bekletiniz bu kürü birkaç kez tekrarınız halinde el ve ayaklarınız eski haline gelecektir. Yöremizde dut pekmezi yapılırken üzerinde oluşan köpükleri (kef) bir kaba alınarak soğutulur. Cilde tazelik verdiğinden, ciltte oluşan lekeleri izale ettiğinden bilhassa bayanlar yüzlerine maske yaparak uzun müddet bekletirler.
Bu kadar özelliğe sahip olan, en kaliteli en verimli dut ağaçları Erzincan yöresinde bilhassa Kemaliye’de yetişmektedir. Dut ve mamulleri için geniş kapsamlı insanlığa faydalı olacak tesisler, fabrikalar açılmalı ve dut bahçeleri için teşvik primleri verilmelidir. Böylece Erzincan için yeni bir tanıtım ürünü daha ortaya çıkacaktır. Bu hususta hazır organize sanayi bölgemizde bir yardım eli, bir yatırımcı ve bir teşvik beklemektedir.
Netice olarak; Dut pekmezi, dut şurubu, dut şerbeti, dut kremi, dut şampuanı, dut ve fındık karışımı fındık dövmeci vs. örünler ortaya çıkmaktadır. Dut meyvesinden, yaprağından, posasından kozmetik, kimyasal ve ilaç sanayinde kullanımlar geniş bir alana yayılacaktır. Dolayısıyla değerlendirilmesi halinde şehrimizin adı duyulacağı gibi en iyi geçim kaynağı haline gelecektir. 21. Asırda halen daha bu kadar dev bir yatırım aracı bir sahiplenmeyi beklemektedir.
Yetkililerin görüş ve teşviklerine sunulur. Mustafa CEYHUN