BENDEN NE OLUR?
İçinde yengeçlerin olduğu bir sepetin kapağının olmasına hiç te gerek duyulmaz. Çünkü ne zaman yengeçlerden biri yukarıya tırmanmaya çalışsa, diğer yengeç kıskacı ile onu hemen tutup aşağıya çeker. Böylece hiçbir yengeç sepetten yukarı ve dışarı çıkmaya muvaffak olamaz.
Yaşadığımız hayata, hadiselere, olaylara, haksızlıklara, gasplara, baskılara, zulümlere, işkencelere, başarılara, başarısızlıklara dair şöyle bir düşünce yolculuğuna çıkınca büyük bir yengeç sepetinde yaşaya n canlılar gibi hissetmeden edemiyor insan kendisini. Böyle olunca, gidilmesi gerekli yere, varılması gerekli hedeflere, başarılması gereken işlere birlikte gidebilme refleksleri zayıflıyor ve büyük bir zaman kaybı oluyor. Çağrıldıkları üst mertebeye, birbirlerini yeme yüzünden asla gelemiyor İnsanlık.
Bu durum ne yazık ki, siyasette, bürokrasi de, toplumsal sorunların çözümünde de hep engel olarak karşımıza çıkıyor.
Akrabanın akrabaya ettiğini de akrep yapmaz derler ama Âdemoğlunun birbirine ettiğini hiçbir canlı yapmamıştır yeryüzünde. Ne acıdır ki, bu yüzden dünyanın olgunlaşması hep gecikiyor.
Ağacı içten kemiren kurt gibi… İnsan İnsanı yer!
Kim bilir kaç medeniyet göçtü gitti bu yüzden. Her şeye sil baştan başlamak zorunda kaldı kim bilir insanoğlu kaç kez?
İdeolojik, siyasi, sınıfsal, dinsel, ekonomik savaşlar kaç kez kündeye getirdi İnsanlığı?
Şu an olmamız gereken yerin fersah fersah gerisindeyiz.
Sorumluluklarına ve değerlerine köle olanlara rağbet ve hüsn-ü teveccüh her geçen gün kayboluyor.
Kimse benden ne olur demiyor. Bu kumaştan elbise çıkar mı diye sormuyor.
Siyasi yaltaklanmalarla merdivenleri sorunsuz aşma yarışına kurban ediliyor, yapılması arzu edilen hizmetler.
Ne zaman ki birisi kendisini aşıp liyakat kesbedip, iyi ve güzel işler yapmaya soyunsa, asrın popüler sözcüğü,( referans)ı kuvvetli olanlar tarafından aşağıya çekilir. Ne zaman şevkle, aşkla, arzu ve istekle coş sa, şevki baltalanır, fikirleri ayıplanır, ümidi boğazlanır. Ona engel olanların kısa hayat çıtaları vardır. O çıtaları aşmak, kırmak yasaktır.
İnsan İnsanı yer! Çünkü kendisinin dışındaki insanların kendisinden daha aşağıda kalmasını, kendisinin, hep yukarılarda arz-ı endam etmesini istiyor.
Vicdanı hüşyar olmadığından hakkı teslim etmede tembel, hayırlı işlerin önüne duvar örmede mahir, muhataplarını, yani emsallerini umumu efkârın gözünden düşürmek için olmadık yalanlara sığınmada pervasızdırlar.
İnsan İnsanı yer! Elinden çok değerli işler çıkan ve çıkması muhtemel insanlara ne kadar afakî ve zararlı malumat, dedikodu, yalan, iftira varsa tepesinden aşağı boşaltarak onun vaktini çalmaya, direncini kırmaya çalışır. Kendi yediği zehirli yemeği ona da yedirmek istercesine.
Homo Homini Lipus! İnsan İnsanın Kurdu.
Velhasıl, İnsanın insana ettiğini kimse etmiyor.