18. yüzyılın başında İstanbul’daki lale bahçelerini tehdit eden bir hastalığı yenerek laleleri eski güzelliklerine kavuşturan bilim insanı Molla Kamil Efendi “halaskar” yani kurtarıcı lakabı alarak farkında olmadan hayatında yeni bir dönem açtı. 

III. Ahmet tarafından takdir edilen Kamil Efendi’ye, çalışmalarını rahatça yapabilmesi için Yalova'da tarım arazi tahsis edildi.

Fenni ziraat usullerini seven Kamil Efendi, kendisine verilen bu arazide daha önce Fransa'da gördüğü ve çok beğendiği avokadoyu yetiştirmek istedi.Avakado - Lif içeren besin_1280x841

Uzun uğraşlar sonucu Yalova'da avokado yetiştirmeyi başaran Kamil Efendi, mahsülünü dönemin padişahı III. Ahmet'e takdim etmek üzere saraya sundu.

Heyecanla avokadonun faydalarından bahseden Kamil Efendi, 'Avokado nam bu ağaca kim timsah armudu da derler, faidesi saymakla bitmez. Sayesi hoş, bakması ala, yemişi leziz ve şifadır. Meyvesi cennet taamı olup neyle yense yakışır, ağza ferahlık mideye küşayiş verir. Yağı sürülende cilde sedefi bir nur katar. Evrakı pişirilip içilse hasat-ül kilyenin (böbrek taşı) ilacudur…'' ifadelerini kullandı. 

90'ların Unutamadığımız Filmleri 90'ların Unutamadığımız Filmleri

Bunun üzerine avokadonun tadını beğenen III. Ahmet, davetlerde avokado kullanmayı emretti.  Böylece İstanbul'un bütün zenginleri ve seçkinleri tarafından yaygın olarak kullanılmaya başlanan avokado, kısa sürede benimsendi ve sofraların vazgeçilmezi haline geldi.

Ancak avokado modası kısa sürede sona erdi. Takvimler 1730 yılını gösterdiğinde Patrona Halil İsyanı çıktı. Hem Molla Kamil Efendi hem de Damat İbrahim Paşa öldürüldü.avakado_1280x843

Yayılan bir dedikodu ile  'timsah armudu' olarak bilinen avokadonun avokado ağacı ve timsahın çiftleşmesiyle ortaya çıktığı iddia edildi.

Bununla da yetinmeyen isyancılar sahte fetva ile avokado yenmesinin günah olduğunu yayarak insanları halkı inandırdı.

Bu olay sonrasında Kamil Efendi'nin yetiştirdiği bütün avokado bahçeleri yakılarak yok edildi.

Böylece Osmanlı topraklarında 250 yıl boyunca avokado yetiştirilemedi.
 

Editör: Sena ERDOĞAN