Geçtiğimiz hafta boyunca devam eden gezi parkı olaylarında;
Düşünce, ifade ve protesto özgürlüklerinin demokrasinin ayrılmaz bir parçası olduğu. Ancak demokratik haklar kullanılırken, hiçbir hak arayışının vatandaşın can ve mal güvenliğini tehlikeye sokmasına, kamu malına zarar verilmesine gerekçe olamayacağı, çeşitli kurum ve kuruluşların yetkilileriyle, yazılı ve görsel basındaki yorumlarda ifade edildi. Herkes sağduyulu olmaya çağırıldı. Bu arada elbet eleştiriler yapıldı.
Erzincan’daki olaylarla ilgili olarak AKP Milletvikili Sebahattin Karakelle yaptığı açıklamada; Alevi – Sunni insanımız arasına nifak sokmak istiyen marjinal guruplara dikkat çekti. Geçmişte yaşanan olayları hatırlattı. Vatandaşların sağduyulu hareket etmesini istedi.
Diğer yandan;
Erzincan’daki olaylarla ilgili olarak CHP İl Başkanlığı, Alevi Dernekleriz ve Cemevleri temsilcileri adına “Erzincan Demokrasi bileşenleri” adıyla yapılan açıklamada CHP Erzincan Milletvekili Dr. Muharrem Işık, yaşanan olayların sağ-sol, Alevi – Sunni çatışması zeminine doğru kaydığına dikkat çekti. Kamuoyunu sağduyulu olmaya ve sükunete davet etti. Ancak daha sorumlu davranması gerekenin AKP hükümeti olması gerektiğini vurguladı.
Açıklamalarda sözü edilen Erzincan’da geçmişteki olaylar, 1974’de sağ – sol diye başlıyan, sonuçta Alevilerlerle Sunnilerin karşı karşıya getirildiği ve bir takım tahribatların meydana geldiği olaylardır.
Kuşkusuz, 40 yıl önce meydana gelen talihsiz olayları unutmadık, yaşadık, izledik, yazdık çizdik, yorumlar yaptık. Bugün olduğu gibi birlikte yaşamakta olduğumuz insanımızı sağduyulu olmaya davet ettik.
Yaşanan o talihsiz olaylar sonucunda hemen herkesce anlaşıldı ki, bu türlü huzur bozucu olayların ne Erzincan’a, ne Alevi hemşehrilerimize, ne de Sunnilere hiçbir yararı yoktur. Çünki olaylardan sonra aylarca Erzincan’da ekonomik hayat ve sosyal hayatta sıkıntılar yaşandı. Hemen herkes zarar gördü esnafın işleri bozuldu. Küskünlükler meydana geldi.
O nedenledirki; olayların tansiyonu düştükten sonra soğukkanlılıkla yapılan değerlendirmelerde, meydana gelen olayların çok yanlış olduğu. Tahriklere kapılmamak gerektiği. Tarafların üzerinde birleştiği nokta oldu. Olaylardan ve sonuçta ortaya çıkan üzücü tablodan dersler alındı.
Denilebilirki; alınan dersler dolayısıyladırki 40 yıldan bu yana Erzincanımızda ciddi ölçüde benzer huzur bozucu olaylar meydana gelmedi.
Ne varki; Erzincan’ın bu konudaki hassasiyetini bilen, birlikteliğini bozmak isteyenlere, her iki uçtanda seyrekte olsa rastlanmıştır. Durumu kaşıyarak kendi amaçları doğrultusunda kullanmak isteyenler görülmüştür.
Geçmişteki olaylardan dersler çıkarmış Erzincanlılar olarak, Erzincan’a ve Alevisiyle Sunnisiyle halkın tümüne zarar verecek olan tutum ve davranışlardan kaçınmalıyız. Aramıza nifak sokmak isteyenlere karşı uyanık olmalıyız.
Nitekim son olaylarda hem kanaat önderleri durumunda olanlar hemde il yöneticileriyle polisin sağduyulu tutum ve davranış içerisinde olduğunu gözlemek memnunluk verici olmuştur.