Suriye’de yıllardır süren iç savaşın ardından rejim değişikliği gerçekleşti ve bu durum ülke genelinde tarihi sahneleri beraberinde getirdi. Beşar Esad’ın heykelleri, halkın tepkisiyle birer birer yıkılırken, bu görüntüler 2003 yılında Irak’ta Saddam Hüseyin’in devrilmesi sonrası yaşanan sahneleri hatırlattı.
Beşar Esad’ın Rusya’ya sığındığına dair iddialar gündemi sarsarken, bu gelişme bölgesel ve küresel dengeleri yeniden şekillendiriyor. Rusya’nın Esad’a verdiği desteğin ardından bölgedeki rolü, ABD’nin Suriye’deki politikaları ve İsrail’in stratejileri önümüzdeki dönemde yakından takip edilecek konular arasında yer alıyor.
Türkiye ise komşusu Suriye’de yaşanan bu tarihi değişimi yakından izliyor. Özellikle mülteci krizi, sınır güvenliği ve bölgenin gelecekteki siyasi yapısı konusunda atılacak adımlar, Türkiye’nin dış politika gündeminde önemli bir yer tutuyor.
Analistler, Suriye’de oluşan güç boşluğunun bölgesel aktörler ve uluslararası güçler tarafından doldurulmaya çalışılacağını ifade ediyor. Türkiye’nin yanı sıra Rusya, ABD ve İsrail arasındaki stratejik hamlelerin, Suriye’nin geleceğini şekillendirmede kritik bir rol oynayacağı öngörülüyor.
Suriye halkı ise savaşın ardından gelen bu yeni dönemde barış, istikrar ve yeniden inşa sürecine odaklanma umuduyla hareket ediyor. Bu tarihi an, yalnızca Suriye için değil, tüm bölge için bir dönüm noktası olma niteliği taşıyor.