Kent merkezi ve ilçelerde mayıs ayından bu yana yediği mantardan zehirlenen yaklaşık 60 kişi, Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Araştırma Hastanesinde tedavi gördü. Hastanedeki acil yoğun bakım servisinde 5 kişinin ise tedavisi sürüyor.
Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Tıp Ana Bilim Dalından Doç. Dr. Ali Gür, AA muhabirine, sezon itibarıyla zengin protein kaynağı olan ve şu sıralar vatandaşlarca doğadan toplanan mantarların tüketiminde artış yaşandığını söyledi.
Yağışların artmasıyla doğada çoğalan mantarlara dikkat edilmesini isteyen Gür, "Mantara bağlı acil servislerde zehirlenme vakalarında artış yaşanıyor. Şu anda acil yoğun bakım ünitesinde 3 yatan, 2 de kırmızı alanımızda mantar zehirlenmesiyle başvuran ve yatış işlemi yapılacak hastalarımız var." dedi.
Gür, 5 bine yakın mantar çeşidinden yaklaşık 100'ünün zehirli olduğunu kaydetti.
"Doğadaki mantar yerine özellikle kültür mantarı tercih etmeliyiz"
Mantar alırken doğada toplananların tercih edilmemesi gerektiğini vurgulayan Gür, "Doğada benekli ve şapkalı mantarlar olsun bunların zehirli olduğunu vatandaş olarak bilemeyebiliriz. Bunlar genellikle zehirli türevler içermekte. Doğadaki mantar yerine özellikle kültür mantarı tercih etmeliyiz, kültür mantarını da alırken taze ve parlak olanlar tercih edilmeli." diye konuştu.
Pişirilen ya da yoğurtla tüketilen mantarlarda "zehrin gittiğine" yönelik halk arasında yanlış bilgi dolaştığına dikkati çeken Gür, mantarın içindeki toksinin ısıya dayanıklı olduğunu, pişirilse dahi zararlarının engellenemediğini işaret etti.
Zehirli mantar tüketiminde özellikle ilk 2 saat içinde çeşitli bulgular meydana geldiğini dile getiren Gür, şöyle devam etti:
"Genellikle mide bağırsak sistemini etkileyen zehirli mantar tiplerinin tüketiminde çok fazla klinik kötü, ağır tablo beklemiyoruz ama genellikle bulantı, kusma ishal bulguları oluyor. Mantar yedikten sonra böyle semptomu olanlar en kısa sürede sağlık kuruluşuna başvurmalı. Mantar yedikten sonra bazen de geç bulgu verecek klinik tablo olabilir. Bunlar bizim için daha kötü çünkü zehrin etkisi daha geç olabilecek mantar tipinden yenmiştir. Bunlar da bulantı kusma, karın ağrısı, kanlı ishal, uyku hali gibi şikayetler olur."
"Ciddi anlamda erken tedavi gerekir"
Doğadan toplanan mantarların olumsuz etkilerine değinen Gür, "Yenilen zehirli mantar karaciğer, böbrek ve beyin sinir sitemini etkileyen zararlara yol açıyor. Bu durumda ciddi anlamda erken tedavi gerekir, özelikle karaciğer nakline kadar giden süreç oluyor." dedi.
Şu sıralar dağda toplanan mantarı tüketme sonucu acile başvuran çok sayıda hasta olduğunu, bu kapsamda takip ettikleri hasta Celal Tanrıvermiş'in karaciğer değerlerinin yükseldiğini ve bu yönde tedavi uyguladıklarını anlatan Gür, hastaların bazılarını ise taburcu ettiklerini belirtti.
Karayazı ilçesinin Tosunlu Mahallesi muhtarı 58 yaşındaki Tanrıvermiş, 8 gün önce yediği mantar sonucu şiddetli karın ağrısı ve mide bulantısı yaşadığını söyledi.
"Hiç yenilmesin daha iyi, bile bile ölüme götürüyor"
İlçe hastanesindeki acilden sonra Atatürk Üniversitesi Araştırma Hastanesine geldiğini anlatan Tanrıvermiş, "Allah razı olsun, buradaki acil doktorları çok ilgilendi. 8 gündür tedavi görüyorum. Çocuklar mantarı dağdan toplamıştı. Bu sene mantar çok, milletin çoğu da zehirlendi. Zehirli, zehirsiz kimse bilmiyor. Hiç yenilmesin daha iyi, bile bile ölüme götürüyor." dedi.
Kendisinin fırında pişen mantarı yedikten sonra zehirlendiğini ve bundan yaşadığı pişmanlığı aktaran Tanrıvermiş, aynı mantardan pilav içinde pişirip tüketen aile bireylerinde ise bir şikayet olmadığını sözlerine ekledi.
Kentin Dadaşköy Mahallesi'nde oturan 4 çocuk annesi 63 yaşındaki Nuran Çoban, evinin bahçesinde gördüğü mantarı pişirip yemesi sonucu zehirlendiğini, 2 gündür acil serviste tedavisinin sürdüğünü ifade etti. (AA)