Her yıl dünyanın dört bir yanında binlerce insan, sıradanlığın çok ötesine geçen birbirinden ilginç festivallerle hem eğleniyor hem de kültürel miraslara tanıklık ediyor. İşte dünyanın dört bir köşesinden en dikkat çekici beş festival:
Domates Savaşının Adresi: La Tomatina – İspanya
İspanya’nın Valencia kentine bağlı Bunol kasabasında her yıl ağustos ayının son çarşamba günü düzenlenen La Tomatina, adeta bir kırmızı fırtına yaratıyor. Binlerce kişinin katıldığı bu festivalde, tonlarca domates havada uçuşuyor. Hikâyesi 1940’lı yıllarda bir geçit töreni sırasında gençlerin birbirlerine domates atmasıyla başlayan etkinlik, zamanla dev bir domates savaşına dönüşerek şenlik dolu bir gelenek halini aldı.
Bir Peynirin Peşinde: Cooper’s Hill – İngiltere
İngiltere’nin Gloucester bölgesinde, Cooper’s Hill adlı dik bir tepede düzenlenen peynir yuvarlama festivali, adrenalin ve kahkahayı bir araya getiriyor. Yarışmacılar, 3 kiloluk Double Gloucester peynirini yakalamak için 180 metrelik yokuştan kendilerini aşağı bırakıyor. Denge, cesaret ve bolca yuvarlanmanın sahne aldığı yarış, her yıl yüzlerce kişi tarafından büyük ilgiyle izleniyor.
Renklerin Büyüsü: Holi Festivali – Hindistan
Hindistan’da kutlanan ve baharın gelişini simgeleyen Holi Festivali, katılımcılarını adeta bir renk fırtınasının ortasına bırakıyor. Renkli tozlarla süslenen kutlamalarda insanlar dans ediyor, şarkılar söylüyor ve birbirlerine neşe saçıyor. Aynı zamanda Holi, iyiliğin kötülüğe karşı zaferini ve bağışlayıcılığın gücünü de simgeliyor.
Maymunlara Ziyafet: Lopburi Maymun Festivali – Tayland
Kasım ayının son pazar günü, Tayland’ın Lopburi şehri sıra dışı bir kutlamaya ev sahipliği yapıyor. Binlerce maymun için düzenlenen bu özel festivalde, meyve ve sebzelerle dolu sofralar hazırlanıyor. Yerel halk, yıl boyunca şehre iyi şans getirdiğine inandıkları bu sevimli misafirlere adeta krallara layık bir şölen sunuyor.
Üreticiliğin Zirvesi: Burning Man – ABD
Nevada çölünde, geçici bir şehirde doğan Burning Man festivali; sanat, özgürlük ve topluluk ruhunun birleştiği eşsiz bir etkinlik. Katılımcılar kendi sanatsal projelerini sergileyerek bir arada üretmenin ve paylaşmanın gücünü deneyimliyor. Festivalin sonunda devasa bir tahta adamın yakılması ise yeniden doğuşun ve dönüşümün sembolü olarak görülüyor.