Yeni yıl hayırla gelsin temennisinden başka bir söz bulamıyorum. Öncelikle bakalım şu 2012 Güçlü ordu Güçlü Türkiye’sine acaba 2012’de olur ya unuttuklarımız muhakkak vardır. Ama ben yine de unutmadım değerli okuyucularıma yazılı bir beyin fırtınası yapalım. Bakalım Türkiye 2012 tanısal sınavında kaç soru var kaç tanesini cevaplayacağım.
Gerçekten zaman su gibi akıp geçiyor. Hani yılbaşı arifesi gecesi televizyondaki tüm kanallar bir Astrolog ile gelecekle ilgili burçlara göre konuşur ya işte bende bir marifet var ki hiç sormayın yani kısacası ezberim çok kuvvetli olduğundan not almama gereksinim kalmadan dakikası dakikasına hatırlarım her şeyi, Allah vergisi mi denir. Yaratılış fıtratı mı dersiniz, yoksa seciye veya feraset mi dersiniz ben bilmem ama ben ezberin ne kadar da faydalı ve güzel olduğunu kendimden bildiğim için çok severim her neyse konuyu fazla uzatmadan paldır küldür başlayalım. 2012’de yoğunluk ve riskli şekilde geldi geçti. Bir baktık ama 2013 gelmiş. Kimileri bir sürü dilek diledi kimileri de dini vecibeleri gereği ölüme bir sene daha erken yaklaştı. E, ne oldu 2012 Türkiye’sinin muhteşem Tablosuna bir bakayım neler var neler şimdi efendim o kadar çok şeyler var ki hangisinden başlayacağım diye şaşırırken önce en çok kulaklarımızın aşina olduğu birincisi Kadına şiddet, Kadın cinayetleri, kadın feryatları derken peşine cinsel tacizler, fuhuş, kadın pazarlama vs. gibi mesela eskiden beri var olan en çok Türk sineması ve diğer tür filmler izlerken ‘’ imdat adam öldürüyorlar’’ denir, değil mi? siz hiç ‘’ imdat kadın öldürüyorlar ‘’ diye farklı veya yaldızlı bir cümle duydunuz mu? Hayır, tabi ki bende duymadım. Çünkü zaten mesele bu, adamın biri kadın öldürülüyor diye sesinin çıktığı kadar avaz avaz bağırsa kim duyar aman boş ver kadın hakkında o kadar ileri geri yorumlar yapılır ki şeytan bu yorumları duymamak için acaba kaç gün tatil yapar artık siz düşünün çünkü bizim toplumda ne hikmetse karalama kampanyası ve hayır veya hasenat kermesi yapmaktan başka bir şey bilmiyoruz da ondan, yok o kadın böyle yaptı yok şöyle yaptı derken şeytan bile tereddüt ediyor acaba benden başka şeytan amaçlı bir varlık mı var diye aman her neyse bu işin esprisi gel gelelim gerçeklere herkes bir anda mobil savcı kesiliverir. Daha olay yerine kolluk kuvvetleri gelene kadar biz toplum olarak ‘’ biz görmedik ‘’ der geçiştiririz, hâlbuki olayı baştan sona kadar yorum yapan bir toplum nedense cinayet olduktan sonra herkes biranda cahil oluverir. Ama devlet-i Aliyyemiz o kadar kadınlara sahip çıkıyor ki! Gün geçmez ki bir gün kadın şiddeti olmadan geçirelim. Ama ne yapsın devlet babamızın o kadar çok önemli işleri var ki! Evlatlarına zaman ayırmayı bırakın uzaktan bile yardımcı olamıyor maalesef, 2012’nin daha devamı var bitmedi, sonra şehit haberleri kapalı kapılar ardında kan üzerinden pazarlıkları kendi topraklarımızda halletmeden daha elin toprakları yabancı ülkelerde konforlu ve daha sıcak bir ortamda olması için Oslo görüşmeler yapıldı. Görüşmelerin tüm masrafı devlet tarafından karşılandı. Şehitler teröristlerin kış yapılanmasına karşı buz gibi soğukta konforsuz derme çatma karakolda vatani görevi sırasında şehadet getirirken bizde kalktık hiçbir masraftan kaçmadan Türkiye’den uzak bir yerde tüm masraflar devletten olsun yeter ki görüşmeler olsun dedik. Oldu da, ama ne hikmetse görüşmeler sekteye uğrayarak hükümetin hesaplarını bozdu. Tıpkı modern masallar gibi oldu. Bitti mi bitmedi, dahası toplum cinnet geçirdi, yani toplumsal psikolojik sorunlar depresyon ve bunalım arttı artmasına resmen yanardağ gibi olduk, yani patlamamız an meselesi birisi damarımıza bastığı anda ateş seni kim yaktı. Gel de işin içinden çık çıkabilirsen, bitti mi bitmedi daha toplumsal tasarrufu tükettik, kredi kartı icat edene her gün Fatiha okur gibi harca babam harca dedik, çünkü kredi kartı sistemi bu toplum için bir tuzaktı ve sonradan ayağımızı yorgana göre uzatamadığımız için ülke genelinde birçok aileler parçalandı birçok yuvalar yok oldu. Yani kanaat etmeyi bıraktık ne alsam acaba ne giysem acaba delisi olduk. Yani kısacası yobazlaştık ve egoist olduk o kadar fazla ki bencilin bu kadarına pes dedirttik. Toplum böyle yaparken devlette bir taraftan daha fazla dışa bağımlılık arttı yani daha fazla borçlandık derken her şeyi ithal ettik öyle ki, te dünyanın öbür ucundan Yeni Zelanda’dan Angus cinsi büyük baş hayvan bile getirildi. Henüz toplum içinde kadına şiddet uygulayan bazı iki bacaklı Anguslar varken acaba neden bu kadar ilgi ve gereksinim duyuldu değil mi! Bunu da geçtik eğer kadınsan en fazla ölürsün... Diyerek geçiştirdik. Sonra da toplumca teknolojiye daha da bağımlılık arttı. Nerdeyse yolu, suyu olmayan köyler de bile internet var. Hatta baz istasyonları bile, ne âlâ bir ülke değil mi!  Olsun olmasına da internette Facebook ve Twiter kullanmaktan başka bir şey öğrenemedik. ondan her Allah’ın günü Bilgisayarın başından kalkmaz olduk. Bu da yetmedi lüks çılgınlığı o kadar abartıldı ki Akıllı Telefonlarımız ile daha fazla mesaj daha fazla konuşarak vakit geçirdik. Böylece bir anda nerden geldiğini bilmediğimiz sağlık sorunları arttı da arttı, öyle ki bir anda Allah’ı unutuverdik umudumuzu Allah’a niyaz edeceğimiz yerde tam aksine umutlarımız yarışma programlarına, şans oyunlarına ve devlet destekli kumar olan neresi milli ise piyango oynamayan bir tek ölüler kaldı desem doğru olacak, yetmedi karamsarlığımız arttı, yani Allah’a olan kulluğumuzu unutup görevimizi yapmak yerine psikiyatri uzmanlarından hastane de sırada beklemekten çok bol bol online randevu aldık. Her gün reçete üstüne reçete yemek yerine ilaç içe içe toplum olarak hapçı olduk. Artık anasınıfına giden çocuğun bile beslenme çantasını haplarla doldurduk. Yetti mi tabi ki de hayır neden yetsin ki insanoğlu çiğ süt emdiğinden bir türlü aynı hataları üst üste yapmaktan aptal olduk, yani 5N,1K Formülünü bilmez sorgulayamayan, öğrenemeyen ve bir türlü aklıselim düşünemeyen insanlar olduk. İşte ben buna akıllı robot demeyim de ne diyeyim, devletin arayıp ta bulamadığı vatandaşlık modeli yani devlet ne derse o mantığı yanlış ta olsa sorgulanamaz hatta sorgulanması bile bu hükümet olduğu müddetçe kabul bile edilemez haline getirildik. Eğitim sistemi kafaları karıştırdı daha 66 aylık henüz neyin ne olduğunu bilmeyen her biri tertemiz pırıl pırıl çocukları siyasetle kirlettik aynı zamanda bu çocukları siyasete kurban ederek bulunmayan Hint kumaşı misali çocukları siyaset malzemesi yaptık. Bunlar yetmedi üstüne üstlük sağlam tek kalan kurum olan adalet kalmıştı ki, budama ihtiyacı gereği en iyi şekilde budadık. Yani adalette sadece lafta kaldı. Bağımsız adalet diye diye nazar değdi. Özetle adalet sadece sınıfta kaldı. Yani ülkede hukuk mukuk bırakmadık derken bir baktık ki kuvvetler ayrılığı suçlu çıktı. Yeter mi yetmez bu sefer halkın gözleri önünde gözümüzün içine baka baka güya siyasi çekişmelerin dozu arttı. Ama işin aslı mecliste öyle değil. Tam tersine anaokulundaki uslu çocuklar gibiler. Her şey böyle devam ederken baktık okyanus ötesinden te dünyanın öbür ucunda bilmem kaç bin yıl önce yaşamış putperest ve sapık bir kültür olan mayalar ile kıyamet safsataları ile toplumu sakinleştirelim derken ama bir baktık zaten bu toplum Allah’ı ve peygamberini bırakın unutmayı bangır bangır beş vakit boyunca kulağının dibinde bu topraklar üzerinde binyıldan fazla okunan Ezanı ne bilen oldu ne de duyan oldu hâlbuki bu Ezan değil mi bize her gün kıyameti hatırlatan bize her gün Allah’ı hatırlatan daha nerden çıktı bu mayalar zıvanalığı acaba illuminati ve buna benzer yeraltı putperest ve pagan örgütlerinin kavramlarla oyun oynayarak zaten dinini ve kültürünü bilmeyen milleti böyle boş paganist öğretilerle meşgul ederek acaba dinden çıkarma ayinlerinin ısınma hareketleri olmasın da ne olsun. Yani ne maya tuttu ne kıyamet koptu. Zaten asıl kıyamet toplumun dinden uzaklaşması değil de sizce nedir. Benim 2013 dileğim. Önce bu topluma Allah akıl fikir yanında hayâ ve edep nasip etsin. Çünkü kavimlerin helâkı hep ahlaksızlıktan olmadı da ya neden oldu bir düşünsenize artık ağaç dipleri mobil yatak odası oldu. Artık kolluk kuvvetleri bile seyretmekten bir şey yapamıyor. Yine de yeis’e düşmektense umudumuzu kaybetmemek düşüncesi ile Allah bu toplumu her türlü ahlaksızlık ve kötülüklerden korusun demekten başka çaremiz yok.