Dünyada en fazla ticareti yapılan ikinci ürün olan kahvenin özellikle Türk’lerin hayatında önemli bir yeri var. Türk kahvesi Türk mutfak kültürünün başında geliyor ve kahveye manevi açıdan birçok anlam yükleniyor. Kıymetli sohbetlerin eşlikçisi, sıcak anların tanığı olan bir fincan kahveye 40 yıl hatır biçiliyor. Böylece kahve hayatın sıcak bir parçası halini alıyor…
Peki, hayatımızda bu kadar yer edinen kahve hakkında her şeyi biliyor muyuz? İşte kahvenin bilinmeyenleri…
Kahve, doğada ağaçlarda önce çiçek olarak açar, ardından çiçekler dökülerek meyve haline gelir.
Evet, kahve aslında kiraza benzeyen bir meyve.
Kahve çiçekleri meyveye dönüştüğünde toplanır.
Kahve bitkisinin meyveleri kahve çekirdeklerini içerir ve bu çekirdekler kavrulduktan sonra kahve üretimi için kullanılır.
Kahvenin başkenti Etiyopya. Kahve çekirdekleri yetiştikleri coğrafyaya göre farklı mevsimlerde toplanır. Bahar aylarında Etiyopya ve kuzey yarımkürede kahve hasadı yapılır. Sonbaharda ise güney yarımkürede Kenya, Ruanda, Burundi’de kahve toplanmaya başlanır.
Her kahve çekirdeği yetiştiği bölgeye has aroma, sertlik ve tatları taşır.
Kahvenin çekirdeğin öğütülerek sıcak içecek haline getirilmesi ilk kez 15. Yüzyılda Osmanlı İmparatorluğu’nun Kuzey Afrika şehirlerinde görüldü.
Yılda 10 milyon ton kahve üretiliyor ve Güney Yarımküreden dünyaya dağıtılıyor.