Hayatta özellikle iletişim içerisinde olduğunuz insanlarla bir takım sınavlar yaşıyor olabilirsiniz. Bazen bir şeyi başaramadığınızda, bazen farklı olumsuzlukların sabrınızı taşırdığı anda, bazen de insanlarla fikir ayrılığı yaşadığınız anlarda öfke patlaması yaşayıp sinir krizi geçirebilirsiniz. İşte o anlarda kendinize hakim olamamak bir çok geri dönüşü olmayan yollara sizi sokabilir. Hem yaşamınızı hem de ruhsal sağlığınızı bu öfke patlamalarının açabileceği olumsuzluklardan koruyabilmeniz için kontrollü davranmayı öğrenmeniz şart. Denemek size bir şey kaybettirmez.
Bu anlarda kendinize ‘Sakin ol!’ ya da ‘Gevşe!’ diyerek telkinlerde bulunun.

Unutulmamalıdır ki, öfke duygusunu yok edemeyiz, mutlaka öfkelenmenize sebep olacak olaylar yaşanacaktır. Yaşamda her zaman için engellerle, kayıplarla ve istemediğiniz durumlarla karşılaşma olasılığınız vardır. Bunu değiştirmek imkânsız. Olaylara bakış açınızı değiştirmek sizin elinizdedir. Bakış açınızın değişmesi, olayların sizde yarattığı öfke duygusunu taşınabilir boyuta indirgemenize ve doğru biçimde ifade etmenize yardımcı olacaktır.

Uzmanların sinir anında öfke kontrolü sağlayamayan kişilerle ilgili verdikleri bilgi ve tavsiyeleri sizlerle paylaşıyoruz.Uzmanların konu hakkında yaptıkları açıklamalar şöyle;
Psikolojik rahatsızlıklarından biri olan öfke kontrol bozukluğu, getirdiği birçok olumsuzluklar yüzünden tedavisi muhakkak yapılması gereken bir psikolojik rahatsızlıktır. Öfke kontrolü çoğunluklu çok eskilerden birikmiş stres ve öfke belirtileri sonunda ortaya çıkabilmektedir. Diğer psikolojik rahatsızlıklarda olduğu gibi öfke kontrolünde de ilk başta bireyin kendisi olmak üzere çevresindeki diğer bireylere de zararlı olabilmektedir. Yani bu rahatsızlığa sahip birisi hem kendisine hem de çevresindeki insanlara rahatlıkla zarar verebilecek konumdadır.

Öfke Kontrolü Bozukluğunun Sebepleri Nelerdir?

•    Kişinin çocukluk döneminde yaşamış olduğu psikolojik travmalar
•    Bireyin suçluluk duygusu hissetmesi
•    Kişide dışlanmışlık duygusu
•    Ekonomik nedenler
•    Aile içi şiddet
•    Evli ise eşinden boşanma
•    Farklı psikolojik rahatsızlıklar
•    Epilepsi bir diğer adı ile Sara hastalığı

Hem yetişkinlik döneminde hem de çocukluk döneminde yaşanan psikolojik travmalar sonucu öfke kontrol bozukluğu yanında farklı olumsuzlukları da getirir. Bu durum ise, rahatsızlık tedavi edilmezse kişiyi ruhsal bunalıma kadar götürür. Bu yüzden böyle bir rahatsızlığınızın olduğunu düşündüğünüzde muhakkak konunun uzmanına görünmeniz gerekir.
Öfke kontrolü bozukluğu tanısı koyabilmek için bazı basit yöntemler takip edilebilir. Kişinin geçmiş hikayesi tüm detayları ile incelenir ve sonraki dönemlerde yaşadığı travmalar varsa bu travmalar da herhangi bir nokta atlanmadan analize edilir. Bu süreçler bittikten sonra kişilik testleri ve bu testler sayesinde kişinin ruh hali tespit edilir. Bu ruh haline göre de kişinin tedavi yöntemi belirlenir.

Öfke Kontrolü Bozukluğu Hastalıklara Neden Olabilir Mi?

Sıradan bir psikolojik rahatsızlık olan öfke kontrolü tedavisi yapılmazsa, iyileşmek de o denli zor olur. Öfke kontrolü bozukluğu tedavisinde ilk yöntem psikoterapi yöntemidir. Konunun uzman doktoru tarafından sakinleştirici ilaçlar da verilebilir. Çoğu zaman tedavi kısa sürmektedir. Ancak kişinin rahatsızlığının derecesi de kişinin hastaneye yatmasını belirleyen bir durumdur. Tedavi yapılmayan kişilerde bazı hastalıklar oluşabilir:

•    Kalp rahatsızlıkları
•    Ruhsal hastalıklar
•    Hiper tansiyon
•    Diyabet
•    Beyin hastalıkları
•    Öfke Kontrolünün Oluşturduğu Olumsuz Sonuçlar Nelerdir?
•  Öfke kontrolünün oluşturduğu olumsuz sonuçlar birçok tehlikeli risk taşır. Tedavi edilmezse, sonuçları tehlikeli olabilecek durumlara kadar gider. Kişi, sinir krizi geçirdiği zamanlarda ailesi ve çevresindeki insanlar tehlikeli altındadır. Kişi bu sinir krizi süresince çevresindekilere fiziki zararlar verebilir. Çoğu zaman kişi sinir krizi geçirdiği zamanlarda intihara teşebbüs edebilir. Öfke krizi anında sadece insanlara değil ortamda bulunan eşyaların da tehlikede olduğu bilinmelidir. Hatta bazı durumlarda kişi evini, aracını hiç düşünmeden yakma eğilimine girebilir.

Öfke kontrolü bozukluğunda vücutta oluşan olumsuzluklar, vücutta olumsuz şekilde gelişen tepkileri de beraberinde getirir. Vücutta kan basıncı çok hızlı yükselmeye başlar. Kalp atışları daha hızlanır. Nefes alıp vermeler bozulmaya başlar. Kriz süresince ya vücudun tamamı ya da belli bir kısmı titremeyle sarsılır. Kriz, kişinin ne konuştuğunu anlaşılmaz hale getirir. Bilinç kapalı olmasa bile bilinç işlevinde aksamalar oluşmaya başlar. Kriz anında ve sonrasında davranışlarda bozukluklar oluştuğu gibi kişi uzun süre sakinleşemez.

Diğer hastalıklarda olduğu gibi öfke kontrolü bozukluğunda da hastanın bu hastalığı ve tedavi olmayı kabul etmesi çok önemlidir. Eğer hasta bu hastalığı kabullenir ve tedaviyi kabul ederek iyileşme çabası gösterirse çok daha kısa sürede iyileşebilir. Öfke kontrolü bozukluğu kendisiyle beraber bazı birçok olumsuzlukları da yanında getirir demiştik. Bu olumsuzlukların da öfke kontrolü bozukluğu ile tedavi edilmesi gerekir. Eğer bu tehlikeli olumsuzluklar tedavi edilmezse sonuç hasta için çok daha tehlikeli durumlara gelebilir. 

Haklıyken haksız duruma düşebilirsiniz

Öfkenizi kontrol edemezseniz, haklı olduğunuz durumda bile haksız duruma düşebilirsiniz. Sinirinizi doğru bir şekilde ifade edememeniz, geri dönülmesi imkânsız durumlara ve pişmanlıklar yaşamanıza sebep olabilir. Öfkenizi sağlıklı bir biçimde aktarabilmek için önce kendinizi tanımanız ve isteklerinizi bilebilmeniz gerekir. Duygularınızı açıkça ifade edebiliyor ve sorumluluklarınızı biliyorsanız, olumsuz duygularınızı da karşı tarafa sağlıklı bir biçimde aktarabiliyorsunuz demektir.

"Şekerli mi, Şekersiz mi? Çay Tercihinde Türkiye'nin Eğilimleri Değişiyor" "Şekerli mi, Şekersiz mi? Çay Tercihinde Türkiye'nin Eğilimleri Değişiyor"

Sinir Krizi Anında Neler Yapılmalı?

 Sinir krizi geçiren kişinin çevresinde olanlar o kişiyi sakinleştirmek için rahatlatıcı sözler söylemelidir. Kişinin sinir krizi geçirmesine neden olan durumu anlamaya çalışmakta son derece önemlidir. Sinir krizi geçiren kişi ise düzenli şekilde nefes almaya ve sakin kalmaya çalışmalıdır. Kişi eğer kapalı bir ortamdaysa açık alana çıkarak hava almalıdır. Bunun yanında sinir krizi anında kimseye zarar vermemek için insanların olmadığı bir kenara çekilerek sakinleşmeye çalışabilirsiniz. 

 İşte 10 adımda öfke kontrolü;

1. Öfkelenmeye başladığınızı hissettiğinizde kendinize nefes alacak zaman tanıyın

Eğer ani bir öfke nöbeti yaşıyorsanız ve kan beyninize sıçradıysa kısa bir süreliğine de olsa kendinize vakit ayırın ve diyaframınızdan derin bir nefes alın. Kendinize “rahatla”, “sinirlenecek bir şey yok”, “sakinleş” gibi rahatlatıcı telkinlerde bulunun. Öfkenizin yatışmaya başladığını hissedene kadar nefes egzersizine ve kendinize telkinlerde bulunmaya devam edin.
 
2. Öfkenizi doğru şekilde ifade edin

Öfkeyi dışa vurmak her ne kadar içimize atmaktan daha sağlıklı olsa da bunu doğru bir şekilde yapmak önemlidir. Yaşadığınız öfke patlamasının ilk etkileri geçtikten ve biraz sakinleştikten sonra kendinizi sakince ve olabildiğince açık bir şekilde karşınızdaki kişiye ifade etmeye çalışın. Öfkelenmenize neden olan endişelerinizi ve ihtiyaçlarınızı karşınızdaki kişiyi incitmeden, soğuk kanlı bir şekilde ifade etmeye özen gösterin.
 
3. Öfkenizi spor yaparak dışa vurun!

Spor, yürüyüş gibi fiziksel aktiviteler kendimizi daha mutlu ve rahat hissetmemizi sağlayan serotonin hormunu salgısını artırdığı gibi öfkelenmemize yol açan stres ve gerginliğin azaltılmasına da yardımcı olur. Öfkenizin tırmanmaya başladığını hissettiğiniz anlarda açık havada yapacağınız kısa bir yürüyüş ya da sevdiğiniz farklı bir fiziksel aktiviteyle ilgilenmek tüm gerginliğinizi alacaktır.
 
4. Stres seviyenizin yükseldiğini hissettiğinizde kısa molalar verin

Gün içinde stres seviyenizin yükselmesine ve öfkelenmenize neden olan belirli olaylar varsa böyle anlarda kendinize kısa bir mola verin. Birkaç dakikalık sessizlik hem kendi düşüncelerinizi daha iyi anlamanıza hem de sinirlenmenize neden olan olayları daha rahat atlatmanıza yardımcı olur. Böyle anlarda kullanabileceğiniz farklı teknikler için Stresten kurtulmanızı sağlayacak 6 bilimsel öneri yazımızı da inceleyebilirsiniz.
 
5. Öfkelenmenize yol açan nedenlere değil çözümlere odaklanın!

Sinirlerinizi bozan şeylere odaklanmak yerine bu durumla nasıl baş edebileceğinize odaklanmaya çalışın. Çocuklarınızın odalarının sürekli dağınık olması sizi çıldırtıyor mu? Odalarının kapısını kapatın. Eşinizin akşam yemeğine sürekli geç kalması sinirlerinizi mi bozuyor? Yemek saatini biraz daha geriye alın ya da eşinizle konuşarak belirli akşamlarda ayrı ayrı da yemek yiyebileceğinizi ifade edin. Duygularınıza farklı bir açıdan bakmayı öğrenmek kontrolünüzde olmayan durumlarla çok daha rahat baş edebilmenizi sağlar.
 
6. Öfkelenmenize yol açan durumlarda “Sen” yerine “Ben” dilini kullanın

Sinir kat sayınızı yükselten durumlarda karşınızdaki kişiyi eleştirmek ve suçlamak yalnızca gerilimin daha da artmasına neden olur. Böyle durumlarda karşı tarafı suçlayıcı “sen” ile başlayan cümleler yerine duygularınızı ifade edebilmenizi sağlayacak “ben “dilinde cümleler kurmaya çalışın. Örneğin eşinizin bulaşıklara yardım etmemesi canınızı sıkıyorsa hislerinizi “Ev işlerinde hiç yardımcı olmuyorsun!” demek yerine “Yemeği yer yemez masadan kalkman ve bana yardımcı olmayı teklif etmemen beni gerçekten üzüyor” şeklinde ifade edebilirsiniz.
 
7. Öfkenin sizi kindar birine dönüştürmesine izin vermeyin!

Affetmeyi öğrenmek sahip olabileceğimiz en güçlü erdemlerdendir. Eğer öfkenin sizi yönetmesine izin verirseniz bir süre sonra kendinizi kendi yarattığınız negatif duygular hapishanesinde bir esir olarak bulabilirsiniz. Öfke anlarınızda karşı tarafı affetmeniz hem içinde bulunduğunuz durumu soğukkanlılıkla değerlendirebilmenizi hem de ilişkilerinizin kuvvetlenmesini sağlar.
 
8. Gergin anlarınızda mizahın gücünden faydalanın!

Öfkelenmeye başladığınızı hissettiğiniz anlarda biraz gülmek tüm gerginliğinizi alacaktır. Başınıza gelen, sinirlenmenize neden olan olayların komik yanlarını görmeye çalışın. Kendinize gülmeyi öğrenmek ilk başta sinirlenmenize neden olan olayların etkisini azaltarak geçekçi olmayan beklentilerinizi daha kolay fark etmenizi sağlar.
 
9. Öfkelenmek yerine iletişim becerilerinizi geliştirmeye çalışın!

Karşımızdaki kişilerle doğru iletişim kurduğumuzda hem öfkelenme olasılığımız azalır hem de güvene dayalı ilişkiler kurabilme şansımız artar. Bu güven duygusu sonraki iletişimlerimiz için de olumlu bir başlangıç yapabilmemize olanak sağlar. Karşılıklı konuşmalarda kullanılabilecek en iyi iletişim egzersizlerinden biri karşınızdakinin söylediklerini “seni doğru anladığımdan emin olmak istiyorum..” diyerek kendi cümlelerinizle, anladığınız şeklide sesli olarak tekrar etmektir. Böylelikle olası anlaşmazlıkları başlamadan sonlandırabilir, gereksiz öfke nöbetlerini kendinizden uzaklaştırabilirsiniz.
 
10. Öfkenizle baş edemediğiniz durumlarda profesyonel bir destek almaktan çekinmeyin!

Öfke kontrolünü öğrenmek bu konuda sorun yaşayan herkes için başlı başına bir mücadeledir. Eğer tüm çabalarınıza rağmen öfkeniz sonradan pişman olacağınız ya da çevrenizdeki kişilerin kırılmasına yol açan davranışlara neden oluyorsa bu konuda uzman bir psikolog ile görüşmenizin zamanı gelmiş demektir.

Unutmayın bu maddeler sizi daha sağlıklı bir dönem içerisine sokacak ve rahatlatacak. Eğer bu maddeleri birkaç kez denemiş olmanıza rağmen başaramıyorsanız mutlaka destek almanız insanlarla sağlıklı bir iletişim kurmanız ve ruhsal sağlığınızı bu etkenlerden korumanız açısından çok önemli. 

Editör: Merve Kiraz