KÜLTÜR-SANAT

Şeytanın ustası Joker ve hakkındaki bilinmeyenler

Joker; “Bu şehir daha klas bir suçluyu hak ediyor ben de onlara bunu vereceğim”

Abone Ol

Zihinsel sorunlara en iyi vurgu yapan karakter Joker, Kötü ve ruh hastası bir karakter olmasına rağmen neden bu kadar hayran kitlesine sahip hiç merak ettiniz mi?

Film Sektörünün en kötü karakterleri arasında zirvedeki yerini kimseye bırakmayan en çılgın, en deli, en psikopat karakter Joker’e dair merak edilenleri sizlerle paylaşıyoruz. 

Yaptığı her sınırsız kötülükte çok şey anlatmaya çalışan Joker içimizdeki canavara vurgu mu yapıyor? Psikiyatristlerin dahi çözümlemeye çalıştığı bu çılgın kötü adam aslında içimizdeki canavara mı sesleniyor?

Joker, artık herkesin bildiği gibi, DC Comics Çizgi Romanları tarafından yayımlanan Batman serisinden kurgu bir karakter. Çizgi romanlarda, filmlerde ve televizyon programlarında Batman’e karşı savaşan kötü adamların en bilineni. Joker'ı ruh hastası ve bir hayli zeki olmasıyla biliyoruz. Diğer öne çıkan özellikleri hastalıklı mizacı ve çılgın kahkahası. Mor bir takım giyer, palyaço makyajı vardır ve bu sebeple adı Soytarı, yani Joker'dır.

Karakterlerinden birisi olduğu çizgi romanlarda, Batman’le ilgili çeşitli televizyon programlarında ve karakterin betimlendiği filmlerde portrelenen çok sayıda Joker tasviri var. En sonuncusu da malumunuz, bu karakterin nasıl çıkabileceği üzerine çekilen, Joaquin Phoenix’in başrolünde olduğu son yılların popüler filmlerinden bir tanesi olan Joker.
Daha önce birçok ünlü oyuncunun  çeşitli kurgu ve senaryolarda canlandırdığı joker karakteri sanıyoruz ki en çok Heath Ledger’a yakışmıştı. Batman serisinin 2008’de yayınlanan Kara Şovalye filminde Joker’e hayat veren Ledger, aslında başrol olan Batman karakteri için görüşülen isimdi. Ama kötü adam Joker karakterinden o kadar etkilenmişti ki Jokeri oynamak için başrol teklifini geri çevirdi. Ledger, karakteri o kadar benimsedi ki resmen karakterin ta kendisine dönüşmeye başlamış rolüne fazlaca kaptırmıştı. Hatta en iyi joker olabilmek için kendisini evine kapatarak karakter ile bütünleşmeyi seçti. Uzun süre rolüne hazırlanan Ledger sonunda hazırdı ve artık o unutulmaz jokerimiz beyaz perdedeydi. Joker,  Batman karakterinden daha çok tutulmaya başlamış Ledger’ın oynadığı karakterlerin en unutulmazı haline gelmişti. Ama maalesef henüz 29 yaşında, 22 Ocak 2008 tarihinde en iyi jokerimiz yatağında ölü bulunmuştu. Adli tıptan gelen rapora göre Heath Ledger'in ölüm nedeni ise ilaç zehirlenmesiydi. Rapora göre, Heath Ledger, depresyon tedavisinde kullanılan ilaçları ve uyku haplarını bir arada kullandı. Akut zehirlenmesi sonrası bilincini kaybeden aktör, hayata gözlerini yumdu. Oyuncunun hayranları arasında aktörün intihar ettiğini ancak bunun halktan gizlendiğini düşünenler de var.

  

Asıl konumuz ise söylentilerin Joker karakteri ile ilgili olanı.
Ledger, ruh hastası olan psikopat ama dramatik bir hayata sahip  olan Joker ile o kadar bütünleşti ki rolüne kendisini fazlaca kaptırdı ve psikolojisini tamamen bozdu. Depresyona giren başarılı oyuncu kullandığı depresif ilaçlarla sonunu hazırladı. Tabi ki bunlar ölümünün üzerine yazılıp çizilen iddialardan sadece bir tanesi. Ama imkânsız değil.
Ledger’dan önce ve sonra birçok Joker filmi beyaz perdeye, dizilere ve çizgi filmlere konu oldu.

En son çekilen Joaquin Phoenix’in canlandırdığı Joker ise son dönemlerde baya ilgi görmüş ve insanları kendisine çekmişti. Joker’in kullandığı enteresan sözler dahi sosyal medyanın vazgeçilmez paylaşımları arasına girdi. Bu kadar ilgi gördüğüne göre belki de herkesin içinde bir Joker vardır, ne dersiniz?

İnanılmaz bir etkiye sahip olan bu karakter ile ilgili o kadar yazılıp çizildi ki psikiyatrisler karakterin defalarca analizini yaptı. Anlatılmak istenen hayatın her köşesinde ve her diliminde jokerlerin var olduğuydu. Hayatın olumsuzlukları karşısında inanılmaz derecede kötü bir adam olmayı seçen psikopat Joker’in hayat hikayesi ve karakter üzerine yapılan analizleri sizlerle paylaşacağız.

İşte jokerin ortaya çıkışı ve Hayat Hikayesi ;

DC nin en sevilen Anti Herolarından birisi olan Joker'in neler yaptığını ya da neler yapabileceğini kestirmek imkansızdır! Bu yazımız aracılığıyla karakterin geçmişine bizimle birlikte inmeye hazır olun

Joker Nasıl Ortaya Çıktı?
 
Batman, 1939’da Detective Comics serisinde görüldükten sonra önemli sayılabilecek bir ilgi kazandı. Bunu geliştirmek amacıyla 1940 yılında kendisine ait bir seri yayınlanmaya başladı. Batman‘i yaratan çizer Bob Kane ve yazar Bill Finger karakterin kendi serisinde de çalıştılar. Batman zıt bir baş düşman yaratmak isterken Bill Finger ve Jerry Robinson tarihteki en ikonik kötülerden biri olan Joker‘i yarattı.  Joker, ilk çıktığı zamanlarda oldukça karanlık bir havadaydı. Kendi zevki için insanları öldürüp Gotham‘a dehşet saçıyordu. Daha sonralarda ise karakter sürekli şakalar yapan ve kişilik olarak da palyaço görünümünü yakalayan birine dönüştü. 

Joker’in Geçmişi
 
Birçok filmde ve çizgi romanda farklı farklı hikayelerle tanıdımığızın Joker’in net bir geçmişi olduğunu söylemek mümkün değil. Joker’in geçmişine ilk defa Detective Comics‘in 168. saysında indik. The Man Behind The Red Hood hikayesi ile Joker 1951’de ilk defa bir geçmişe sahip oldu. Hikayeye göre Joker geçmişinde Red Hood isimli bir hırsızdı. Bir gün bir kumar şirketini soyduktan sonra atık kimyasalların olduğu bir nehirden yüzerek kaçmak zorunda kaldı. Bu olayın ardından yüzü beyazlamış ve saçının rengi değişmişti. Bu olayın ardından ise akıl sorunları yaşamaya başladı ve bildiğimiz Joker’in karakter özelliklerinin temeli burada atıldı.

Alan Moore‘un kaleme aldığı ölümsüz eser The Killing Joke‘da ise daha korkunç bir geçmiş bizi karşılıyor. 1986’da yayınlanan çizgi romanda Joker’in eskiden bir kimyager olduğunu öğreniyoruz. İnsanları güldürmeyi çok seven karakterimiz bu olayı neredeyse bir takıntı haline getirir ve komedyen olmak için işini bırakır. Bu işte çok başarısız olması ile birlikte oldukça büyük bir çöküş yaşar. Kazanç elde etmek zorunda olan Joker, bir suç çetesi ile eski patronunu soyar. Burada bir kimyasal kazanının içine düşen Joker hamile olan eşini de kaybeder. Artık tamamen delirir ve insanlara dehşet yaşatmaktan zevk alan bir hale gelir. Bu hikaye bizlere sadece tek bir günün nelere sebep olabileceğini çok etkileyici bir biçimde anlatmıştı.
 
Joker’in Yaptığı Çılgınlıklar
 
Joker, daima dehşet sınırlarını belirleyen karakter oldu. Kim ne yaparsa yapsın Joker daima ondan çılgınca bir şey yaptı ve buna kahkahalar ile güldü. Batman gibi dirençli ve yıkılması neredeyse imkansız bir karakteri birçok defa çöküşe uğrattı. Peki Joker’in şimdiye kadar yaptığı en çılgınca işler nelerdi? Bir keresinde balıkların yüzünde korkunç bir gülümsemeye sebebiyet veren bir gazı denizlerde yaymayı denemişti. Bu olayı neden yapmak istediğini soran bütün herkesi ise acımadan öldürdü ya da işkence etti. Joker‘e göre sadece eğlenmek ve ciddiyetten uzaklaşmak önemliydi. Ne kadar canice olursa olsun. 

Joker karakterinin olduğu filmlerden öne çıkanları;

 Joker
 Suicide Squad (Suicide Squad: Gerçek Kötüler)
Batman The Killing Joke
The Dark Knight (Kara Şövalye)
The Dark Knight (Kara Şövalye)
Batman: Dead End
Batman Beyond: Return of the Joker
Batman: Mask of the Phantasm (Batman: Hayaletin Maskesi)
Batman
Batman: The Movie

İşte ünlü bir psikiyatristten Joker analizi;

Ne zaman Batman’in en ikonik düşmanının eylemlerine tanık olsak, Joker, adamın deli olduğu sonucuna varmak güvenli. Genel olarak konuşursak, devam edip alnına “hasar görmüş” dövmesi yapan birini görüyoruz. Bekle…
Jared Leto’nun karakteri ele alış biçimini bir kenara bırakırsak, Joker hakkında genel bir görüşün onun tamamen orada olmadığı yönünde olduğu bir sır değil. GQ, Joker de dahil olmak üzere birden fazla Batman kötü adamının davranışını analiz etmek için bir psikiyatristle görüştü. Uzman görüşü, başından beri yanlış yapmış olabileceğimizi ortaya koyuyor.
Dr Eric Bender’e göre, Joker’in psikoz, anksiyete, depresyon vb. gibi hemen fark edilebilen herhangi bir akıl hastalığı yoktur. Bir kişinin kurallara veya yasalara saygı duymadığı bir durum olarak tanımladığı antisosyal kişilik bozukluğu olasılığını düşünüyor.

Joker’i etiketlediği şey bir psikopattır. Joker’in suç işlediğini ve insanlara tamamen bilinçli olarak zarar verdiğini, karakterin kendisinden birkaç kez, özellikle de Christopher Nolan’ın Harvey Dent ile yaptığı konuşmada bir kaos ajanı olarak bahsettiğini belirtiyor. Kara şövalye.

Bu teşhis göz önüne alındığında Bender, Joker’in Arkham Asylum’a bağlı olmaması gerektiği sonucuna varır. Bunun yerine, Palyaço Suç Prensi’nin Blackgate Hapishanesi’ne ait olduğunu öne sürüyor ve akıl sağlığını iyileştirmeye yönelik herhangi bir girişimin nihayetinde beyhude olacağını görüyor.

Kabul edilirse, bu teşhis, 2019’larda Todd Phillips tarafından tasavvur edilen karakter için pek geçerli olmayabilir. Joker, Joaquin Phoenix’in karakterin versiyonunu doğrudan filmin yoğun doruk noktasında “akıl hastası” kelimesini düşürdüğünü görünce. Belki de devam filminde hastalıkları nedeniyle tedavi edilen karakterin bu özel yaklaşımını göreceğiz, Joker: İki Kişilik Delilik, sadece iyileşmek ve Bender’in tanımladığı kaosun kendinin farkında olan ajanı olmak için. Her ne kadar ‘folie à deux’ ortak bir akıl hastalığı olarak tanımlansa da, belki de öyle değildir.

 Nam salan o meşhur joker sözleri;

•    Ya iyi olarak ölürsün ya da kötüye dönüşecek kadar uzun yaşarsın.
•    Sahip olduğun onca güce rağmen, beni korkutabileceğin hiçbir şey yok.
•    Bu dünyada hayatta kalmanın tek mantıklı yolu, kural tanımamaktır.
•    Neden bıçak kullanıyorum biliyor musun? Tabanca çok hızlı. Böylece küçük anların tadına varıyorsun.
•    Tetiği çekmek gitar çalmaktan daha kolay, yok etmek yaratmaktan daha kolay.
•    Seni öldürmek mi? Iııı hayır… Tabii ki de sen ölürsen n’aparım ben?
•    Planı olan bir adam gibi mi duruyorum? Benim ne olduğumu biliyor musun? Ben arabaları kovalayan köpek gibiyim. Eğer yakalasam bile ne yapacağımı bilemem. Ben sadece yaparım.
•    İnsanlar, son anlarını yaşarken, gerçek yüzlerini gösterirler.
•    Seni öldürmeyen şeyin, seni tuhaflaştırdığına inanıyorum.
•    Bu dünyada hayatta kalmanın tek mantıklı yolu, kural tanımamaktır.
•    İnsanlar da fotoğraf gibi; ne kadar büyütürsen, o kadar düşüyor kalitesi…
•    Ne kadar yalnız olduğunuzu anlamak, sizi üzüyor mu?
•    Hayat seni güldürmüyorsa espriyi anlamadın demektir.
•    Ben kötü biri değilim, sen iyi biri olmamı hak etmemişsindir.
•    Şunu asla unutma; Gülerken kaybettiklerini, ağlayarak geri kazanamazsın!
•    Kurulu düzeni alt üst ettiğinde her şey onda kaosa sürüklenir. Ben kaosun elçisiyim.
•    Bilirsin, son anlarında insanlar gerçekten sana kim olduklarını gösterir. Bu yüzden arkadaşlarını senden daha iyi tanıyorum.
•    Eğer bir şeyde iyiysen, asla bedavaya yapma.
•    Onlara göre sen (Batman), bir ucubesin. Tıpkı benim gibi. Şu anda sana ihtiyaçları var, ama ihtiyaçları kalmadığında, seni bir hasta gibi dışlayacaklar.
•    Şu surata bir gülümseme yerleştirelim. Ve… Neden bu kadar ciddisin?
•    Delilik yer çekimi gibidir; sadece hafifçe itmek yeterlidir.

Peki her insanın içinde bir Joker olabilir mi? Hayatın belli dönemlerinde dahi olsa Jokere dönüşmek istediğiniz anlar oluyor mu? Aman diyelim. İçinizdeki şeytana dur deyin. Sonunuz Heath Ledger  gibi olmasın.