Aşırı düşünme, yani "overthinking", genellikle geçmişte yaşanmış olayları ya da gelecekteki belirsizlikleri gereğinden fazla ve uzun süre düşünme eğilimidir. Bu tür düşünce süreçleri, özellikle yoğun kaygı ve belirsizlik duygularıyla ilişkilidir. Aşırı düşünme sorunu, sadece kafadaki sesleri susturamama ya da uyku problemleri gibi fiziksel belirtilerle değil, aynı zamanda psikolojik olarak da derin etkiler yaratabilir.

Aşırı düşünme, aslında beynimizin sürekli çözüm arayışı içinde olmasından kaynaklanır. Ancak, bu çözüm çabası genellikle hiçbir işe yaramaz ve kişiyi sadece daha fazla kaygıya iter. Bu da uzun vadede ciddi psikolojik sorunlara yol açabilir. Araştırmalar, 25-35 yaş arasındaki bireylerin %73'ünün aşırı düşünme nedeniyle stres, kaygı ve depresyon gibi problemler yaşadığını ortaya koyuyor.

Aşırı Düşünmenin Belirtileri Nelerdir?

Aşırı düşünme, kişiden kişiye değişse de genel olarak bazı yaygın belirtiler şunlardır:

  • Geçmişteki bir anıyı sürekli zihinde tekrar etme,
  • Sürekli geleceğe dair endişeler taşıma ve plan yapma,
  • Kafadaki seslerin kesilememesi nedeniyle uyku problemleri yaşama,
  • Bir konudan diğerine atlayan, sürekli endişe uyandıran düşünceler,
  • Karar verme konusunda sürekli tereddüt etme ve kararsızlık yaşama.

Bu belirtiler, genellikle depresyon veya anksiyete gibi psikolojik rahatsızlıkların bir parçası olabilir. Bir kişi sürekli geçmişi sorguluyor ve bir türlü unutamıyorsa depresif bir ruh hali, geleceğe yönelik kaygılar taşıyorsa anksiyeteli bir durum söz konusu olabilir.

Aşırı Düşünme Neden Olur?

Aşırı düşünmenin arkasında çoğunlukla belirsizlik, kontrol kaygısı ve geleceği önceden kestirememe korkusu yatar. Bir kişi, yaşadığı belirsizlikleri kontrol altına almaya çalışırken, düşünceleri kontrolden çıkar. Bu süreç, kaygıyı tetikler ve daha fazla düşünmeye sebep olur. Anksiyete, bu kısır döngüde önemli bir rol oynar.

Ancak aşırı düşünme, her zaman bir psikolojik bozukluk olarak tanımlanmaz. Psikiyatri literatüründe bu durum, genellikle depresyon, anksiyete gibi daha derin sorunların belirtileri olarak kabul edilir. Dolayısıyla, aşırı düşünme sorunu olan bir kişi, bu düşünceleri profesyonel bir yardım alarak yönetmeyi öğrenmelidir.

Aşırı Düşünmeden Kurtulmanın Yolları

Aşırı düşünme, çoğu zaman kişiyi çözüm arayışına yöneltir. Ancak ne yazık ki bu tür düşünceler genellikle yalnızca kafa karıştırıcı ve olumsuz senaryolar yaratır. Aşağıda, aşırı düşünme alışkanlığını kırmanıza yardımcı olabilecek bazı etkili yöntemler bulunmaktadır:

  1. Kendinize Zaman Sınırı Koyun
    Aşırı düşündüğünüzde, kendinize bir süre belirleyin (örneğin 10-15 dakika) ve sadece o süre zarfında düşünmeye odaklanın. Bu, zihninizi daha kontrollü bir şekilde yönlendirmenizi sağlar.

  2. Mükemmeliyetçilikle Mücadele Edin
    Aşırı düşünen kişiler, genellikle mükemmeliyetçi bir yaklaşım sergiler. Kusurlarınızı kabul edin ve kendinize esneklik tanıyın. Hatalar, öğrenme sürecinin bir parçasıdır.

  3. Farklı Bakış Açıları Edinin
    Diğer insanlardan fikir almak, aşırı düşünme döngüsünden çıkmanıza yardımcı olabilir. Başkalarının perspektiflerini dinlemek, olaylara daha sağlıklı bir şekilde yaklaşmanızı sağlar.

  4. Düşüncelerinizi Somutlaştırın
    Zihninizde sürekli dönen soyut düşünceleri, kağıda dökün ve somut adımlar geliştirin. Bu, problemleri daha gerçekçi bir şekilde değerlendirmenizi sağlar.

    Aile Hekimliğinde Dijitalleşmeyle Sıra Bekleme Yok! Aile Hekimliğinde Dijitalleşmeyle Sıra Bekleme Yok!
  5. Düşüncelerinizi Reddetmeyi Öğrenin
    Aşırı düşünceleri reddetmeyi öğrenmek önemlidir. Zihninizdeki olumsuz düşünceleri, bir karara vararak sonlandırın. Kararınızı kabul etmek ve bu düşünceyi kafanızdan silmek, size büyük bir rahatlama sağlayacaktır.

  6. Dikkatinizi Dağıtın
    Aşırı düşündüğünüzü fark ettiğinizde, ilgilenebileceğiniz bir aktiviteye yönelin. Kitap okumak, yürüyüşe çıkmak veya yaratıcı bir iş yapmak, zihinsel rahatlamanızı hızlandırabilir.

Editör: Yasemin Dülgeroglu