Her yıl 7-14 Ocak tarihleri arasında dünya çapında kutlanan Beyaz Baston Görme Engelliler Haftası, görme engelli bireylerin bağımsızlık, güvenlik ve topluma katkı sağlama haklarını vurgulayan önemli bir farkındalık dönemidir. Beyaz baston, 1921 yılında Londralı bir fotoğraf sanatçısının, trafik kazası sonucu görme yetisini kaybetmesinin ardından çevresindeki insanların kendisini fark etmesini sağlamak amacıyla bastonunu beyaza boyamasıyla sembolleşmiştir.
Beyaz baston, tıpkı işitme cihazı ya da tekerlekli sandalye gibi başlangıçta toplum tarafından kabullenilmesi zor bir araç olsa da, görme engelli bireylerin güvenli ve bağımsız bir şekilde günlük yaşamlarını sürdürebilmeleri için önemli bir araçtır. Bu sembol, görme engelli bireylerin toplumsal hayata katılımını artırırken, onların özgüvenlerini güçlendirir ve sosyal engelleri aşmalarına yardımcı olur.
Beyaz Baston’un kullanımı, görme engellilerin eğitimi ile doğru orantılıdır. Her yıl dünya çapında, 7-14 Ocak tarihleri arasında kutlanan Beyaz Baston Görme Engelliler Haftası, görme engellilerin yaşam kalitesini artırmak ve toplumda farkındalık oluşturmak amacıyla düzenlenen etkinliklerle anılmaktadır. Bu haftada, göz sağlığına ve görme engellilerin yaşadığı zorluklara dikkat çekilmekte, engellilerin topluma entegrasyonuna yönelik çözüm yolları araştırılmaktadır.
Göz Sağlığını Korumanın Önemi
Görme kaybı, doğuştan ya da çeşitli hastalıklar sonucunda gelişebilir. Dünya genelinde yaklaşık 10 milyon kişi, çoğunlukla önlenebilir nedenlerle görme kaybı yaşamaktadır. Göz sağlığını korumak ve görme kaybını engellemek için periyodik göz muayeneleri büyük önem taşır. Erken tespit, tedavi edilebilir hastalıkların önlenmesini sağlar.
Beyaz Baston Haftası, aynı zamanda göz sağlığının korunmasına yönelik hatırlatmalarla doludur. Özellikle göz muayenelerinin rutin olarak yapılması, hastalıkların erken evrelerinde tedavi edilmesini sağlar. Ayrıca, bilgisayar ve televizyon ekranına uzun süre bakmaktan kaçınılmalı, göz hijyenine özen gösterilmeli ve A vitamini bakımından zengin besinler tüketilmelidir.
Unutulmamalıdır ki, engelli olmak bir seçim değildir, her birey bir engelli adayıdır. Engellilere yönelik eğitim, rehabilitasyon, istihdam ve sosyal güvenlik hizmetleri konusunda yeterli adımların atılması şart.
