Anız, hasat sonrası tarlada kalan bitki sapları ve köklerle biçilen bahçede bir araya toplanan örtü yığınına denir. Anız yakmak 1993’de yasaklanmıştır. Ancak buna rağmen hala yakılıyor.
Anız neden yakılır?
Aslında bu bir alışkanlık olarak doğru yapıldığı sanılan bir yanlış. Çiftçi anız yani örtü yığınını masrafsız şekilde kolayca yok edilmesi sebebiyle yakmayı tercih ediyor. Anız yakarak zamandan tasarruf sağlanıyor. Sap ve bitki artıkları hemen yok ediliyor. Ancak anız yakmanın bu kolaylıkları dışında pek çok zararı var.
Anız yakmanın zararları neler?
Anız yakma, topraktaki fiziksel ve kimyasal yapıyı bozar dolayısı ile organik maddeye zarar verir. Bu da verimi düşürür.
Doğal denge bozulur, toprak yorulur.
Yangında çıkan dumanlar hava kirliliğine sebep olur.
Toprakta bulunan bitki besin elementlerini yok ettiğinden bitkilerin beslenme ortamını yok eder.
Anız yakmanın hem eğime dik hem de eğime paralel sürümde erozyonu ve su kayıplarını arttırdığı belirlenmiştir.
Anız yakımı ile toprak korumasız kalır. Su ve rüzgâr erozyonuna uğrar. Toprağın verimi organik üst tabakası erozyonla taşınarak verimsizleşir.
Eğer yangın diğer tarlalara sıçrarsa istenmeyen sonuçlar ortaya çıkabilir.
Anız yakma işlemi doğal dengeyi bozuyor. Birçok yabani hayvan bu işlemler nedeniyle doğal yaşam alanlarını terk etmek zorunda kalıyor.
Telefon ve enerji iletim hatları ateşten zarar görebiliyor.
Anız yakma ile beraber tarımsal üretim için gerekli olan mikroorganizma faaliyeti de azalıyor.
Hastalıklar, zararlılar, yabancı ot gelişimleri teşvik edilir.
Tarımsal ve doğal ekosistem anız yangınları sonucunda tahrip olur.
Anız altında gözle görülmeyen veya altında kalan küçük böcekler yanabilir.