Amniyotik sıvıdan elde edilen akciğer, böbrek ve ince bağırsak hücrelerinden oluşan bu “mini organlar”, çeşitli doğuştan gelen hastalıkların daha etkili teşhis ve tedavilerine olanak tanıyabilir.
Organoidler, organların yapısını, işlevini ve biyolojik karmaşıklığını taklit eden ancak çok daha küçük ve basit bir ölçekte olan 3 boyutlu hücre demetleridir. Genellikle, kök hücrelere yeniden programlanan biyopsi örneklerinden elde edilen hücrelerle oluşturulurlar.
Bugüne kadar, beyin, kalp ve hatta testisler de dâhil olmak üzere birçok doku türünün organoidleri yetiştirilmiş ve genellikle hastalıkları modellemek ve ilaçları test etmek için kullanılmıştır.
Gebelikten Alınan Hücrelerle Yeni Bir Adım
Araştırmacı Mattia Gerli, önceki çalışmaların genellikle gebelik sonlandırılmasından elde edilen örneklerle sınırlı olduğunu ve bu nedenle organoidlerin ilk kez doğrudan devam eden gebeliklerden alınan hücrelerle yetiştirildiğini belirtti. Bu buluşun arkasındaki ekip, canlı hücre kaynağı olarak amniyotik sıvıyı kullanarak, önceki çabaları engelleyen bazı zorlukları aşmayı başardı ve gelişimin sonraki aşamalarında fetal dokuyu inceleyebilmiştir.
Geliştirdikleri teknik, gebeliğin 16. ve 34. haftaları arasındaki 12 gebelikten toplanan amniyotik sıvıdan alınan akciğer, böbrek ve bağırsak hücrelerini içermekteydi. Bu hücreler daha sonra laboratuvarda bir tabakta büyütüldü ve doku demetleri oluşturmaları için yönlendirildi. Her organoid, köken aldığı organın genlerini ve proteinlerini ifade etti.
Tedavi Aşamasında Değil, Ancak Yeni Bir Yolculuğun Başlangıcı
Araştırmacılar henüz bu teknikle herhangi bir çocuğu tedavi etmeyi denememiş olsalar da, bulgularının ileride, Dünya Sağlık Örgütü’ne göre dünya çapında bebeklerin %3 ila 6’sını etkileyen çeşitli ciddi doğum kusurlarını araştırmak ve tedavi etmek için kullanılabileceğini belirtiyorlar.
Hatta, doğuştan gelen hastalıkların doğum öncesinde teşhis edilmesine ve tedavi edilmesine yardımcı olmak için kişiselleştirilmiş tıbbi müdahalelerde, aylar öncesinden oluşturulan organoidlerin kullanılabileceğini öne sürüyorlar.
Gelecekteki potansiyel kullanımları keşfetmek amacıyla, ekip, diyaframın düzgün bir şekilde kapandığı konjenital diyafragma hernisi (CDH) gibi bozukluklara sahip fetüslerden akciğer organoidleri de üretti.
Bu durum, rahim içindeki fetüslerde tedavi edilebilir ve ekip, CDH’li bebeklerden alınan organoidlerin tedaviden önce ve sonra çok farklı şekillerde geliştiğini tespit ederek başarılı bir tedaviye işaret etti.
İlk Kez Doğum Öncesi Durum Değerlendirmesi
Araştırmacılardan Paolo De Coppi, The Guardian’a yaptığı açıklamada, “Bir çocuğun doğuştan gelen durumunun doğum öncesi işlevsel bir değerlendirmesini ilk kez yapabildik. Dolayısıyla, bu yaklaşım, bu tür tedavilerin etkinliğini izlemek için kullanılabilir.” şeklinde konuştu.
Bu ve diğer olası uygulamalar şu anda uzak gibi görünse de, ekip, daha fazla araştırma yaparak bu yenilikçi organoidlerin rejeneratif tıp ve kişiselleştirilmiş hastalık modelleme alanlarındaki potansiyellerini gerçekleştirebileceklerini umuyor.