KÜLTÜR-SANAT

Erzincan Türküleri ve bu türkülerin hikayelerini hiç merak ettiniz mi?

Erzincan’a dair bir çok hikayenin ağıtlara dökülmüş hali sizi adeta mest ediyor

Abone Ol

Erzincan’ın kültürel zenginliklerinin içerisinde ilk sıralarda yer alan Türküler, bunca zamandır ülke çapında ses getirmiş ve yöremizi en iyi şekilde tanıtmış. Erzincan’a dair bir çok hikayenin ağıtlara dökülmüş hali sizi adeta mest ediyor.  Asırlardır dilden dile dolanmış bu türkülerin en içten en gerçek  duygularla yazılması  aslında bir türlü  eskimemelerinin en büyük sebebi.
Erzincan’a ait halk Türkülerimize dair bilgilere ve Erzincan’a ait Türkülere bir göz atalım .

Erzincan Halk Türküleri

Deyişler, türküler, ağıtlar, gelin havalan, doğa türküleri yöreyi tümüyle yansıtan halk türküleridir. Halk müziğinin çok değişik ritim zenginliği vardır. 2 ve 4 zamanlı ana usullerle, bunların üçerli biçimlerine sık rastlanır. 5,7,8,9 zamanlı birleşik usullerin değişik tipleriyle, 10 ve 11 zamanlı usullerin tipine uygun ezgiler vardır.

Erzincan halk müziğinde Kemaliye'nin ayrı bir yeri vardır. Kemaliye ağzı kendi içinde Abçağa, Teymen, Vank gibi ağız özellikleri gösterir. "Yeşil kurbağalar öter göllerde" adlı uzun hava başka yörelerde de söylenen ünlü bir ezgidir. "Ala Gözlü" ve "Hoyrat" da tanınmış havalardır.

Bağlama Erzincan'da yaygın olarak kullanılan halk sazıdır. Cura ve çöğür denilen sazlar tezensiz çalınır. Sağ elin parmak uçlan tezene gibi kullanılır. Bu teller üzerinde sıyırarak alma yöntemine "şelpe" denir. Erzincan türküleri; tören türküleri, kırık havalar, hüzünlü türküler, olaylı türküler, mesleki türküler, kahramanlık türküleri, orta oyunu türküleri, hikayelerde geçen türküler, dinî türküler, mayalar (uzun havalar) yöre türkülerini oluşturur.

Erzincan'ın En Sevilen Türküleri ve hikayeleri;

Erzincan'a Girdim Ne Güzel Bağlar

Fidan Engin'e ait bir eser olan "Erzincan'a Girdim Ne Güzel Bağlar", Erzincan türküleri içinde en çok sevilen bir uzun havadır.  Türkünün hikayesi, 1. Dünya Savaşı sırasında Erzurum'u almış olan Rusların Erzincan'a ilerlemesi sırasında, binlerce Erzincalının Anadolu içlerine göç etmesini ve aylar sonra geri dönmelerini anlatmaktadır.

Erzincana girdim ne güzel bağlar
Erzuruma vardım dumanlı dağlar
Elleri koynunda bir gelin ağlar
Oy anam anam nasıl dayanam
Tanrıdan Diledim Bu Kadar Dilek

Salih Dündar'a ait olan bu eser Erzincan'ın en çok bilinen türkülerindendir. Türkü özellikle son dönemde birçok ünlü sanatçı tarafından yorumlanmıştır. Sözleri ise şöyledir:

Tanrıdan diledim bu kadar dilek aman aman
O yarin yüzünü bir daha görek aman aman
Bana kısmet değil dizinde yatmak aman aman
Dizinde yatıp da yüzüne bakmak aman aman
 

Nasıl Yar Diyeyim

Ali Ekber Çiçek'e ait olan bu eser, Erzincan yöresinin en bilindik türküleri arasındadır. Türkünün ilk dörtlüğü şu şekildedir;

Nasıl yar diyeyim ben böyle yare
Mecnun edip çöle saldıktan sonra
Alemin bağına bülbüller konmuş
Nidem benim gülüm solduktan sonra

Derdim Çoktur Hangisine Yanayım

Erzican'ın sevilen türkülerinden olan "Derdim Çoktur Hangisine Yanayım", Ali Ekber Çiçek'e aittir. Türkünün ilk dörtlüğü şöyledir:

Derdim çoktur hangisine yanayım
Gine tazelendi yürek yarası
Ben bu derde nerde derman bulayım
Meğer şah elinden ola çaresi

Yandım Hudey Türküsü

Anonim bir Erzincan türküsü olan bu eserin hikayesi şöyledir; Seferberlik yıllarında askere alınanlar, ya çok uzun yılar sonra döner ya da hiç dönmezlermiş. Erzincan'dan bir delikanlı, uzun yıllar sevdiği kızla nihayet evlenir ve gelinle bir hafta bile birlikte kalmadan, askere alınarak Yemen'e gönderilir. 

Askere giden delikanlıdan uzun bir zaman haber alınamaz. Delikanlının öldüğü sanılır ve babası, gelinini kendisiyle evlenmeye ikna eder. Aradan uzun bir süre geçtikten sonra delikanlının askerliği biter ve Erzincan'a döner. Evine vardığında, hanımı iki gözü iki çeşme, durumu olduğu gibi delikanlıya anlatır. Delikanlı bu durum karşısında, beyninden vurulmuşa döner. Türkünün ilk dörtlüğü ise şu şekildedir:

Ev damına girdim aney yandım hudey diley diley
Elleri hamur
Gözünden akıyor bir sulu yağmur oy
Baba nerden aldın aney yandım hudey diley diley
Sen bu gelini

Bir Güzelin Aşığıyım Erenler

Sevilen bir Erzincan türküsü olan "Bir Güzelin Aşığıyım Erenler", Davut Sulari'ye aittir.

Bir güzelin aşığıyım erenler
Onun için taşa tutar el beni
Gündüz hayalimde gece düşümde
Kumdan kuma savuruyor yel beni

Gönül Gel Seninle

Ali Ekber Çiçek'e ait olan bu eser, Erzincan'ın en bilinen ve sevilen türkülerinden biridir. Türkünün sözleri ise şu şekildedir:

Gönül gel seninle muhabbet edelim,
Araya kimseyi alma sevgilim,
Ya benim kimim var kime yalvarayım,
Kaldır kalbindeki karayı gönül.

Haydar Haydar

Ali Ekber Çiçek'e ait olan "Haydar Haydar" Erzincan'ın sevilen türkülerindendir. Türkünün düzenlemesini ise Muzaffer Sarısözen yapmıştır.

On dört bin yıl gezdik pervanelikte
Sıdkı ismin duydum divanelikte
İçtim şerbetini mestanelikte
Kırkların ceminde dara düş oldum.

hikayelerini tek tek yazamadığımız diğer Erzincan Türkülerimiz;

Adam Ağladan Oldum
Ah Elmadan Elmadan
Ahciğin Elinde Bir Deste Kaşık
Akşamın Vakti Geçti
Ala Geyik Ne Boynunu Sallarsın
Aman Çeşme
Atladı Geçti Eşiği
Bahçanın Kapısın Açtım
Başı Pare Pare Dumanlı Dağlar
Bebeğin Beşiği Çamdan (Erzincan)
Ben Bir Yakup İdim (Erzincan)
Bir Güzelin Âşığıyım Erenler
Bugün Bize Pir Geldi
Bugün Günlerden Cumadır Cuma (Erzincan)
Bülbül Havalanmış
Bütün Dünya Senin Olsun
Büyük Cevizin Dibi (Erzincan)
Cıhar Attım Şeş Oynadım

Ela Gözlerini Sevdiğim Dilber (Erzincan)
Elinde Süt Küleği (Erzincan)
Ellere Yâr Desem Yâr Bana Küser
Erzincan'a Girdim Ne Güzel Bağlar
Erzurum'da Bir Kuş Var
Ey Erenler Akıl Fikir Eyleyin
Ey Şahin Bakışlım Bülbül Avazlım (Erzincan)
Eğin Dedikleri Küçük Bir Şehir
Eğinim Eğinim
Eşrefoğlu Al Haberi (Erzincan)
Felek İlen Şu Cihanı Bölüştük

Garibim Attı Elimden
Geçti Gitti Vatanına Yurduna
Gitme Durnam Gitme
Gurbet Elde Yadellerin Derdini
Gurbete Gidişimdir
Gökte Yıldız Ellidir
Gönül Gel Seninle
Güzeller de Dönmüş Yaylaya Gider

Hazin Hazin Esen Seher Yelleri
Horoz Havada Horoz

Kadir Mevlam Senden Bir Dileğim Var (Erzincan)
Keklik Gibi Kanadımı Süzmedim
Kemerin Yâr Küpen Yâr
Küstürdüm Barışamam

Munzur Dağı Işıl Işıl Işıldar
Munzur Dağı Silelenmiş Garinen
Nasıl Yâr Diyeyim Ben Böyle Yâre
Nedir Benim Melul Mahzun Gezdiğim
Odasına Vardım Gayfe Büşürür
Ondörtbin Yıl Gezdim Pervanelikte

Pencereden Taş Gelir (Erzincan)

Sabahın Seher Vaktinde (Erzincan)
Sabahtan Uğradım Ben Bir Figana
Seher Vakti Kalkan Kervan
Seherde Bir Bağa Girdim
Seyyah Olup Şu Âlemi Gezerim (Erzincan)
Süpürgesi Yoncadan

Tanrı'dan Diledim Bu Kadar Dilek
Tası Suya Daldırdım
Taşa Verdim Yanımı
Vardım Hind Eline Kumaş Getirdim
Yar İçerden
Yeşil Kurbağalar Öter Göllerde
Yolumuz Gurbete Düştü
Yârim Senden Ayrılalı

Çifte Konağın Gelini
İsmini Sevdiğim Saadetli Dostum

Şaha Doğru Giden Kervan
Şepke'nin Kavakları
Şu Benim Divane Gönlüm (Erzincan)
Şu Karşı Yaylada Göç Kater Kater
Şu Yüce Dağları Duman Kaplamış