Türkiye-Ermenistan sınırında yer alan Ani Ören Yeri, 961-1045 yılları arasında Pakraduni Hanedanlığı döneminde Ermeni hükümdarlarına başkentlik yapan Ani Ören Yeri son günlerde yerli ve yabancı turistlerden yoğun ilgi görüyor.
Havaların ısınmasıyla insan yoğunluğunun yaşandığı Ani Ören Yeri’ne ilk kez geldiklerini belirten vatandaşlar, "Ankara’dan geldim. Buraya ilk defa geliyorum, harika çok güzel bir yer, herkesin gelmesini tavsiye ediyorum" dediler.
Öte yandan 11. ve 12. yüzyıla ait İslam mimarisi eserlerini de bünyesinde barındıran ve 2012’de UNESCO tarafından Dünya Mirası Geçici Listesi’ne alınan antik şehir, 15 Temmuz 2016’da Dünya Mirası Listesi’ne dahil edildi. Ani ören yeri, yurt dışından ve yurt içinden ziyaretçilere kapılarını açıyor.
Türkiye-Ermenistan sınırını ayıran Arpaçay Nehri'nin batı yakasında Türkiye sınırları içerisinde volkanik bir tüf tabakası üzerine kurulmuş bir Orta Çağ şehri olan Ani, yerli ve yabancı turistlerin akımına uğruyor.
Geçmişte birinci derece askeri yasak bölge olduğu için kimsenin gezip görme şansının bulunmadığı Ani Ören Yeri, yasağın kalkmasından sonra adını tüm dünyaya duyurarak insanların Kars'a gelmesinde etken oldu.
Bilimsel dergilerin bile konu edindiği Ani Ören Yeri taşıdığı tarih ile herkesin dikkatini üzerine çekiyor.