CHP Erzincan Milletvekili Mustafa Sarıgül, “Et fiyatlarının yükselmemesi için et ithal etmek çözüm olsaydı et fiyatları düşerdi. Çözüm Fransa’da değil, çözüm Erzincan’da.” Dedi.

Kamu İktisadi Teşebbüsleri Alt Komisyonu toplantısında konuşan Mustafa Sarıgül, “Tarım ve hayvancılık konusunda şöyle bir terslik var. Çiftçi zarar ediyor ama, emekliler sebze alamıyor. Besici zarar ediyor, ama, işçiler, memurlar et alamıyor. Süt üreticisi zarar ediyor, ama anneler çocuklarına süt içiremiyor.” Dedi.

Sarıgül sözlerini şöyle devam etti:

Dünü bugüne taşıyan kültürel değerimiz! Erzincan’da Halk oyunları neyin sembolü? Dünü bugüne taşıyan kültürel değerimiz! Erzincan’da Halk oyunları neyin sembolü?

Üretici de tüketici de mağdursa, iki tarafta zarardaysa, belli ki bu işte bir yanlışlık var

Bakın yanlışlık nerede? Çiftçi, besici zarar ettikçe üretim azalıyor. Üretim azalınca ithalat yapıyoruz. İthalat artınca, üretim daha da azalıyor, bu sefer, daha fazla ithalat yapılıyor. Çiftçi zarar etmeye, tüketiciler, pahalıya gıda tüketmeye devam ediyor. Bu kısır döngü, yıllardır devam ediyor.

Her bakanla yeni yol haritaları çiziliyor, strateji belgeleri açıklanıyor. Tarım ve hayvancılıkta süslü püslü sözlere, yol haritalarına gerek yok, şu sözlere kulak vermemiz yeter:

Tarlada, fabrikada üretim, kamuda dürüst yönetim, ekonomik milliyetçilik

“El kazanıyla aş kaynamaz.”  Yani ithalattan vazgeçmemiz yerli üretimden yana olmamız lazım.

“Anası olmadan danası olmaz.”  Yani ineği korumamız lazım, ineği korumak için sütün para etmesi lazım. Süt para etmezse, inek kasaba gider, dana üretimi olmaz.

“Ot meselesi çözülmeden et meselesi çözülemez.” Yani maliyetleri düşürmeden, üretimi artırmadan fiyatları düşüremeyiz.

“Tarımı hor gören yarını zor görür.” Çiftçi tarlaya küserse, aç kalırız.

Pahalılığı önlemenin yolu, marketten kasaptan değil, ahırdan ve tarladan geçer.

Editör: Doğu Gazetesi