Son dönemlerde sıkça karşılaşılan rahatsızlıklardan olan safra taşı problemi hastanın hayatı büyük oranda olumsuz etkilemekte. Bazen de tesadüfen fark edilebilmekte. Genellikle doktorların ameliyat önerdiği hastalar için konu hakkında çeşitli uzman yorumlarını birleştirerek bir araya getirdik. İşte safra taşına dair uzman görüşleri;

Safra Kesesi Nerededir?

Safra kesesi karaciğerin hemen altında, sağlıklı yetişkin bireylerde yaklaşık 8 cm uzunluğunda ve 4 cm genişliğinde, sol tarafa yatırılmış bir armut şeklinde duran, içi boş bir organdır. Safra kesesi sistik kanal vasıtasıyla oniki parmak bağırsağına (duodenum) açılan koledok kanalına (ana safra kanalı) bağlanır.

Safra Kesesi Nedir? Safra Kesesi Ne İşe Yarar?

Safra kesesinin temel görevi karaciğer tarafından üretilen safrayı depolamaktır. Safra, besinlerle alınan yağların sindirimi için önemli bir salgıdır. Yağlı bir öğün sonrasında sindirim sistemi tarafından üretilen ve “kolesistokinin” adı verilen bir hormon tarafından uyarılan safra kesesi, iki öğün arasında depoladığı safrayı kasılarak sistik kanal ve koledok kanalı aracılığıyla oniki parmak bağırsağına boşaltır.

Safra içeriğinde bulunan kolesterol, pigmentler ve olası enfeksiyon ürünleri zamanla safranın depolandığı safra kesesi içerisinde çökerek çamur benzeri koyu kıvamlı sıvılar oluşturabilirler. Bu çökme daha da ileri giderek safra içerisinde taşların oluşumuna varabilir. 

Bu taşların oluşumu esnasında bir belirti veya bulguya rastlanmaz; bu nedenle oluşum süreci içerisindeki taşlar ve çamur genellikle farklı sebeplerden ötürü yapılan, radyolojik incelemelerde ya da periyodik olarak yapılan incelemelerde ortaya çıkabilir.

Safra kesesindeki taşlar tedavi edilmedikleri takdirde safra kesesinden safra yollarına düşerek gerek safra akımını, gerekse pankreasın salgılarını boşaltmasını engellemesi sonucunda çeşitli komplikasyonlara neden olabilmektedir. Neyse ki, hastaların çok büyük bir kısmında bu komplikasyonlar gelişmeden önce bir takım belirti ve bulgular ortaya çıkmaktadır.

Sayfa Kesesi Şikayetleri

Bazı durumlarda Safra kesesi şikayetlerine neden olmayan safra taşlarının cerrahi tedavi gerekliliği bulunmamaktadır. Şikayete neden olan safra taşlarında ise cerrahi tedavinin yapılması uygundur. Bunun yanı sıra kimi hastalarda endoskopik olarak koledok ve pankreas kanalının birleşerek onikiparmak bağırsağına açıldığı yer olan Vater ampulünün genişletilmesi de bir tedavi seçeneği olabilmektedir.

Hali hazırda karaciğer-safra sistemiyle alakalı farklı hastalıkları bulunan ve bu nedenle safra kesesinin cerrahi olarak çıkartılmasının mümkün olamayacağı hastalarda ise safra kesesi içerisine yerleştirilen drenlerle yapının rahatlatılması mümkün olabilmektedir.

Safra kesesi polipi nedir?

Safra kesesi polipi, safra kesesinin iç kısmında çıkıntı yapan sap ile küçük anormal bir doku büyümesine denir. Safra kesesi polipleri yaygın olarak görülebilir. Safra kesesi, safrayı depolayarak karaciğerden ince bağırsağa geçiren küçük bir organdır.
Safra kesesi poliplerinin yaklaşık yüzde 95'i kanser  olmayan yani iyi huylu polipler olmasına karşın, %5 ihtimalle kötü huylu olarak da görülebilir.

Küçük safra kesesi polipleri genellikle 1 ila 1, 5 cm arasında değişen tipik olarak iyi huylu poliplerdir ve çoğu zaman tedavi edilmelerine gerek kalmaz. 1 ila 1, 5 cm den büyük polipler ise malign yani kötü huylu olabileceği için hekim tarafından uygun görülen tedavi yöntemleri uygulanabilir.

Safra kesesi taşı nedenleri nelerdir?
Safra kesesi taşı nedenleri arasında 3 çeşit oluşum yolu ön plana çıkar:

SAFRADA AŞIRI KOLESTEROL VARLIĞI

Normal şartlarda safra kesesinde bulunan safranın kimyasal içeriği karaciğerden buraya atılan kolesterolün çözünmesi için yeterlidir. Bazen karaciğerden safranın içinde çözünebilecek düzeyin üzerindeki miktarda kolesterol atılabilir ve bu aşırı kolesterol kristalleşerek zaman içerisinde taş oluşumuna neden olabilir.

SAFRADA AŞIRI BİLİRUBİN VARLIĞI

Solunum gazlarının taşınmasında görev alan kırmızı kan hücreleri bu görevlerini içerisinde yer alan hemoglobin molekülü ile gerçekleştirir. Ömrünü tamamlayan ve yeni hücrelerin üretilmesi amacıyla parçalanan hücrelerde hemoglobin çeşitli biyokimyasal süreçlerden geçer ve bilirubin maddesi oluşur.
Karaciğer sirozu, safra kanalı enfeksiyonları ve çeşitli kan hastalıkları varlığında vücutta aşırı miktarda bilirubin ortaya çıkar ve bu aşırı bilirubin safra kesesinde birikerek taş oluşumuna neden olabilir.

Damarları tıkıyor, beyni eritiyor: Her mutfakta kullanılıyor Damarları tıkıyor, beyni eritiyor: Her mutfakta kullanılıyor

SAFRA KESESİNİN TAM OLARAK BOŞALAMAMASI

Safra kesesinin çalışmasını olumsuz yönde etkileyen çeşitli durumlarda kesenin içerisindeki sıvı oldukça yoğun bir hal alarak taş oluşumuna neden olabilir.

Safra kesesi taşı belirtileri nelerdir?

Safra taşı oluşumu başladıktan sonra taşların sayısı ve büyüklüğü artarken ilk başta genellikle herhangi safra kesesi belirtileri meydana getirmezler. Büyük çoğunluğu sessiz olarak seyreden safra kesesi taşları, acil haller dışında bazı tetkikler yapılırken ya da kimi ameliyatlarda tesadüfen fark edilirler.
Safra kesesi içinde bulunan ve yerçekiminin etkisiyle hareket eden taşlar, safra kesesinin çıkışını tıkayıp, olağan boşalmasını engellediği zaman çeşitli belirtileri oluşturmaya başlar. Safra taşı hastalığının seyri esnasında taşın ana safra kanalına düşmesi durumunda çok daha sorunlu bir sürece girilir. Tıkanma sarılığı olarak adlandırılan bu süreçte hastada karın ağrısı, sarılık, idrar renginin kırmızı veya kahverengi olması, bulantı, kusma ve bazen de ateş gibi belirtiler görülebilir.

Taşın safra kanalını birkaç saat süre ile tıkaması sonrasında bu bölgede enflamatuar (iltihabi) değişiklikler meydana gelir ve bu durum kolesistit olarak isimlendirilir. Eğer bu tabloya enfeksiyon da eklenirse hayatı tehdit edecek çok ciddi problemlere neden olabileceği için dikkatli olunmalıdır. Bu hastalığa ise kolanjit adı verilir. Kolanjit dışında ortak safra kanalına düşen bir safra taşı, pankreasın iltihabi hastalığı olan akut pankreatite de neden olabilir. Bu hastalık hayatı ciddi anlamda tehlikeye sokabilir.
Taşın safra kanalını tıkaması ile ortaya çıkan safra kesesi hastalığının belirtileri şu şekilde özetlenebilir:

•    Ani ve hızlı ağırlaşan karnın sağ üst bölgesinde ağrı hissi
•    Sırt ağrısı
•    Sağ omuzda ağrı
•    Bulantı, kusma
•    İdrar renginde koyulaşma
•    Açık renkli dışkı
•    Aşırı gaz ve diğer sindirim problemleri
•    İshal

Safra kesesi taşı risk faktörleri nelerdir?

Safra kesesi taşlarına kadınlarda erkeklere göre daha sık rastlanılır. Taşların oluşumunda risk faktörü olarak kabul edilen birçok farklı durum mevcuttur:

•    Cinsiyet
•    40 yaş ve üzerinde olmak
•    Aşırı kiloluluk ya da obezite
•    Sedanter (hareketsiz) yaşam
•    Gebelik
•    Yağ içeriği zengin ürünler ile beslenme
•    Yüksek kolesterollü gıdaları tüketme
•    Liften fakir diyet
•    Safra kesesi taşına dair aile öyküsünün bulunması
•    Şeker hastalığı
•    Orak hücreli anemi ve lösemi gibi kan hastalıkları
•    Hızlı kilo verme
•    Östrojen içeren oral kontraseptif (doğum kontrol ilaçları) kullanmak ya da hormon tedavisi görüyor olmak
•    Karaciğer hastalıkları

Safra Kesesi Taşlarının Tedavisi

Şikayetlere neden olan safra kesesi taşlarında cerrahi uygulanır. Şikayetler safra kesesinin iltihaplanmasına bağlı ise genellikle ilk üç gün içerisinde acil ameliyat ağırlık kazanırken, hasta üç gün içerisinde başvurmamışsa yatırılarak ilaç tedavisi ve ataktan yaklaşık 6 hafta sonrasında cerrahi uygulanması önerilmektedir. Bu uygulama ve öneriler hastanın karın bulguları, yaşı, ek hastalıkları ve safra kesesi iltihabının durumuna göre değişiklik göstermektedir.

Asıl tartışma belirti oluşturmamış, tesadüfi olarak saptanmış olan safra taşlarındadır. Bu taşların tümüne cerrahi uygulanmalı mıdır? Bu konudaki çalışmalarda belirti vermemiş olan taşların 20 yıl içerisinde %20 oranında safra kesesi iltihabı, tıkanma sarılığı, safra yolu iltihabı ya da pankreas iltihabı oluşturabileceği öngörülmektedir. Bu nedenle pratikte tesadüfi olarak saptanan safra kesesi taşlarında hastanın ek hastalıkları ve yaşı ile birlikte değerlendirilerek takip ya da ameliyat kararı alınmalıdır.

Ameliyat Nasıl Gerçekleştiriliyor?

Ameliyatta taşlar değil safra kesesi alınır. Safra kesesinde sorun olduğu için taş oluşmaktadır. Dolayısıyla safra kesesi yerinde bırakılırsa bu yeniden taş oluşacağı anlamını taşımaktadır. Ameliyatta laparoskopik yöntem önerilmektedir. Laparoskopik safra kesesi ameliyatında üç ya da dört adet yarım ve bir cm’lik küçük kesilerden cerrahi gerçekleştirilmektedir. Bu sayede:

-Ağrı az
-Kesi çok daha küçük
-Ayağa kalkma ve gündelik hayata dönüş erken
-Hastanede yatış süresi kısadır.

Laparoskopik safra kesesi ameliyatı olacak hasta genellikle ameliyatın yapılacağı gün hastaneye yatar, ameliyattan 6 saat sonra hafif gıdalar alabilir ve ayağa kalkabilir, ameliyatın ertesi günü de taburcu edilir.

Safrayı ciddi almak belirtilen bilgilerdende anladığımız gibi çok önem arz ediyor. Belirtileri dikkate alarak bir uzmana acilen başvurmanız daha büyük problemlerle karşılaşmanızın önünü tıkayacaktır.


 

Editör: Merve Kiraz