Her genç yeni bir yuva kurmak için evlenir, ailesi servet harcar, yuvasını hazırlar. Ama ne yazık ki günümüzde bu mutluluk uzun sürmüyor. Yeni nesil gençler evliliği tozpembe hayaller, eğlencelik zannediyorlar. Karşılıklı saygı, sevgi tez tüke-niyor. Oysa izdivaç her iki taraftan da fedakârlık ister. Günümüzde boşanmalar had safhaya ulaşmış, umursuzca dağılan yuvalar, tetikleyen cinayetler, ortada kalan çocuklar.
Bir oğul kolay meydana gelmiyor, hamurunda ana babanın fedakârlığı, yetiştirme aşamaları, duygusallığı var. Bu sevgiyi yok etmeye kimsenin hakkı yok. Maalesef yeni nesil gelin adayları dört başı mamur tek başına müstakil hayat sürüyorlar. Ev kadınlarının nesli kesilmek üzere, her biri iş kadını olmuş, sabah kahvaltısı yok, çocuklar kreşte aile düzeni bozuk.
Okullar sayesinde başıboş kalanlar boyalı süslü hayasız, sokakların avareleri olmuş el ve ev işlerini bilmeyen dövmeli gençler, sevdasız arsız sokakların sürgünleri olmuşlar, birinin arsızlığı birinin suskunluğu var, bu izdivaç ne kadar devam eder ki!
Yuva yıkan sebepler; Her iki tarafta, inat, küsü, küfür, kin, heves, ihanet, dediğim dedik dürtüleri derinden yuvayı sarsıyor. Bir imza ile güzel bir eve eşyalara, eşinin gelirine ortak olan kadınlar, bu şımarıklıkla eşini yetiştiren, yuvaya kavuşturan eşinin büyüklerini evinde görmek istemiyorlar. İşte ipler de buradan kopuyor. Bazılarını da rahatlık tepiyor, arayış içindeler ama kazandıklarını da kaybediyorlar.
Evinize geldiniz, hanımınız bağırıp çağırıyor, hemen ters tepkiyle olayı büyütmeyiniz. Zira o kadının bir sıkıntısı vardır, böyle telafi etmek ister. Ya bir rahatsızlığı vardır, ya istemediği bir misafiri gelecektir, ya duyduğu bir söz onu incitmiştir. Onu bağırıp döveceğinize kollarınıza alınız, her şey düzelecektir. Ama azgınlığı durmuyorsa cevap vermeden evden çıkınız ve geç saatte geliniz Burada susmanın fazileti ortaya çıkacaktır.
Evinizden çıkarken hanımının yanaklarından öpmeyi, evinize girerken selam vermeyi alışkanlık haline getiriniz, zira insanın miadı belli değil. Çocuklarınızla aynı safrada toplanınız, asla yanlarında tartışmayınız ve kibar lisanlı olunuz. işte size aile saadeti. Gece uyurlarken üzerlerine okuyunuz. Böylece sizden örnek alan çocuklarınız toplumda örnek aileleri yetiştirecektir.
Sebeplerle evden en az üç ay evinden uzaklaştırılan aile reisleri var. Adam ayağına gider, özür diler, inat ve hakaretler vardır. Çocuğunu göremez, evine giremez, otellerde perişan olur, ya eşi hakkında bir şeyler duyarsa intikam peşinde olacaktır. Bu adamın da kadınlar gibi sığınma evleri olsaydı bu kadar çok cinayetler olmayacak ve sokaklarda pejmürde şüpheler ve kinler ortaya çıkmayacaktı.
Hani birde bahanelerle keyfi boşanmalar var ardından ömür boyu nafaka var ölen yakınının aylığı var. Keza tazminatta alırsa, bir de sosyal bir arkadaş bulursa gel keyfim gel. Ama en çok ziyanı da yine onlar görüyorlar.
Diğer taraftan, hanımını köle gibi gören, kıymet bilmez, dışarıdaki sıkıntılarını zavallı hanımından alan, içkisinde sefasında evini ihmal eden, çocuklarıyla yüzüstü bırakan gaddar, merhametsiz, erkeklerinde sayısı da az değil.