Düzenlenen seminere konuşmacı olarak katılan İl Müftüsü Galip Akın, seminerde yaptığı konuşmasında, Eşler arası geçimsizliklerde "şiddet" önemli bir rol oynar. Erkeğin otoritesini kuramadığı zaman en sık başvurduğu silâh dayaktır. Toplumda dayakla ilgili çok yanlış tutum ve kabullenmeler olduğunu belirtti.
Müftü Akın yaptığı açıklamasında; “Kimi erkekler dayakla otorite kurar ve sürdürürler. Bazen de dayak ters teper, otoriteyi kırar. Kimi durumlarda ise, dayak etkili olur; ancak erkek sevgiyle değil, hep korkuyla ve nefretle hatırlanır. Kadın, erkeğini kızdırmamak, ağır hakarete uğramamak veya dayak yememek için istemeyerek saygı gösterir. "Ne yapayım, bu benim kaderim. Hem boşanıp da ne yapacağım? Beni kim alır? Bu kadar çocuktan sonra zaten bir yere gidemem. Onların hatırı için katlanmaya mecburum" diye düşünür.
Şiddet konusunda her iki tarafın da büyük sorumlulukları var. Ama genelde ve öncelikle erkekler sorumlu. Allah'ın en değerli nimetlerinden birisi olarak eşlerin, kendilerine emanet edildiği erkekler! Her şeyden önce şefkati sonsuz olan Rabbimiz, "şefkat kahramanı" olan kadınları erkeklere emanet etmiş. Emanete hıyanet etmemelerini, emin ve güvenilir olmaları gerektiğini her fırsatta vurgulamış ve onları yani biz erkekleri bu konuda uyarmıştır. Evlilik, eşler arasındaki aşk ve sevginin şiddetlenmesi ve kuvvet kazanması anlamına gelmelidir, sertlik göstermek, dayak ve şiddete başvurmak ve sonuçta ayrılığa kapı aralamak değil. Hem dayakla sevgi bağdaşmaz. Düşünün! Eşinizde ne kadar güzel huylar, meziyetler, hünerler var. Olumlu hareket onun başarısını, size karşı olan güvenini ve sevgisini arttırır; dayak ve hakaret sizdeki meziyetleri öldürür, şevkinizi kırar. "Beni sopalayan bir erkek için mi bunca sıkıntıya katlanıyorum" diye düşünürsünüz.
Şiddet konusunda her iki tarafın da büyük sorumlulukları var. Ama genelde ve öncelikle erkekler sorumlu. Allah'ın en değerli nimetlerinden birisi olarak eşlerin, kendilerine emanet edildiği erkekler! Her şeyden önce şefkati sonsuz olan Rabbimiz, "şefkat kahramanı" olan kadınları erkeklere emanet etmiş. Emanete hıyanet etmemelerini, emin ve güvenilir olmaları gerektiğini her fırsatta vurgulamış ve onları yani biz erkekleri bu konuda uyarmıştır. Evlilik, eşler arasındaki aşk ve sevginin şiddetlenmesi ve kuvvet kazanması anlamına gelmelidir, sertlik göstermek, dayak ve şiddete başvurmak ve sonuçta ayrılığa kapı aralamak değil. Hem dayakla sevgi bağdaşmaz. Düşünün! Eşinizde ne kadar güzel huylar, meziyetler, hünerler var. Olumlu hareket onun başarısını, size karşı olan güvenini ve sevgisini arttırır; dayak ve hakaret sizdeki meziyetleri öldürür, şevkinizi kırar. "Beni sopalayan bir erkek için mi bunca sıkıntıya katlanıyorum" diye düşünürsünüz.
Dayak, şefkatle de bağdaşmaz
Editör: Doğu Gazetesi