Genelde açık havada bir çok mikrop bulunur ve bunlar toz zerreciklerine yapışarak daha kolay yayılırlar. Özellikle havaların ısınmaya başlaması ile bu durum daha da sakıncalı hale gelmekte çünkü açıkta satılan besinlerde havanın ısınmaya başlaması ile birlikte bir artış görülecektir. Hareket eden araçlarında etkisiyle tozlar daha fazlalaşacak dolayısı ile mikroplar daha fazla yayılacaklardır.
Sokaklarda satılan yiyecek ve içecekler özellikle düşük gelirli işçiler ve gençler için ucuz beslenme kaynağıdır. Hindistan, Endonezya, Nijerya ve Peru'da yapılan araştırmalarda sokakta satılan yiyeceklerin önemli miktarda temel gıda maddeleri içerdiği gösterilmiştir. Bu yiyecekler olmasa düşük gelirli bir çok insanın beslenmesi daha da bozulabilir.
Gelişmekte olan bir çok ülkede sokak besin endüstrisi toplam işgücünün % 6-25′ini teşkil eder. Bu endüstri 3. dünyada önemli bir büyüme göstermiştir. Yine de bir çok ülkede otoriteler bunu normal bir sektör olarak görmeme eğilimindedirler. Besin kontrol programları içine bu sektörü katmazlar, hatta engellemeye çalışırlar. Bazı ülkeler ise sektörü tanımaya başlamış ancak düzenleyici yapılar geliştirmemişlerdir.
Sokak yiyeceklerinin güvenilirliği ile ilgili ilkeleri ortaya koymadan önce araştırmalar yapılması gerekir. Her ülkenin sosyokültürel yapısı aynı olmadığı için düzenleyici tek bir protokol veya yasa belirlenemez. Ülkeler veya belediyeler, kendi düzenlemelerini yaparken bazı temel konuları göz önünde tutmalıdır.
Açıkta Satılan Gıdaların Sağlığa Zararları
Sokak yiyeceklerinin patojenik mikro organizmalarla kontaminasyonu bir çok kez rapor edilmiştir. Sokak yiyeceklerinden kaynaklanan çeşitli bakteri enfeksiyonlar ve intoksikasyon olguları olmuştur. Kolera, hepatit A, tifo ve diğer hastalıklar bu tür yiyecekler yoluyla bulaşabilir. Ancak enfeksiyon ve intoksikasyonlardan en çok sokak yiyeceklerinin sorumlu olduğunu gösteren kesin kanıtlar yoktur. Gelişmekte olan ülkelerde epidemiyolojistler bu konu ile ilgili karşılaştırmalı araştırmalar yapmalıdır.
Bazı durumlarda tehlikeli kimyasal maddeler ve katkı maddeleri, bilhassa ruhsatsız renklendirici ve koruyucular sokak yiyeceklerinde bulunmuştur. Bu durum taklitçiliğin yaygın olduğu bazı gelişmekte olan ülkelerde daha sık görülebilir.
Yol kenarlarında açıkta satılan yiyecekler araç ekzoslarından çıkan kurşun ile kontamine olabilirler. Birçok ülkede havadaki kurşun, besinleri ciddi olarak etkilemek için yeterli düzeyde olmayabilir ama bu konu da üzerinde araştırma yapılmasını gerektirir.
Aşağıdaki konular uygun şekilde izlenip kontrol edilmelidir:
-Fiyatları düşük tutabilmek ve rekabet amacıyla, satıcıların gıda yapımında kullandıkları malzeme düşük kalitede olabilir, örneğin yasaklanmış katkı maddeleri içerebilir.
-Saklama, hazırlık ve pişirme olanakları yetersiz olabilir.
-Yıkama, temizleme, pişirme için kullanılması gerekli su miktarı sıklıkla yeterli değildir. Bir çok satıcılar kapları yıkamak için aynı suyu tekrar kullanırlar.
-İçme suyu temini zaman zaman mümkün olabilir.
-Besinler böcek, kemirici ve kuşlar tarafından zarar görebilir.
-Katı ve sıvı atıkların yok edilmesi için gerekli koşullar olmayabilir.
-Sokak satıcıları kişisel hijyen konusunda yeterince eğitimli olmayabilir.
Satıcıların çoğu; fakir, kötü organize olmuş, kendilerini rüşvet isteyenler ve suistimal edenlerden korumaya hazırlıklı değildirler. Daha kuvvetli rakiplerden ve resmi görevlilerin taciz ve suistimalinden korunmaları gerekir. Yine de bir çok satıcı bilhassa kadınlar, hammadde satın almada, pişirme ve bir yiyeceği güvenli ve çekici bir şekilde sunmada deneyimlidirler.
Alınması Gereken Önlemler
Bu konudaki düzenlemelerin temel amacı; güvenilir. görece uygun fiyattaki besinin, uygun yerlerde satılabilmesini sağlamak olmalıdır.
Besinin güvenilirliğini sağlamak için her ülke veya yörenin sosyokültürel durumuna göre hazırlanmış gıda hijyeni ile ilgili kodeks kullanılmalıdır. Bu konu ile ilgili politika belirlemede ve düzenlenecek eğitim programlarında aşağıdaki temel konular göz önünde tutulmalıdır:
-Hammadde ve içerik,
-Gıda hazırlama ve satış yeri,
-Su,
-Atıkların yok edilmesi,
-Besin ile uğraşanlar ve eğitimleri,
-Taşıma ve hazırlanan gıdanın depolanması,
-Pazarlama,
-Yiyecek satış merkezleri,
-Büyük bir halk topluluğu için sokak yiyecekleri.
Yaz Aylarında Açıkta Satılan Dondurmanın Zararları
Sıcak yaz günlerinin gelişiyle başta dondurma olmak üzere buzlu gıdaların tüketimi arttı.
Sağlıksız koşullarda üretilen ve satılan dondurmalarda bakteriler kolaylıkla üreyebilmektedir. Bu nedenle özellikle açıkta satılan dondurma ve buzlu içecekler tüketilirken dikkatli olunmalı, güvenilir olmayan yerler ve sokak satıcılarından alınan dondurmaların, insan sağlığını tehdit ettiği unutulmamalıdır.
Özellikle mahalle aralarında açıkta satılan dondurmalar, sağlık için ciddi tehlike oluşturabilmektedir. Kirli, yeterli soğutma tertibatına sahip olmayan, güneş ışığından ve tozdan korunmayan dolaplarda satışa sunulan dondurmaları tüketen kişilerde enfeksiyon riski artmaktadır. Dondurma, hijyenik koşullarda hazırlansa bile, külaha yerleştirilmesinde kullanılan kaşık, özel solüsyonun içinde tutulmadığı için mikroorganizmaların yuvası haline gelir. Kaşık üzerinde üreyen bakteriler, her kaba daldırılıp çıkarıldığında dondurmaya bulaşır. Satışı yapan kişilerin de kişisel temizliklerine dikkat etmesi, üreten ve satış yapan kişilerin hastalık taşıma ve bulaştırma yönünden ilgili sağlık kuruluşlarınca muayenelerinin yapılmış olması gerekmektedir.
Kristalleşmiş, süngerimsi görünüşte, küflü, ekşimsi, acımsı tadı olan dondurmalar tüketilmemelidir. İçinde buz kristalleri olması, dondurmanın kurallara uygun üretilmediğinin göstergesidir. Buz kristalleri, boğazı çizerek enfeksiyonlara neden olur.
Süt, mikroorganizmaların üremesi için çok iyi bir ortamdır. Bu nedenle dondurmanın pastörize sütten yapılması ve hijyenik koşullarda üretilmesi çok önemlidir. Paketlenmiş dondurma ve buzlu gıdalar tüketilirken paket üzerindeki etiket okunmalı, Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı üretim izninin olup olmadığına ve son kullanma tarihine dikkat edilmeli, izinsiz veya son kullanma tarihi geçmiş ürünler asla satın alınmamalıdır. Ayrıca bu tür gıdaların servis edildiği soğutucuların yeterli soğuklukta ve çalışıyor durumda olması da göz ardı edilmemelidir. Sağlıksız ve hijyenik şartlardan uzak dondurma ve buzlu ürünlerin tüketimi hastalıklara davetiye çıkarmaktadır.
Sağlık ve hijyen kurallarına uygun üretilen ve satılan dondurmalar, protein ve karbonhidratın yanı sıra A, B, C, D, E vitaminleri ile kalsiyum, fosfor, magnezyum, sodyum, potasyum, demir ve çinko gibi mineral içermektedir. Uygun ortamlarda üretilen ve satılan dondurmalar, besleyici değeri yüksek gıda grubunda yer almaktadır.
Dondurma üretiminde, sütün yanı sıra şeker, çikolata, kakao, fındık, fıstık, karamel, glikoz şurubu, çeşitli meyve ve kıvam vericilerle bitkisel yağ, doğal ve doğala özdeş aromalar da yer almaktadır. Bu katkı maddelerinin, Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı tarafından izin verilen Türk Gıda Kodeksi'ne uygun olması gerekir.
Yaz aylarında artan hava sıcaklığı, gıdaların içinde mikrop ve bakteri oluşumunu hızlandırır. Ağır bağırsak hastalıklarının gelişmemesi için sebze ve meyvelerin çok iyi yıkanması gerekir.
Özellikle kaynağı bilinmeyen, açıkta satılan veya dağıtılan, denetimsiz içme suları ile bu sularla yıkanmış sebze ve meyveler yaz dolayısıyla bağırsak hastalıklarına zemin hazırlarlar. Bu hastalıklar arasında ilk sırayı; besin zehirlenmeleri, tifo, paratifo, viral hepatit ve yaz ishalleri almaktadır.
Kirlenmiş suların ve bu sularla hazırlanmış içeceklerin içilmesi ile bu sularla yıkanmış salata gibi yiyeceklerin çiğ olarak yenmesi sağlık açısından risk oluşturur. Açıkta satılan, uzun süre açıkta bekletilmiş yiyeceklerin yenmesi besinler üzerindeki mikropların bağırsaklara geçerek hastalık yapmasına zemin hazırlar.
Bazen ishalden önce, hastalık, bulantı ve kusma ile başlar. İshalde ateş yüksek değildir. Karın ağrısı ya yoktur ya da hafiftir. İshal ile çok miktarda su ve tuz kaybedildiği için dil kurudur. Kaybedilen tuzlar ve sıvı, yerine konulmazsa hastanın tansiyonu düşer, bitkinleşir.
Açıkta satılan lahmacun, buzdolabında saklanmayan kıyma, süt, yoğurt, kaymak, krema gibi yiyeceklerin yazın çok dikkatli tüketilmesi gerekir. Yiyeceklerin taze olmasına, paketlenmiş olarak pazarlanan yiyeceklerin üzerindeki son kullanma tarihinin geçmemiş olmasına dikkat edilmelidir. Dikkat edilmesi gereken bir başka nokta da elektrik kesintileridir. Elektrik kesintisi sebebiyle, soğukta saklanması gereken yiyeceklerin bir süre ısınması içlerinde bulunan ve sayıca az olduğu için sağlığa zarar vermeyecek olan mikropların çoğalmasına ve hastalık yapmasına yol açar.