18 yaşıma kadar, şehrin içinde çiftlik hayatı yaşadım ? Nasıl mı anlatayım. Babam memurdu ve lojman da oturuyorduk. Etrafımızda büyük baş ve küçükbaş hayvan yetiştirme yerleri vardı. Ağıl ,ahır ve kümeslerin yapısını bilirsiniz .Buralar Üniversite’ ye bağlı kurum olduklarından biraz daha nizami yapılardı. 25 kadar haneden oluşan bir mahallemiz vardı. Ortasında betondan yapılmış birde deresi mevcuttu. Şehir merkezine de yürüyerek 8_10 dk ’lık bir mesafedeydi. Lojmanların çevresinde bırakın duvarı tel örgü bile yoktu. O zamanlarda da ailelerde de korku yoktu. Artık kocaman duvarlar var . Çünkü organ mafyası vb. şeyler türedi. Eskidense biz bir saklambaç oynamaya başlayınca ooo nerelere kaybolurduk da bulmak imkansızdı . Düşünsenize çevre geniş mekan ve ağaç bol, anlayacağınız bir çocuğun arayıp da bulamayacağı bir yerdi. Artık çocuklara böyle mekanlar yok denecek kadar az ve hatta yok desek yeridir. Gerçi çocuklarda play statıon ve bilgisayar oyunlarından saklambaç tarzı oyunları ne oynuyorlar ne biliyorlar. Diyorum ki biz mi şanslıydık yoksa şimdiki çocuklar mı? Herhalde her jenerasyonun kendine has oyun ve yaşam tarzı var. Bence biz şanslıydık ,onlarca da onlar şanslılar. Kim bilir diyerekten herkese kendi jenerasyonunun tanıdı çıkarabilmesi dileğiyle mutluluklar diliyorum.