Türkiye savunma sanayisinde tarihi bir başarıya daha imza attı! Baykar’ın geliştirdiği Bayraktar Akıncı TİHA, Roketsan üretimi İHA-230 süpersonik balistik füzesini kullanarak 155 km uzaklıktaki hedefleri başarıyla vurdu. Üstelik bu atış, İHA-230’un menzilini ve gücünü bir kez daha ortaya koyarak Türkiye’nin savunma kabiliyetlerinde yeni bir sayfa açtı.

Dünya, su yok olursa nasıl görünürdü? Dünya, su yok olursa nasıl görünürdü?

Geçtiğimiz yıl yapılan ilk denemelerin ardından kanatçık sayısında yapılan değişikliklerle stabilizasyonu güçlendirilen İHA-230, bu testte de kusursuz performans gösterdi. 155 km’lik mesafede tam isabet sağlayan bu atış, Türkiye’nin süpersonik teknolojiyle donatılmış füzeler geliştirme başarısına dikkat çekti. İHA-230’un hızı, özellikle hava savunma sistemlerine karşı avantaj sağlıyor ve düşmanın önlem alma kabiliyetini zorlaştırıyor.

Süpersonik Teknoloji: Savunmada Üstünlük Sağlıyor

Füze hızı arttıkça hedefin savunma alması zorlaşıyor. Ses hızını aşan yani süpersonik hızlara ulaşan İHA-230 gibi füzeler, düşman savunmasını etkisiz kılıyor. Roketsan’ın tamamen milli imkanlarla geliştirdiği bu füze, havadan karaya fırlatıldığında süpersonik hızlara ulaşıp hedefine hızla yöneliyor. Bu hızlar öyle ki, GPS güdümlü sistemle çalışan İHA-230 gibi düşük maliyetli mühimmatlar, sahada caydırıcılık ve operasyonel esneklik sağlıyor. Bu teknoloji, füzenin maliyetini düşük tutarken savaş durumunda çok sayıda kritik hedefin aynı anda vurulmasına olanak tanıyor.

Menzil Avantajı: Sınırların Güvenliği Artıyor

İHA-230’un 150 km’yi aşan menzili, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin düşman hedeflerini kendi sınırlarından çıkmadan vurabilme kapasitesini artırıyor. Örneğin, Türkiye’nin 30 km’lik güvenlik hattı taleplerinin ötesine geçen bu menzil, güvenlik hattının beş katı mesafeye ulaşarak bölgesel operasyonel güç sağlıyor. Ayrıca, İHA-230, otonom ateşleme kabiliyeti sayesinde atışa kısa sürede hazırlanarak düşmanın sürpriz savunma hamlelerini zorlaştırıyor.

Düşmanın Eli Kolunu Bağlayan Sistem

Füzenin sahip olduğu balistik hız, düşmanın konvansiyonel hava savunma sistemleri tarafından engellenmesini imkânsız hale getiriyor. Düşman bölgelerinde antibalistik savunma sistemleri olmadığı sürece, İHA-230 gibi balistik füzeler ile yapılan atışlar karşısında düşmanın savunmasız kalması olası. Bölgemizde ve yakın çevremizde antibalistik savunma sistemi bulunduran ülkelerin azlığı göz önünde bulundurulduğunda, İHA-230 bölgesel savunmada Türkiye açısından ciddi bir üstünlük sağlıyor.

“Roketsan Sahnede”: Milli Teknoloji ile Savunmada Güç Kazanıyoruz

Roketsan’ın geliştirdiği İHA-230, Türkiye’nin yerli imkanlarla geliştirilen sistemler sayesinde hızlı hareket edebilme yeteneğini bir kez daha gözler önüne serdi. Bu yeni füze türünün geliştirilmesinde, karadan karaya TRG-230 füzesinin üzerine inşa edilen sistemin büyük katkısı var. TRG-230’un da menzil avantajı ve balistik özellikleriyle Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından aktif olarak kullanıldığını ve dost ülkelere ihraç edildiğini biliyoruz. Böylece Türkiye, bölgede caydırıcılığı yüksek, maliyeti düşük ama etkin bir teknolojiye sahip oluyor.

Gelecek için Adımlar: Hipersonik Füze Yarışı Başladı

Dünyada süpersonik ve hipersonik füzeler üzerine kıyasıya bir yarış devam ediyor. Amerika, Rusya ve Çin gibi büyük güçlerin yanında Türkiye de bu yarışta yerini sağlamlaştırıyor. Geçtiğimiz ay Tayfun’la hipersonik hız testini gerçekleştiren Türkiye, önümüzdeki yıllarda bu alandaki etkinliğini artırmayı hedefliyor. İHA-230’un başarıyla gerçekleştirdiği bu atış, Türkiye’yi bölgesinde güçlü bir konuma taşırken, caydırıcılık gücünü de daha da sağlamlaştırıyor.

Bu atış denemesiyle Türkiye’nin savunma sanayisi bir adım daha ileriye taşındı. Artık Türkiye, düşük maliyetle stratejik avantaj sağlayan, caydırıcılığı yüksek mühimmatlarıyla daha güçlü ve güvenli bir geleceğe doğru ilerliyor.

Editör: Doğu Gazetesi