Son yıllarda Türkiye’nin çeşitli bölgelerinde artan deprem hareketliliği, vatandaşları tedirgin etmeye devam ediyor. Her gün bir yerden deprem haberi gelirken, uzmanlar bu artışı çeşitli faktörlerle açıklıyor. Türkiye'deki deprem tehdidi dolayısıyla, özellikle Erzincan, Bingöl ve Marmara bölgeleri gibi fay hatlarının kesişim noktalarında yaşayan halk için hazırlıklı olma, en önemli önceliklerden biri haline gelmiş durumda.
Uzmanların Deprem Beklentisi
Deprem uzmanları, Türkiye’nin çeşitli bölgelerinde deprem riski taşıyan fay hatlarındaki hareketliliğin artacağına dikkat çekiyor. Özellikle Kuzey Anadolu Fay Hattı ve Marmara Bölgesi, ülkenin deprem açısından en riskli bölgeleri arasında yer alıyor. Beklentiler, 7 şiddetinin üzerinde bir deprem için hazırlıklı olunması gerektiği yönünde.
Türkiye, fay hatları üzerinde yer alan ve sismik aktivite açısından yüksek risk taşıyan bir ülkedir. Bu nedenle, uzmanlar vatandaşları dikkatli olmaları ve olası büyük bir deprem için hazırlıklı olmaları konusunda sürekli olarak uyarıyor.
Japon Deprem Uzmanı Yoshinori Moriwaki, bu konuda nisan ayında önemli açıklamalarda bulunarak Türkiye’deki deprem fırtınasının sebeplerini ele almıştı.
Moriwaki, 2019’dan bu yana Türkiye’deki sarsıntıların sıklığının arttığını belirterek, “Türkiye’deki Kuzey Anadolu ve Doğu Anadolu Fay Hattı, sismik aktivitenin merkezinde yer alıyor. Dünyada deprem sıklığı, özellikle Japonya ve Meksika gibi ülkelerde arttığı gibi, Türkiye’de de bir yükseliş söz konusu. Ayrıca, güneşin hareketleri ve dünyaya yaklaşması gibi kozmik faktörler de bu artışı etkileyebiliyor,” dedi. Moriwaki, 2019'dan sonra Silivri, Elazığ, Manisa, İzmir ve Kahramanmaraş gibi bölgelerde büyük depremlerin yaşandığını belirterek, "Özellikle Konya, Karaman ve Niğde gibi bölgelerde bile daha önce görülmeyen depremler meydana gelmeye başladı." dedi.
Enerji Birikimi ve Depremler
Moriwaki, Türkiye’nin çeşitli bölgelerinde fay hatlarındaki enerji birikiminin depremlere yol açtığını ifade etti. Kuzey Anadolu Fay Hattı üzerinde 1939 yılında Erzincan’da büyük bir deprem yaşandığını, sonrasında ise Tokat, 1999 Marmara Depremi gibi büyük sarsıntıların meydana geldiğini hatırlattı. Bu tür büyük depremlerden sonra bölgelerde enerji boşalımı yaşandığını ancak artçı depremlerin devam ettiğini belirtti. Özellikle Marmara Bölgesi’nin yüksek risk taşıdığına dikkat çekildi.
Marmara Depremi ve Tsunami Tehdidi
Moriwaki, Marmara Bölgesi’nde kalan kırılmamış 110 kilometrelik fay hattının üzerinde ciddi bir enerji birikimi olduğunu vurguladı. “Bu bölgede 7.5 büyüklüğünde bir deprem olabilir,” dedi. Ayrıca, bir deniz içi depreminin tsunami riskini de gündeme getirdi. “Tekirdağ bölgesindeki bir deprem İstanbul’u ciddi şekilde etkileyebilir. Eğer deniz içinde büyük bir sarsıntı olursa, 1 metrelik bir tsunami dahi oluşabilir,” uyarısında bulundu.
Naci Görür: Erzincan-Bingöl Hattı'na Dikkat!
Ünlü deprem bilimci Prof. Dr. Naci Görür de son zamanlarda artan sismik hareketlilik konusunda kritik uyarılarını sıklıkla tekrarlıyor. Erzincan ve Bingöl arasında bulunan fay hattının büyük bir tehdit oluşturduğunu belirten Görür, “Bu bölgedeki enerji birikimi, 7 ve üzeri büyüklüğünde bir depremle sonuçlanabilir. Böyle bir durum, çok yıkıcı sonuçlar doğuracaktır,” diyor. Görür, bu hattın uzun yıllardır sismik olarak aktif olduğunu ve gelecekte büyük bir deprem üretme potansiyeline sahip olduğunu her konuşmasında yeniden ifade ediyor.