Erzincan İl Müftüsü Burhan Çakır Ramazan ayı’nın gelmesi dolayısıyla yazılı mesaj yayımlayarak, tüm İslam aleminin Ramazan Ayı’nı kutladı.
Müftü Çakır mesajında şu ifadelere yer verdi; “Ramazan ayı, insanlara yol gösterici, doğrunun ve doğruyu eğriden ayırmanın açık delilleri olarak Kur'an'ın indirildiği aydır. Öyle ise sizden Ramazan ayını idrak edenler onda oruç tutsun. Kim o anda hasta veya yolcu olursa (tutamadığı günler sayısınca) başka günlerde kaza etsin. Allah sizin için kolaylık ister, zorluk istemez. Bütün bunlar, sayıyı tamamlamanız ve size doğru yolu göstermesine karşılık, Allah'ı tazim etmeniz, şükretmeniz içindir.” (Bakârâ, 185)
02 Nisan 2022 Cumartesi / 1 Ramazan 1443.. Ramazan ayının birinci gününü idrak edeceğiz. 01 Nisan Cuma gününün gecesi yani Ramazan arefesinin gecesinde de teravih namazlarımızı kılmaya başlayacağız ve sahura kalkarak oruçlarımıza niyetleneceğiz.
Üç aylar diye adlandırdığımız Recep ayıyla başlayıp Şaban ayıyla ve kandillerle devam eden gönlümüzün huzura erdiği manevi bir ortamdan geçerek rahmet, bereket ve mağfiret ayı olan Ramazana erişmiş bulunuyoruz. Bundan dolayı Rabbimize sonsuz şükürler olsun.
Arapçada, kiri ve tozu silip süpüren yağmura “ramzâ” denilir. Bir görüşe göre, ramazan kelimesi de buradan alınmıştır. Çünkü yağmurun kirleri süpürmesi gibi, Ramazan dainsanın kötü huylarını, nefsâni arzularını ve günahlarını silip süpürür. Bazı kimseler; “Ramazan, güneşin kavurucu sıcağından, taşların yanmasını anlatan “ramaz” kelimesinden türemiştir” der. O vakit Ramazan, dünyada iken kulun günahlarını yakan bir kor olur, günahlarından dolayı cehennem ateşinde yanmaması için…
Ramazan ayı, adını nereden alırsa alsın, kulun açlığını, susuzluğunu umursamayıp, nefsini sabırla tezkiye ve terbiye ettiği, rahmet selinin göklerden inerek bencillik, hırs ve açgözlülüğü silip süpürdüğü aydır. Ramazan bereketin, ilâhi lütuf ve bağışlanmanın adıdır.
Ramazan, ötelerden gelen tatlı bir esintidir. Ayrılırken, ardında rahmet, bereket ve kurtuluş esintileri bırakan bir rahmet rüzgârıdır o. Sabır ayı olması hasebiyle,sabır insanına dönüştürdüğü kullara vedâ ederken sanki kulaklarına usulca fısıldar: “Sabredenlere ödülleri hesapsız verilecektir!” diye.. (Zümer, 39/10)
Diğer aylara nazaran Ramazan ayı dini yaşantımız açısından ayrı bir öneme sahiptir. Çünkü İslami yaşantımızda ilk kaynak olan Yüce Kitabımız Kur'an-ı Kerim, bu ayda inmeye başlamış, âlemlere rahmet Sevgili Peygamberimiz nübüvvetle bu ayda şereflenmiş, bin aydan daha hayırlı olan Kadir Gecesi bu ay içerisinde vuku bulmuş ve yine İslâmın farzlarından olan oruç bu ayda farz kılınmıştır.
Hz. Peygamber (sav)’in; “evveli rahmet, ortası mağfiret, sonu cehennemden kurtuluş”olan, “Kimfaziletine inanarak ve karşılığını Allah'tan bekleyerek ramazan orucunu tutarsa, geçmiş günahları bağışlanır.” Müjdesine mazhar olan ve yine“Kim hastalığı ve bir ruhsatı olmaksızın Ramazan ayından bir gün oruç tutmasa, bütün günleri oruç tutsa yine bu orucu yerine getiremez”diye tarif ettiğiRamazan-ı Şerifi, bu hadisler ışığında yaşarsak hem dünyamız hem de ahiretimiz için daha kazançlı oluruz.
Okunduğu zaman mümin yürekleri iliklerine kadar etkileyen hayat kitabımız Kur’an-ı Kerim, Ramazanı şerifin bizlere yüce bir hediyesidir. Bir Ramazan günü Hira’da “Oku” emriyle inmeye başlayan Kerim Kitabımız, insanları doğru yola ileten bir hidayet rehberi ve rahmet vesilesidir. Kur’an Sözlerin en güzeli, yaratıcımızın en büyük hazinesi, en büyük ikramıdır biz kullarına.. İnsana Rabbini, kendisini ve çevresini tanıtan ilahi kılavuzdur. Kur’an müminin, varlığını ve yokluğunu, hüznünü ve mutluluğunu ibadete dönüştüren kulluk kitabıdır. Rahmet yüklü mesajlarıyla insanı yüceltmiş, onu şerefli kılmıştır. Allah nice millet ve toplumları bu Kerim Kitap’la aziz kılmıştır. Ona yönelen felah bulmuş ondan yüz çeviren hüsrana uğramıştır.
Yüce kitabımız Kur’an insanlık âlemini evrensel ilkelerle buluşturmuş, insanlığı yüksek değerlere kavuşturmuştur. Bu kitap ki inmeye başladığı andan itibaren, tüm insanlığı hakka, adalete, merhamete, ahlak ve fazilete çağırmıştır. Bize iyi ile kötüyü, doğru ile yanlışı, güzel ile çirkini hayır ile şerri birbirinden ayırmayı öğretmiştir.
Bu kitap ki aklımızı kalbimizle buluşturdu. Kalbimizi de aklımızla buluşturdu. Ruhumuzu da bedenimizle buluşturdu. Bizde bir tevhid oluşturdu ve bizi tevhide iman etmeye davet etti.
Kitabımız Kur’an-ı Kerim bize iyi bir kul olmayı öğretti. Bizim başıboş yaratılmadığımızı, sorumluluk sahibi mükerrem bir varlık olduğumuzu hatırlattı. Bize iyi bir evlat olmayı öğretti. Anne-babaya “öf” demek bile yok dedi. “Rahmet ve şefkat kanatlarını annenin, babanın üzerinden kaldıramazsın” dedi. Eli öpülesi büyüklerimize şefkat göstermeyi öğretti. Sonra iyi bir baba, iyi bir anne olmayı öğretti. İyi bir eş, iyi bir dost, iyi bir komşu hâsılı, iyi bir insan olmayı öğretti. Yetim yürekleri sevindirmeyi, engelli kardeşlerimizin yüzünü güldürmeyi, gurbet hayatı yaşayan mülteci misafirlerimize sıla sıcaklığı hissettirebilmeyi öğretti.
Öyleyse geliniz rahmet, bereket ve mağfiret iklimi Kur’an ayında kalplerimizi, zihinlerimizi ve yaşantılarımızı Kur’an ile mamur kılalım. Gönüllerimizi bu yüce kitabın mesaj ve anlam dünyasından mahrum bırakmayalım. Resul-i Ekrem (s.a.s)’in, “Kalbinde Kur’an’dan herhangi bir eser bulunmayan kimse tıpkı harabe bir eve benzer” şeklindeki uyarısını unutmayalım. Kur’an’ın hakikatler dünyasıyla tanışalım. Bu ayda dünya semasına inen Kur’an’ı tekrar gönül semalarımıza indirelim. Unutmayalım ki, bizler Kur’an-ı Kerim’e yöneldikçe o bize bütün kapılarını, hidayet ufkunu cömertçe açacaktır. Bizi insana huzur ve mutluluk veren mana saraylarında ağırlayacaktır.
Rasulullah (s.a.v.); “Sözlerin en doğrusu, Allah’ın kelâmı; rehberliğin en güzeli ise Muhammed’in rehberliğidir” buyurur.
Ramazan, halis tövbe ve samimi dualarımızla günahlarımızdan arınma ayıdır. Oruç gibi bir nimetle, her gün belki de umursamadan israf ettiğimiz nimetlerin değerini yoksulluk içinde kıvranan insanları görünce bu haram fiilden vazgeçip bir lokma ekmeğin değer ve kadrini anlamış oluruz. Aç kalmakla Allahın bize vermiş olduğu sayısız nimetlerin farkına varır ve daha dikkatli olmayı öğreniriz. Yine Ramazanda ‘olmazsa olmazımız’ olan teravih namazlarımızla birlik ve kardeşliğimizi dil, ırk, mezhep farklılığı demeden perçinlemeyi öğreniriz. Yapılan mukabelelerle her zamankinden daha çok Allah ile beraber olmanın tadına varırız.
Orucu sadece yeme/içme/cinsî mukârenetten uzak durmak olarak görmemeliyiz. Bilakis İmam Gazali Hazretlerinin dediği gibi; “oruç, sadece mideyi aç bırakmak değildir, aksine oruç, dili yalandan, gözü haramdan uzak tutmak ve her türlü çirkin fiillerden uzak durmaktır.” İşte orucu bu mantıkla tutarsak, anlam ve önemini bu şekilde daha iyi anlamış oluruz.Yoksa aksi bir mantıkla hareket edersek oruç, mideyi aç bırakmaktan ibaret kalır.
Hz. Peygamber (sav)'in buyurduğu gibi “oruç kalkandır.” Bu kalkanı, İslam’ı daha iyi yaşamak ve Ramazan-ı Şerif’i daha bereketli kılmak için kullanmalıyız. Nefsimizin telkin ettiği her türlü çirkinliği Oruç kalkanıyla savmalıyız. Rasûlullâh’ın emri gereği “biriniz oruçlu olduğunda çirkin söz söylemesin, kimseyle çekişmesin. Şayet birisi sataşırsa ben oruçluyum desin.” anlayışıyla ihya etmeliyiz.
Ramazan ayı bizler için resetlenme yani tüm günahlardan, fuhşiyattan ve her türlü kötü hal ve hareketten arınma ayıdır. Ramazan ayı ikram ve güler yüzle insanların gönlünü kazanma ayıdır. Ramazan kırgınlıklara küskünlüklere ve vurdumduymaz düşüncelere son verme ayıdır. Ramazan, her şeyden önemlisi, ailemizle eş ve dostlarımızla mutluluğun ve manevi huzurun doruğuna ulaşma ayıdır. Vatan ve Milletimizin bekası için dua etme ve o yol üzere ilerlemeyi idrak etme ayıdır.
Diyanet İşleri Başkanlığı’mızın 2022 yılı Ramazan teması olarak belirlediği “Ramazan ve Doğruluk” ilkesinden hareketle Erzincan İl Müftülüğü olarak bizler; bu kutlu Ramazan ayı içerisinde ilimizin bütün camilerinde görevlilerimiz tarafından sabah namazından önce mukabele okuyacak, müftülüğümüzün sosyal medya hesaplarından;
https://erzincan.diyanet.gov.tr/Sayfalar/home.aspx
https://www.facebook.com/erzincanilmuftulugu/
ve yerel TV/Radyo kanallarından “Ramazana Özel” soru-cevap usulüyle fetva konularını işleyecek, Cuma vaazlarını halkımıza ulaştıracağız. Teravih namazından önce camilerimizde ramazan ve diğer konularla ilgili düzenli vaaz/sohbet konularımız, vaiz ve hatiplerimiz tarafından kürsülerde işlenecektir. Bütün Erzincan’lı kardeşlerimizi ailece camilerimize teşvîk ediyor, hizmet ve faaliyetlerimize destek vermelerini bekliyoruz. Yine ilimizdeki dört camimizde (Kızılay, Boyacılar, Şemseddin Uçar ve Hafız Mehmet Aydın Camiileri) hatimle teravih namazları kılınacaktır. Yine ilimizin bütün camilerinde hafız kız ve erkek öğrencilerimiz tarafından belirli saatlerde mukabeleler okunacaktır. İkindi namazı öncesi Cami-i Kebir’den canlı olarak sunacağımız mukabele programı sosyal medya hesaplarımızdan ve yerel Radyo/TV kanallarından takip edilebilecektir. Ramazan ayı içerisinde müftülüğümüz toplumun her kesimini bir araya getirme düstûruyla iftar sofraları düzenleyecek, üniversite öğrencileriyle iftar/sahur buluşmaları yapılacaktır. Yine üniversite öğrencileri aileleriyle buluşturularak birlikte iftar programları yapılacaktır. Şehit, gazi ve engelli kardeşlerimizle de iftar sofralarında buluşacağız. İhtiyaç sahibi kardeşlerimizi de unutmayacak, onlar için Ramazan paketleri hazırlayacağız. Hazırladığımız Ramazan imsakiyelerini halkımıza dağıtacağız. Yine 15 Nisan Cuma namazı sonrası ve 27 Nisan Kadir gecesinde öğrencilerimize verilmek üzere zekât ve fidyeler toplayacağız. Böylelikle, Rabbimizin rıza ve hoşnutluğunu kazanmak niyazıyla rahmet ayını ihya ve idrâke gayret göstereceğiz.
Bu vesileyle güzel ilimizin, ülkemizin ve İslam varlığının yaşadığı bütün gönül coğrafyamızın Ramazân-ı Şerif’ini tebrik eder, bu kutlu günlerin, mübârek ayın salgın hastalıklardan ve türlü belâlardan uzak, başta can Erzincan’ımız olmak üzere tüm insanlığın huzur, barış ve esenliğine vesîle olmasını Yüce Rabbimden niyaz eder, hayırlı Ramazanlar dilerim.”