Hafta sonu tatilinden kalkıp işe gelmek ve geçen haftadan sonraki hafta yaparım diyerek tüm işleri yarına bırakmak gibi bir şey. Bu genellikle Erzincan’da iş hayatında yayılmış durumda sanki, izlenimlerim yanılmadığımı gösteriyor. yani çalışanların en çok çekimser kaldığı gün, özellikle iş hayatında başarılı olan çevremdeki insanlarda bile hissediyorum.
Bir çeşit stres gibi geliyor bana, üstelik arada sırada ben dahi kendimi alamadığım günler hatta içsel sitemlerimle geçiştirmeye çalıştığım olmuştur. Hafta sonu tatilinden sonra tam dinlenmişken birden tekrar programlanmış bir robot gibi çalışmak strese doğru sürükleyen bir serüven desem doğru olacak.
     Zaten küçük bir şehir olan Erzincan’da ne gezilecek yer ne de stres atacak bir yer var. Yani Erzincan’a ait küçük bir kültürel etkinlik bile yok. Maalesef durum böyle olunca sıkıcı iş maratonu içinde hayatı sürdürmeye devam ediyoruz.
Erzincan’da zaten eskisi gibi sohbet ortamları da kalmadı artık. Ne yalan söyleyeyim Üniversite’nin açılması ile birlikte son derece kendisini hissettirir gibi kültürel bir değişim hızla görünüyor. Üniversite’nin kültürü dejenere etmesi galiba doğruluğunu gösteriyor. ama bu elbette ki önlenebilir veya iyileştirilebilir.
     Burada en büyük görev de yerel yönetimlerde en aktif durumda Erzincan Belediyesi’nin ve valiliğin yapmış olduğu kültürel etkinliklerle sınırlı kalmamalı bilakis yerel dayanışma dernekleri belediye ve valilikle tam bir rekabet edercesine Erzincan’ın tanıtımı içinde kültürel programlar düzenlenebilir.
     Yerel derneklerin yaşadığı şehri çok iyi bilen bir araya gelmiş insanlardan oluşması aynı zaman da ilimizde ki derneklerin de tanımamıza da sebep olur. Tabi ki bu kadar fedakarlıklar Erzincanlılar ve ilimizde ki derneklerin de katkıları ile sürdürülebilmesi gerekir.
     En azından Erzincan’da benim ki pazartesi sendromu yaşayan çalışanların hayatında bir değişiklik olabilir düşüncesindeyim. Tabi ki üniversite öğrencileri de yerel derneklerin etkinliklerinde de öncülük yapabilir. Hata yenilikçi fikirlerle bir çok etkinliklere katkıları olabilir.
     Mesela  en kolayı olan yerel kültür dernekleri tarafından Erzincan’ın tanıtımı için mobil sergi ve ya farklı yerlerde belirli aralıklarla devam edecek tanıtım, kültürel ve şehre ait olan el sanatları ile düşünülebilir.
     Artık küçük şehirlerde devam eden monoton hayat nerdeyse Büyükşehirler de ki hayat kadar sıkıcı olmaktan çıkması gerekir.